
Table of Contents
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2023 yılında başlattığı parasal sıkılaştırma politikalarını kamuoyuna daha iyi anlatmak amacıyla “Verilerle Parasal Sıkılaştırma” başlıklı bir video yayımladı. Bu videoda, sıkılaştırma sürecinin temel adımları, ekonomik göstergelere etkileri ve geleceğe yönelik beklentiler detaylandırıldı.
Parasal Sıkılaştırma Döngüsü 2023’te Başladı
Türkiye’de enflasyonla mücadele kapsamında TCMB, Haziran 2023’te parasal sıkılaştırma adımlarını devreye aldı. Videoda belirtilenlere göre, alınan önlemler enflasyonun daha yüksek seviyelere ulaşmasını engelledi. Maliye politikaları ile desteklenen bu süreç, enflasyonun kontrol altında tutulmasına yardımcı oldu. 2023 yılı sonunda enflasyon, 2022 yılındaki seviyesinde kaldı ve enflasyon beklentilerindeki bozulmanın önüne geçildi.
Ayrıca, TCMB’nin Haziran 2023’te başlattığı parasal sıkılaştırma süreci, politika faizinin kademeli olarak artırılmasıyla desteklenmiştir. Bu kapsamda, Haziran 2023’te politika faizi %8,5’ten %15’e yükseltilmiş, ardından Temmuz ve Ağustos aylarında yapılan artışlarla Eylül 2023 itibarıyla %25 seviyesine ulaşmıştır. Bu faiz artışları, enflasyon beklentilerinin çıpalanması ve fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması amacıyla gerçekleştirilmiştir.
Enflasyon Geriliyor: 2024 Yıl Sonu Yüzde 44,4
2024 yılına gelindiğinde, dezenflasyon sürecinin belirginleştiği ifade edildi. Haziran 2024’ten itibaren enflasyon düşüş trendine girerken, yıl sonu itibarıyla enflasyon yüzde 44,4 seviyesine geriledi. Tüketicilerin ve firmaların enflasyon beklentilerinde olumlu gelişmeler yaşandığı, reel sektör ve hanehalkının beklentilerinde düşüşün belirgin hale geldiği vurgulandı.
Merkez Bankası’nın kararlılıkla sürdürdüğü parasal sıkılaştırma politikalarının piyasalara olumlu yansıdığı ifade edilirken, risk priminin düşmesi ve sermaye girişlerinin artması sayesinde faiz maliyetlerinde azalma sağlandı. Bu süreçte, Türkiye’nin önümüzdeki beş yıl boyunca 35 milyar dolarlık faiz tasarrufu elde ettiği belirtildi. Risk priminin düşmeye devam etmesiyle birlikte bu tasarrufun daha da artacağı öngörülüyor.
Cari Açık ve Kur Korumalı Mevduatta Düşüş
Merkez Bankası tarafından yayımlanan videoda, kur korumalı mevduat (KKM) sistemine yönelik önemli veriler de paylaşıldı. KKM bakiyesi 114 milyar dolar azalmış durumda. Bununla birlikte, Türk lirası mevduatın payı yüzde 31,6’dan yüzde 59,4’e yükseldi. Bu değişim, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirdi ve ekonomide TL’ye olan güvenin artmasını sağladı.
Cari açık tarafında da dikkat çekici gelişmeler yaşandı. Son bir yıl içinde cari açık 48 milyar dolar azaldı ve gayrisafi yurt içi hasılaya oranı yüzde 5’ten yüzde 0,7’ye geriledi. Bu, ülkenin dış finansmana bağımlılığının azaldığını ve ekonomik dengelerin daha sağlıklı bir yapıya kavuştuğunu gösteriyor.
TCMB Rezervleri Tarihi Zirvede
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın uluslararası rezervleri de önemli bir artış gösterdi. TCMB’nin brüt uluslararası rezervleri 68 milyar dolar artarak 166 milyar doları aştı. Aynı zamanda, swap hariç net rezervlerin de 126 milyar dolar arttığı bilgisi paylaşıldı. Bu gelişmeler, Türkiye’nin dış finansman pozisyonunu güçlendirirken, ekonomik güveni artıran bir unsur olarak değerlendiriliyor.
Fiyat İstikrarı ve Gelecek Beklentileri
TCMB’nin sıkı para politikasına bağlı kalacağı ve dezenflasyon sürecinin 2025 yılında belirgin kazanımlarla devam edeceği videoda özellikle vurgulandı. 2025 yıl sonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesine gerilemesi hedefleniyor. Bu süreçte fiyat istikrarının sağlanması, ekonomide öngörülebilirliği artırarak hem tüketici hem de yatırımcı güvenini yükseltecek.
Merkez Bankası’nın temel amacı, fiyat istikrarını koruyarak uzun vadede ekonomik istikrarı sağlamaktır. Enflasyon beklentilerinin düşmesi, finansal piyasalara olan güvenin artması ve sermaye girişlerinin hızlanması, bu hedefe ulaşmada önemli adımlar olarak değerlendiriliyor.
Sonuç
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Haziran 2023’te başlattığı parasal sıkılaştırma politikaları, ekonomik göstergeler üzerinde belirgin etkiler yaratmaya devam ediyor. Enflasyon kontrol altına alınırken, cari açık daralıyor, rezervler artıyor ve faiz maliyetleri düşüyor. Tüm bu gelişmeler, Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir bir büyüme patikasına girmesine katkı sağlıyor.
Merkez Bankası’nın açıkladığı veriler, uygulanan politikaların etkinliğini gösterirken, önümüzdeki dönemde sıkı para politikasının kararlılıkla sürdürüleceği mesajını veriyor. 2025 yılı itibarıyla enflasyonun daha düşük seviyelere gerilemesi beklenirken, fiyat istikrarı ve ekonomik refah artışı için çalışmaların devam edeceği ifade ediliyor.
Türkiye ekonomisinin geleceği açısından kritik bir dönemden geçerken, TCMB’nin politikaları piyasalar, yatırımcılar ve hanehalkı tarafından yakından takip edilmeye devam edecek.