
Table of Contents
ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan tarihinin en önemli üç suikastına ilişkin belgelerin kamuoyuna açıklanması için harekete geçti. JFK, Robert F. Kennedy ve Martin Luther King Jr. suikastlarına dair belgelerin gizliliğinin kaldırılması için bir plan hazırlanması talimatını veren Trump, “Pek çok insan yıllardır, on yıllardır bunu bekliyor. Her şey ortaya çıkacak,” ifadelerini kullandı.
Trump’ın emri, yetkililere 15 gün içinde belgelerin gizliliğini kaldırmak için bir plan sunma talimatını içeriyor.
Tarihin Kara Sayfaları: JFK, RFK ve MLK Suikastları
John F. Kennedy, 1963 yılında Dallas’ta bir konvoyla seyahat ederken öldürüldü. 1968 yılında ise kardeşi Robert F. Kennedy, Kaliforniya’da başkanlık kampanyası sırasında suikasta uğradı. Bu olaydan sadece iki ay önce, Martin Luther King Jr., Memphis’te öldürülmüştü. Bu trajik olaylar, Amerikan tarihinin en karanlık günleri olarak anılmaya devam ediyor.
Yıllar boyunca bu suikastlara ilişkin birçok belge yayımlansa da özellikle JFK suikastıyla ilgili binlerce belge hâlâ kısmen ya da tamamen gizli tutuluyor.
Oswald ve JFK Suikastı Hakkında Şüpheler
Resmi soruşturmalara göre, John F. Kennedy, eski bir deniz piyadesi olan Lee Harvey Oswald tarafından tek başına öldürüldü. Oswald, Sovyetler Birliği’ne iltica etmiş ve daha sonra ABD’ye geri dönmüştü. Hükümetin oluşturduğu bir komisyon, Oswald’ın suikastı tek başına gerçekleştirdiğini belirtti.
Ancak, bu resmi anlatı yıllardır tartışma konusu oldu. Hükümet ajanları, mafya ve diğer karanlık güçlerin suikastta rol oynadığına dair teoriler, halk arasında yaygın şekilde dile getirildi. Yapılan kamuoyu yoklamaları, Amerikalıların çoğunun Oswald’ın yalnız hareket ettiğine inanmadığını gösteriyor.
Belgelerin Yayımlanması İçin Yasal Zemin
1992 yılında Kongre, JFK suikastına ilişkin tüm belgelerin 25 yıl içinde yayımlanmasını öngören bir yasa çıkardı. Trump ve Başkan Joe Biden dönemlerinde birçok belge kamuoyuna açıklandı. Ancak, milyonlarca belge arasında hâlâ binlercesi gizli tutuluyor.
Trump, ilk başkanlık döneminde tüm dosyaları açıklama sözü vermişti, ancak CIA ve FBI yetkililerinin baskısıyla bazı belgelerin gizli kalmasını kabul etmişti. Bugünkü emirle Trump, devam eden gizliliğin “kamu yararına uygun olmadığını” ifade etti.
Yeni Belgeler ve Yeni Detaylar
Son yıllarda açıklanan belgeler, JFK suikastı hakkında yeni detaylar ortaya koydu. Bunlardan biri, CIA’in Lee Harvey Oswald’ı kapsamlı bir şekilde izlediğini ortaya çıkarıyor. Ayrıca, 2023 yılında eski Gizli Servis ajanı Paul Landis, suikast sırasında araçtan bir mermi aldığını açıkladı. Bu açıklama, Kennedy ve Texas Valisi John Connally’yi vuran tek bir kurşun teorisini daha da karmaşık hale getirdi.
JFK uzmanı Jefferson Morley, yeni bilgilerin Oswald’ın tek başına hareket ettiği teorisine şüphe düşürdüğünü ve belgelerin tam anlamıyla açıklanmasının kamuoyunun bilgisine önemli katkı sağlayabileceğini belirtti. Ancak, Morley, bir “sigara içen silah” (kesin kanıt) bulunup bulunmayacağının belirsiz olduğunu, CIA ve diğer güvenlik kurumlarının bazı belgelerin gizli kalmasını istemeye devam edeceğini söyledi.
RFK Jr. ve Aile İddiaları
Trump, emri Beyaz Saray’da imzalarken kullandığı kalemin, Robert F. Kennedy’nin oğlu ve JFK’nin yeğeni olan Robert F. Kennedy Jr.’a verilmesini istedi. RFK Jr., hem amcasının hem de babasının suikastlarına ilişkin resmi anlatıları uzun süredir sorguluyor. RFK Jr., babasının suikastında hüküm giyen Sirhan Sirhan’ın suçlu olmadığına inanıyor, ancak Kennedy ailesinin diğer üyeleri bu iddiayı reddediyor.
MLK Suikastı ve Komplo Teorileri
Martin Luther King Jr., beyaz milliyetçi James Earl Ray tarafından öldürüldü. Ancak King ailesi, Ray’in tek başına hareket etmediğine ve daha büyük bir komplonun parçası olduğuna inanıyor. Bu iddialar, suikastın arkasındaki karanlık güçlere dair soru işaretlerini artırıyor.
Sonuç: Bu Hikâye Henüz Bitmedi
Bu belgelerin açıklanması, Amerikan tarihinin bu karanlık suikastlarına dair daha fazla bilgi sağlayabilir. Ancak, uzmanlara göre bu süreç daha yeni başlıyor ve birçok belgenin gizli tutulması muhtemel. Bu hikâyenin bitmediğini söyleyen Morley, daha fazla belgenin kamuoyuna açıklanmasını beklediklerini ifade etti.
Bu süreç, yalnızca suikastların arkasındaki olası gerçekleri aydınlatmakla kalmayıp, Amerikan halkının hükümete olan güvenini yeniden tesis etmek için de bir fırsat sunuyor. Kamuoyunda yıllardır devam eden şüphelerin giderilmesi, hükümetin şeffaflık ilkesine olan bağlılığını gösterebilir. Ancak, belgelerin açıklanmasının ardından ortaya çıkacak yeni bilgilerin daha fazla tartışma ve spekülasyona yol açma olasılığı da göz ardı edilemez. Bu nedenle, sürecin doğru şekilde yönetilmesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi kritik önem taşıyor. Belgelerin tamamen açıklanması durumunda, Amerikan tarihindeki bu trajik olayların daha iyi anlaşılabileceği ve geçmişteki hatalardan ders çıkarılabileceği umut ediliyor. Bununla birlikte, açıklanan belgeler ışığında ortaya çıkacak yeni gerçeklerin, Amerikan siyasi tarihini yeniden şekillendirebileceği düşünülüyor.