
Table of Contents
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, 2025 yılının ilk iki ayında yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatları, parite etkisinden arındırılmış olarak 8,3 milyar dolarlık çarpıcı bir artış gösterdi. Bu yükseliş, Türkiye’de döviz talebinin hız kesmeden devam ettiğini ortaya koyarken, TCMB’nin rezerv politikalarında da önemli değişimlere işaret ediyor. Aşağıda, bu gelişmelerin detaylarını, küresel ve yerel bağlamda ek bilgilerle zenginleştirerek ele alıyoruz.

TCMB Rezervlerinde Dalgalı Seyir
2024 yılını döviz satışlarıyla kapatan TCMB, 2025’e güçlü bir giriş yaptı. Ocak ayı boyunca rezervlerini artıran Merkez Bankası, Şubat’ta ise yön değiştirerek yaklaşık 5 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştirdi. Uzmanlar, bu satışların hem küresel hem de yerel faktörlerle tetiklendiğini belirtiyor. Yılbaşından bu yana TCMB’nin net döviz alımı ise 12,2 milyar dolar seviyesine ulaştı.
- 2024 Sonu ve 2025 Başı Karşılaştırması: Geçen yılın sonunda TCMB’nin toplam rezervleri 155,06 milyar dolar, swap hariç net rezervler 43,7 milyar dolar ve net uluslararası rezervler 63,6 milyar dolar olarak kaydedilmişti. Ancak 28 Şubat 2025 itibarıyla toplam rezervler 165,4 milyar dolara, swap hariç net rezervler 60,8 milyar dolara ve net uluslararası rezervler 68,4 milyar dolara yükseldi. Bu, yılın ilk iki ayında toplam rezervlerde 10,34 milyar dolar, swap hariç net rezervlerde 17,1 milyar dolar ve net uluslararası rezervlerde 4,8 milyar dolarlık artış anlamına geliyor.
- Küresel Bağlam: Doların küresel çapta değer kazanması, bu dalgalı seyirde önemli bir rol oynuyor. ABD Merkez Bankası (Fed), faiz indirimlerine temkinli yaklaşırken, ABD ekonomisinin diğer gelişmiş ülkelere göre daha güçlü performansı ve jeopolitik riskler, doları destekleyen unsurlar arasında. Bu durum, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde döviz talebini artırıyor.
Döviz Mevduatındaki Artışın Perde Arkası
Ocak ayındaki yoğun döviz alımları, TCMB’nin rezervlerini güçlendirmesine olanak tanıdı. Ancak Şubat’ta tablo tersine döndü. Dolar/TL kuru rekor seviyelere ulaşırken, en yüksek döviz satışları 17-21 Şubat haftasında gerçekleşti. QNB ekonomistleri, Şubat boyunca TCMB’nin yaklaşık 5 milyar dolarlık döviz sattığını hesapladı. Buna rağmen, yılbaşından beri toplam döviz alımları 12,2 milyar dolar oldu. TCMB verilerine göre, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı 8,25 milyar dolar artış gösterdi.
- Haftalık Trendler: Şubat ayının ilk üç haftasında döviz mevduatındaki artış 7 milyar doları aştı. 28 Şubat ile sona eren haftanın verileri henüz açıklanmamışken, geride kalan iki ayda sadece 31 Ocak haftasında döviz mevduatında düşüş yaşandığı, diğer haftalarda ise yükselişin sürdüğü gözlendi.
- Yerel Ekonomik Durum: Türkiye’de yüksek enflasyon ve TL’deki değer kaybı beklentileri, bireyler ve şirketler arasında dövize yönelimi artırıyor. 2025 başında enflasyon oranlarının hâlâ yüksek seyretmesi ve TCMB’nin faiz politikalarındaki belirsizlik, bu talebi körükleyen temel nedenler arasında yer alıyor.
- Piyasa Tepkileri: Dolar/TL kurunun rekor seviyelere ulaşması, piyasalarda volatiliteyi artırırken, yatırımcılar altın ve döviz gibi güvenli limanlara yöneliyor. Bu durum, TCMB’nin rezerv politikalarını daha da zorlaştırıyor.
Rezervlerdeki Azalış ve Satış Baskısı
QNB ekonomistlerinin analizine göre, 28 Şubat haftasında TCMB’nin toplam döviz rezervleri 4,6 milyar dolar azalarak 165,4 milyar dolara geriledi. Bu düşüşte, bankaların TCMB’de tuttuğu zorunlu karşılık ve teminat depo miktarının 1 milyar dolar azalması etkili oldu. Bu etki hariç tutulduğunda, net rezerv 3,6 milyar dolarlık kayıpla 68,4 milyar dolara, swap hariç net rezerv ise 4,9 milyar dolar azalarak 60,8 milyar dolara düştü.
- Destek ve Baskı Unsurları: Aynı hafta, yurt içi bankalarla yapılan swap hacmi 1,3 milyar dolar artarak net rezervi desteklese de, altın fiyatlarındaki gerileme 1,3 milyar dolarlık olumsuz etki yarattı.
- TCMB’nin Stratejisi: Merkez Bankası, rezervlerini güçlendirmek için döviz alımlarına ağırlık verirken, kur baskısını hafifletmek adına satışlara da başvuruyor. Ancak bu çift yönlü strateji, rezervlerde dalgalanmalara yol açıyor. Uzmanlar, TCMB’nin bu politikalarının sürdürülebilirliği konusunda farklı görüşler öne sürüyor.
Kamu Mevduatı ve Genel Tablo
Aynı hafta kamunun döviz mevduatı 0,1 milyar dolar geriledi. QNB ekonomistleri, bu düşüşün net rezervde 0,1 milyar dolarlık azalmaya yol açtığını belirtti. “Net rezervdeki değişimi dikkate aldığımızda, kalan işlemlerle 3,5 milyar dolarlık döviz satışı gerçekleştiğini hesaplıyoruz. Ancak TCMB’nin yılbaşından beri net döviz alımı 12,2 milyar dolar seviyesinde” açıklamasını yapan ekonomistler, satışlara rağmen alımların baskın olduğunu vurguladı.
- Uzman Görüşleri: Ekonomi uzmanları, TCMB’nin rezerv yönetiminde esneklik sağladığını, ancak döviz talebinin devam etmesi halinde satış baskısının artabileceğini ifade ediyor. Bazı analistler, bu stratejinin TL üzerindeki baskıyı kısa vadede hafifletebileceğini, ancak uzun vadede enflasyon ve kur risklerini çözemeyebileceğini belirtiyor.
Döviz Talebi ve Rezervler Yakın Takipte
2025’in ilk iki ayı, yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatında kayda değer bir artışa sahne oldu. TCMB’nin rezerv politikaları, küresel dolar rallisi ve yerel döviz talebi ile şekillenirken, bu dinamikler ekonomi gündeminin merkezinde kalmaya devam edecek. Rezervlerdeki dalgalanmalar ve döviz kuru üzerindeki baskılar, uzmanlar tarafından dikkatle izleniyor.
- Gelecek Projeksiyonları: Önümüzdeki dönemde, Fed’in faiz politikaları ve Türkiye’deki enflasyon trendleri, döviz mevduatları ile rezervlerin seyrini belirleyecek. Piyasa analistleri, TCMB’nin rezerv yönetimi stratejisinin, TL’deki volatiliteyi kontrol altına almada kilit rol oynayacağını öngörüyor. Eğer küresel dolar rallisi devam eder ve yerel talep düşmezse, TCMB’nin daha agresif müdahalelere başvurabileceği belirtiliyor.
Bu gelişmeler, Türkiye ekonomisinin hem iç hem de dış dinamiklerle nasıl bir sınavdan geçtiğini gözler önüne seriyor. Döviz talebi ve rezerv politikaları, yakın gelecekte ekonomik istikrar açısından belirleyici olmaya devam edecek.