
Sağlıkta dijital dönüşüm ve yapay zeka konularındaki gelişmelerin ele alındığı Hospital Manager Çalıştayları’nın ilki İstinye Üniversitesi Vadi Kampüs Ana Yerleşke Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci, Liv Hospital Grup Koordinatörü & İstinye Üniversitesi İcra Kurulu Üyesi ve Hospital Manager Yayın Kurulu Üyesi Meri İstiroti, İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve Hospital Manager Yayın Yönetmeni Oğuz Engiz’in yer aldığı çalıştayda sağlık sektöründeki dijitalleşmeye yönelik son uygulamalar ve yapay zekanın bu süreçteki rolü ele alındı.
Liv Hospital tarafından düzenlenen “Hospital Manager Çalıştayları”nın ilki İstinye Üniversitesi Vadi Kampüs Ana Yerleşke Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. “Sağlıkta Dijital Dönüşüm ve Yapay Zeka Entegrasyonu” adlı çalıştayda Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci, Liv Hospital Grup Koordinatörü & İstinye Üniversitesi İcra Kurulu Üyesi ve Hospital Manager Yayın Kurulu Üyesi Meri İstiroti, İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve Hospital Manager Yayın Yönetmeni Oğuz Engiz başta olmak üzere çok sayıda katılımcı ve konuk yer aldı. Çalıştayda sağlık sektöründeki dijitalleşmeye yönelik son uygulamalar konuşulurken yapay zekanın bu süreçteki rolüne ve etkisine vurgu yapıldı.
Doç. Dr. Birinci: “Son 15 yılda sağlıkta büyük atılımlar kaydettik”
Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Sağlık Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Şuayıp Birinci, dijitalleşmede sistemlerin birbirine entegrasyonunun çok zor olduğunu belirtti. Sağlığı yönetirken koruma, tedavi etme ve maliyet etkinliği olarak üç önemli mottonun olduğunu belirten Birinci, “Ülke olarak sağlık alanında özellikle son 15 yılda büyük atılımlar kaydettik. Gerek anne-bebek ölümlerinde, gerek poliklinik hizmetlerinde başka ülkelerin 30-40 senede gelebileceği yere biz 15 senede geldik. Bütün bunları da bilgiyi yönetme kültürünü ön plana çıkararak yapıyoruz. 12 sene önce Google’dan sağlık verisi sorgulayan vatandaşlarımızın oranı yüzde 18 iken şimdi 54. Aynı şekilde Türkiye’de 90 yaşındaki insanlarımızın yüzde 45’i en az bir kere sağlık verilerine bakmış. Tüm nüfusun yüzde 82’si de sağlık verilerine bakabiliyor. Kullandığımız bu sistemi daha da geliştiriyoruz. Hem hekime hem hastaya doğrusunu anlatan bir sisteme gidiyoruz” dedi.
Türkiye’deki sağlık sistemi hakkında da bilgi veren Birinci şunları söyledi: “65 yaşın üstündeki her 100 kişiden 82’sinde bir kronik hastalık bulunuyor. Bunların yüzde 54’ünde dörtten fazla hastalık var. OECD ortalamasında bir kişinin bir kronik hastalığı varsa maliyetler iki katına çıkıyor. Türkiye’de ise bir kronik hastalığınız varsa maliyetiniz üç katına çıkıyor. Dörtten fazla hastalığınız varsa 4 katına çıkıyor. Şu anda Türkiye 120 milyon kişiye sağlık hizmeti veriyormuş gibi algılanıyor. Bunun 20 yıl sonrasını hesapladığınızda tablo çok daha dramatik hale geliyor. Peki bu sorunu nasıl çözeceğiz? Bireyin kendi sağlığına sahip çıkmasını sağlayacağız. Bunu da dijital sistemler çözecek. Araştırmalara göre önümüzdeki 10 yılda istihdam edilmesi gereken sağlık personeli sayısı iki katına çıkarsa yeterli olacak. Şu an bu mümkün görünmüyor. Onun için dijital sistemlere ihtiyacımız var. Bugün gelişmiş ülkelere baktığımızda çok daha iyi bir durumda olduğumuzu görüyoruz. Şu anda inanılmaz bir enerjimiz var. Herkes dijitalleşmeyi ve yapay zekayı konuşuyor. Gerek dijitalize bakış açısında gerek bilgiyi yönetme kültürünün etkin hale gelmesinde ülkemizde büyük mesafeler kaydedildi. Bununla beraber sistemleri doğru yetiştirmemiz gerekiyor. Buna dikkat etmediğimiz sürece başarımızı gölgeleyecek durumlarla karşı karşıya kalabiliriz. Herkes yaptığı işi doğru yapar ve doğru kaydederse bizim yapay zekamız dört dörtlük olur. O, bizim ona öğrettiklerimizi bizim önümüze koyacak. Biz işi doğru yaparsak bizim yerimize o işi yapacak dijital ikizlerimiz zaten doğru yapacaktır.”