Türkiye’de Mart 2025 İşsizlik Oranı Düştü, Atıl İşgücü Oranı Yükseldi

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Mart 2025 dönemine ilişkin işgücü istatistiklerini kamuoyuyla paylaştı. Açıklanan verilere göre, mart ayında işsizlik oranı bir önceki aya kıyasla 0,3 puanlık bir düşüşle yüzde 7,9 seviyesine geriledi. Bu dönemde işsiz sayısı 65 bin kişi azalarak 2 milyon 807 bin kişi olarak kaydedildi. Ancak, geniş tanımlı işsizlik olarak bilinen atıl işgücü oranı ise 0,3 puanlık bir artışla yüzde 28,8’e yükseldi. Bu veriler, Türkiye işgücü piyasasında hem olumlu hem de endişe verici gelişmelerin bir arada yaşandığını ortaya koyuyor.

İşsizlik Oranında Düşüş, İstihdamda Artış

Mart 2025’te işsizlik oranındaki düşüş, istihdam tarafındaki güçlü artışla desteklendi. TÜİK verilerine göre, istihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre 391 bin kişi artarak 32 milyon 597 bine ulaştı. Bu artış, istihdam oranını 0,6 puan yükselterek yüzde 49,2 seviyesine taşıdı. Cinsiyet bazında incelendiğinde, erkeklerde istihdam oranı yüzde 66,9 olarak gerçekleşirken, kadınlarda bu oran yüzde 31,9’da kaldı. Kadın istihdamındaki düşük oran, işgücü piyasasında cinsiyet eşitsizliğinin devam ettiğini gösteriyor.

İşgücüne katılma oranı da mart ayında artış gösterdi. İşgücü, 325 bin kişi artarak 35 milyon 404 bin kişiye ulaşırken, işgücüne katılma oranı 0,4 puanlık yükselişle yüzde 53,4’e çıktı. Erkeklerde işgücüne katılma oranı yüzde 71,6, kadınlarda ise yüzde 35,7 olarak hesaplandı. Bu veriler, kadınların işgücüne katılımının erkeklere kıyasla oldukça düşük seyrettiğini bir kez daha ortaya koydu.

Genç İşsizlik ve Cinsiyet Farklılıkları

Genç nüfus (15-24 yaş grubu) işsizlik oranı, mart ayında bir önceki aya göre 0,1 puan artarak yüzde 15,1’e yükseldi. Bu yaş grubunda cinsiyet bazındaki farklılıklar dikkat çekiciydi. Genç erkeklerde işsizlik oranı yüzde 11,0 olarak ölçülürken, genç kadınlarda bu oran yüzde 22,6’ya ulaştı. Genç kadınların işsizlik oranının erkeklere kıyasla iki katından fazla olması, işgücü piyasasında genç kadınların karşılaştığı yapısal sorunları gözler önüne seriyor.

Genel işsizlik oranında da cinsiyet farkı belirginleşti. Mart 2025’te erkeklerde işsizlik oranı yüzde 6,5 iken, kadınlarda bu oran yüzde 10,6 olarak tahmin edildi. Kadınların hem işsizlik oranlarının daha yüksek olması hem de işgücüne katılım ve istihdam oranlarının düşük seyretmesi, işgücü piyasasında cinsiyet temelli eşitsizliklerin devam ettiğini gösteriyor.

Atıl İşgücü Oranında Artış

TÜİK’in açıkladığı verilerde, geniş tanımlı işsizlik olarak da bilinen atıl işgücü oranı, mart ayında bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 28,8’e yükseldi. Atıl işgücü, zamana bağlı eksik istihdam, potansiyel işgücü ve işsizlerin toplamını ifade ediyor. Bu oran, işgücü piyasasında resmi işsizlik oranının ötesinde daha geniş bir perspektif sunuyor. Zamana bağlı eksik istihdam ve işsizlerin bütünleşik oranı yüzde 17,9, işsiz ve potansiyel işgücünün bütünleşik oranı ise yüzde 20,1 olarak hesaplandı. Atıl işgücü oranındaki artış, işgücü piyasasında tam anlamıyla bir iyileşme sağlanamadığını ve gizli işsizlik olarak nitelendirilebilecek bir kesimin varlığını sürdürdüğünü gösteriyor.

Çalışma Sürelerinde Hafif Artış

Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış haftalık ortalama fiili çalışma süresi, mart ayında bir önceki aya göre 0,3 saat artarak 43,7 saat olarak kaydedildi. Bu hafif artış, işgücü piyasasında çalışanların iş yükünde küçük bir yükseliş olduğunu işaret ediyor. Ancak, çalışma sürelerindeki bu artışın, çalışanların gelir düzeyine ve yaşam standartlarına ne ölçüde yansıdığı tartışma konusu olmaya devam ediyor.

İşgücü Piyasasında Karışık Sinyaller

Mart 2025 işgücü istatistikleri, Türkiye ekonomisinin işgücü piyasasında karışık sinyaller verdiğini ortaya koyuyor. İşsizlik oranındaki düşüş ve istihdamdaki artış, ekonomik toparlanmanın olumlu yansımaları olarak değerlendirilebilir. Ancak, atıl işgücü oranındaki yükseliş, genç işsizlikteki artış ve kadınların işgücü piyasasında karşılaştığı zorluklar, yapısal sorunların devam ettiğini gösteriyor. Özellikle genç kadınlardaki yüksek işsizlik oranı, eğitimden istihdama geçişte karşılaşılan engellerin ve cinsiyet temelli ayrımcılığın boyutlarını ortaya koyuyor.

Ekonomistler, işgücü piyasasındaki bu tablonun, ekonomik politikaların ve istihdam teşviklerinin daha kapsayıcı ve hedef odaklı bir şekilde uygulanması gerektiğini vurguluyor. Kadınların ve gençlerin işgücüne katılımını artıracak politikaların yanı sıra, eksik istihdamı azaltacak ve kaliteli istihdam olanaklarını genişletecek adımların atılması gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, atıl işgücü oranındaki artış, resmi işsizlik rakamlarının ötesinde daha geniş bir perspektiften işgücü piyasasının analiz edilmesi gerektiğini ortaya koyuyor.

TÜİK’in Mart 2025 işgücü istatistikleri, Türkiye’de işsizlik oranında bir düşüş yaşandığını, ancak atıl işgücü oranında artış ve cinsiyet temelli eşitsizliklerin devam ettiğini gösteriyor. İstihdam ve işgücüne katılma oranlarındaki artış olumlu bir gelişme olarak öne çıksa da, genç işsizlik ve kadınların işgücü piyasasındaki düşük temsili, yapısal sorunların çözüm beklediğini hatırlatıyor. Türkiye ekonomisinin sürdürülebilir bir büyüme ve kapsayıcı bir işgücü piyasası oluşturması için, hem kısa vadeli teşvikler hem de uzun vadeli reformlar kritik önem taşıyor.