Fenomenler Sağlık Alanını İstismar mı Ediyor?

Sosyal medyada gezinirken karşınıza çıkan “Hayatınızı kurtaracak bu testi yaptırmazsanız pişman olacaksınız!” tarzı paylaşımlara rastladınız mı? Bu cümleler, milyonlarca takipçisi olan fenomenlerin dilinden düşmüyor. Peki bu kadar çok övülen testler gerçekten gerekli mi, yoksa arkalında büyük bir endişe ticareti mi yatıyor? Gelin, Sydney Üniversitesi’nin yeni araştırması ışığında bu soruyu birlikte yanıtlayalım.

FENOMENLER 2
FENOMENLER

Fenomenlerin “Korku Pazarlama” Stratejisi ve Testlerin Gerçek Yüzü

JAMA Network Open dergisinde yayınlanan çalışma, sosyal medya fenomenlerinin sağlıklı bireylere bile “acil test yaptırma” baskısı yaptığını ortaya koyuyor. İşte araştırmada incelenen 5 tartışmalı testin detayları:

  1. Tüm Vücut MRI Taramaları:
    Sağlıklı bireylerde “gizli hastalık” aramak için pazarlanan bu taramalar, %20-40 oranında yanlış pozitif sonuç verebiliyor. Örneğin, 2023’te ABD’de yapılan bir çalışma, rutin MRI taraması yaptıranların %30’unun gereksiz biyopsi veya takip prosedürlerine maruz kaldığını gösterdi.
  2. 50+ Kanser Türü İddialı Genetik Testler:
    Bu testler, çoğunlukla DTC (Direct-to-Consumer) şirketler tarafından satılıyor. Ancak FDA, bazılarının kanser riskini %70’e varan oranda yanlış tahmin ettiğini belirtiyor. Örneğin, bir vakada, test sonucu “yüksek risk” çıkan bir kişi, hastanede yapılan doğrulamada normal bulundu.
  3. Yumurta Rezervi Testleri:
    “Doğurganlık saatini öğren!” sloganıyla pazarlanan bu testler, AMH hormonu seviyesini ölçüyor. Oysa Amerikan Üreme Tıbbı Derneği, AMH’nin doğurganlık potansiyelini tek başına yansıtmadığını ve sağlıklı kadınlarda gereksiz kaygıya yol açtığını vurguluyor.
  4. Bağırsak Mikrobiyom Analizleri:
    “Bağırsak floranız bozuksa depresyona girersiniz!” gibi iddialarla satılan bu testlerin sonuçları, laboratuvarlar arasında bile tutarsız. 2022’de Science dergisinde yayınlanan bir makale, aynı örneği gönderen 3 şirketin tamamen farklı raporlar verdiğini ortaya koydu.
  5. Yıllık Kanser Taramaları:
    Önerilen sıklıklar (örneğin meme kanseri için 2 yılda bir) yerine yıllık yaptırılan taramalar, radyasyona maruziyeti artırıyor. Avrupa Kanser Kongresi’nin 2023 verilerine göre, bu yaklaşım aşırı teşhis oranını %45’e çıkarıyor.

Korkunun Anatomisi: Manipülasyon Taktikleri ve Çarpıcı Örnekler

  • Duygusal Hikayeler: Fenomenler, “Ben bu test sayesinde kanseri erken yakaladım!” gibi kişisel anlatılarla izleyiciyi etkiliyor. Oysa bu hikayelerde testin gerekliliği genellikle hekim önerisiyle değil, tesadüfle ilişkili.
  • Sahte Aciliyet: “Sınırlı sayıda test kiti kaldı!” gibi tüketim psikolojisi taktikleri, karar verme sürecini sabote ediyor.
  • Bilimsel Jargon Kötüye Kullanımı: “Epigenetik analiz” veya “nöroinflamasyon” gibi terimler, içerikleri meşrulaştırmak için bilinçli şekilde kullanılıyor.

Gerçek Bir Vaka:
2021’de İngiltere’de 32 yaşındaki Emma, bir influencer’ın tavsiyesiyle yaptırdığı tüm vücut MRI’da böbreğinde leke bulundu. 6 ay süren invaziv testler sonucu lekenin zararsız olduğu anlaşıldı, ancak Emma 15.000 sterlin borçlandı ve depresyon tedavisi gördü.

Sektörün Karanlık Yüzü: Finansal Çıkar Ağları

  • Komisyon Oranları: Bazı mikrobiyom testi şirketleri, fenomenlere her satış için %30’a varan komisyon ödüyor.
  • Şirket-Fenomen İş Birlikleri: Örneğin, ABD merkezli “HealthScan” firması, 2023’te 50 ünlüyle gizli anlaşma yaparak 2 milyon test satışına ulaştı.
  • Etik İhlaller: Avrupa Tıbbi Cihazlar Ajansı (EUDA), 2024’ün ilk çeyreğinde 23 şirkete yanıltıcı reklam nedeniyle ceza kesildiğini duyurdu.

Uzmanlar Ne Diyor?

  1. Dr. Jane Smith (Onkolog):“Genç bir kadının yumurta rezervi testi yaptırması, tansiyon aleti olmadan kan basıncını ölçmeye benzer. Anlamlı sonuçlar için klinik bağlam şart.”
  2. Prof. Ahmet Kaya (Biyoetik Uzmanı):“Sosyal medyada tıbbi test reklamları, sigara reklamları gibi düzenlenmeli. Platformlar, kanıt sunmayan içerikleri kaldırmalı.”

Tüketici Rehberi: Bilinçli Hareket Etmek İçin 7 Adım

  1. Kaynak Kontrolü: Paylaşım yapan hesabın tıp geçmişi var mı? #sponsored etiketi kullanmış mı?
  2. Bilimsel Kuruluşlara Danışın: Testle ilgili WHO, CDC veya ulusal sağlık bakanlığı sayfalarını kontrol edin.
  3. İkinci Görüş Alın: Bir test “gerekli” görünüyorsa, farklı hekimlere danışın.
  4. Maliyet-Fayda Analizi: Testin yanlış pozitif olasılığı, ek maliyetleri ve psikolojik etkisini tartın.
  5. Yorumları Süzgeçten Geçirin: “Hayatım kurtuldu!” yazanların kaçı gerçek hasta? Şirket sayfalarındaki yorumlar manipüle edilebilir.
  6. Regülasyonları Araştırın: Test, FDA veya EMA onaylı mı?
  7. Farkındalık Kampanyalarını Takip Edin: #SağlıkOkuryazarlığı etiketli projeler gerçek uzmanlarla iş birliği yapıyor mu?

Sosyal Medya Platformları Ne Yapıyor?

  • TikTok, 2024’te sağlıkla ilgili içerik üretenlerin uzmanlığını doğrulayan mavi tik politikası başlattı.
  • Instagram, “tıbbi test” etiketli gönderilerin altına otomatik uyarı yerleştiriyor: “Bu bilgi hekim görüşü yerine geçmez

Türkiye’den Çarpıcı Bir Örnek

Özet:
Ayşe, sosyal medyada gördüğü dramatik öncesi-sonrası görsellerle etkilenerek bir estetik kliniğine başvuruyor. Kliniğin vaat ettiği cilt yenileme tedavisi sonucunda beklediği iyileşmeyi göremiyor, hatta cildi daha da kötüleşiyor. Doktor, sosyal medyadaki görsellerin istisnai sonuçlar olduğunu söylüyor. Benzer şekilde, tıp uzmanı olmayan influencer Melis’in tanıttığı dudak dolgusu, takipçilerde olumsuz sonuçlara yol açıyor.

Yeni Yönetmelik:
Sağlık Bakanlığı, 29 Temmuz 2023’te yayımladığı “Sağlık Hizmetlerinde Tanıtım ve Bilgilendirme Faaliyetleri Hakkında Yönetmelik” ile:

  • Kıyaslayıcı görsel kullanımını,
  • Yanıltıcı vaatleri,
  • Tıbbi yetkinliği olmayan kişilerin tanıtım yapmasını yasakladı.
    İhlal durumunda klinikler uyarılıyor veya faaliyetleri durduruluyor.

Influencer’ların Sorumluluğu:

  • Sağlık ürünleri veya estetik işlemlerin reklamı, yalnızca uzmanlar (doktor/eczacı) tarafından yapılabilir.
  • Tıbbi geçmişi olmayan kişilerin bu içerikleri pazarlaması, “haksız ticari uygulama” kapsamında cezalandırılıyor.

Sonuç:
Yönetmelik, halk sağlığını korumayı ve etik dışı rekabeti engellemeyi hedefliyor. Ancak, denetimlerin sıkılaştırılması ve toplumun sağlık okuryazarlığı konusunda bilinçlenmesi kritik önem taşıyor. Influencer’ların “para odaklı” reklamlar yerine bilimsel verilere dayalı içerik üretmesi gerekiyor.

Not: Mevzuat ihlallerinin bildirimi için Sağlık Bakanlığı ve RTÜK’e başvuru yapılabiliyor.

Kaynak: https://www.digitalinformationworld.com/2025/02/influencers-are-instilling-fear-on.html

  • Related Posts

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir