EDİRNE GAGAVUZLARI KİTAP OLDU

Mübadeleyle Yunanistan’a giden Edirne Gagavuzlarının kültürel yaşamı kitaba konu oldu

Türkiye-Yunanistan nüfus mübadelesiyle Edirne’den Yunanistan’a giden Gagavuzların halk kültürünün anlatıldığı “Nehrin Ötesi” isimli kitap ve aynı isimli şarkının tanıtımı yapıldı.

Anadolu Ajansı’nın(AA) haberine göre Edirneli müzisyen ve akademisyen Evrim Kaşıkçı, bir restoranda düzenlenen programda yaptığı konuşmada, Nehrin Ötesi başlıklı 2 çalışma ortaya koyduklarını, bunlardan birinin Orestiada (Kumçiftliği) Gagavuzlarının halk kültürü ile alakalı kitap olduğunu söyledi. Bu kitap, Gagavuzların zengin kültürel mirasını detaylandırmaktadır.

Kitabın, doktora tezine dayanan bir çalışma olduğunu belirten Kaşıkçı, ” Kitap, Yunanistan’da Orestiada (Kumçiftliği) ve çevresinde yaşayan Gagavuz toplumunun halk kültürünü ele alıyor. Bu eser, mübadele öncesinde Edirne bölgesinde yoğun olarak bulunan Gagavuzlara dair yapılacak çalışmalar için de öncül bir kaynak niteliğinde.” dedi.

Bu çalışma, Edirne Gagavuzları ve onların kültürel geçmişleri hakkında daha fazla bilgi sunmaktadır. Gagavuzların gelenekleri, müzikleri ve sanatsal ifadeleri, bu kitapta derinlemesine ele alınmıştır.

Kaşıkçı, kitabın Gagavuzların kültürel mirasını yansıtan özgün bir eser olduğunu dile getirdi. Gagavuzların tarihine ve kültürel kimliğine ışık tutan bu eser, araştırmacılar için önemli bir kaynaktır.

Bu bağlamda, Gagavuzların kültürel varlıklarını anlamak ve gelecek nesillere aktarmak büyük önem taşımaktadır.

GAGAVUZ
EDİRNE GAGAVUZLARI KİTAP OLDU 3

Şarkı, Gagavuzların göç hikayelerini ve kültürel bağlarını anlatan bir parça olarak öne çıkıyor; Edirne Gagavuzlarının tarihini yansıtan bir sanat eseri olarak değerlendiriliyor.

Kaşıkçı, kitabın Gagavuzların kültürel mirasını yansıtan özgün bir eser olduğunu dile getirdi.

Kitapla aynı ismi taşıyan, kitabın şarkısı olarak nitelendirdiği bir eser de ortaya koyduklarını ifade eden Kaşıkçı, şunları kaydetti:

“Bu şarkı, ailesi Edirne’den göçen Yunan müzisyen Nikos Grammatidis ile 2015 yılında buluşmamızda bir melodiden ortaya çıkan bir şarkı. Şarkıyı da yayınlamış olduk. “Nehrin Ötesi” isimli şarkı, göç ve hasret temaları etrafında şekillenen iki aşığın hikayesini, Meriç Nehri’nin iki tarafındaki yaşamları anlatıyor. Şarkı, Türkiye ve Yunanistan arasındaki Meriç Nehri’nin ayırdığı hayatlara dokunan bir eser olarak dinleyicilerle buluşuyor. Şarkının melodisi, Nikos Grammatidis’in buzukisinden dökülen notalarla başlayan bir yolculuğun sonucu olarak ortaya çıktı.”

Edirne Gagavuzları, kültürel kimliklerini korumak için çeşitli çalışmalar yürütmektedir. Gagavuzların geleneklerini ve dilini yaşatmaya yönelik çabalar, topluluğun kültürel devamlılığı açısından kritik öneme sahiptir.

Programda, Grammatidis’in babası, kitabın önemli kaynak kişilerinden Vasilis Grammatidis, mübadele ile Havsa’nın Azatlı köyünden Yunanistan’ın Evros bölgesindeki Orestiada ilçesine giden ailesinini hikayesini anlattı.

Edirne’de olmaktan memnun olduğunu belirten Grammatidis, “Dedemler 1923’de Azatlı’dan Yunanistan’a gelmiş. Uzun yıllar Hollanda’da işçi olarak çalıştım. Orada da çok Türk arkadaşım vardı. Beraber çalıştık. Bizler kardeşiz, komşuyuz.” diye konuştu.

Yine ailesi Havsa’dan Orestiada’ya giden Petros Tsiompanidis de ailesinden mübadeleye dair duyduklarını paylaştı.

Gagavuzların kimliklerini sürdürmek, onların kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılmasında önemli bir rol oynamaktadır.

Edirne Gagavuzları, Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı dönemlerinde Balkanlar’a yerleşmiş, Gagavuz Türkleri ile bağlantılı bir topluluktur. Gagavuzlar, ağırlıklı olarak Hristiyan Ortodoks inancına sahip bir Türk halkıdır ve günümüzde en yoğun olarak Moldova’daki Gagavuzya Özerk Bölgesi, Ukrayna, Bulgaristan ve Romanya’da yaşamaktadırlar. Ancak Osmanlı döneminde, özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda, bazı Gagavuz toplulukları Balkanlar’ın çeşitli bölgelerine, özellikle de Edirne ve çevresine göç etmiştir.

Tarihi Arka Plan

  1. Osmanlı Dönemi Göçleri: Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’ı fethi ve yönetimi sırasında, çeşitli Türk boyları ve toplulukları bölgeye yerleşmiştir. Gagavuzlar da bu süreçte Osmanlı yönetimi altında yaşamaya başlamış ve bir kısmı Edirne ve Trakya bölgesine göç etmiştir.
  2. Kültürel Yapı ve Kimlik: Edirne’ye yerleşen topluluk, zaman içinde çevrelerindeki Müslüman Türkler ve diğer Balkan halklarıyla etkileşimde bulunmuşlardır. Dillerini büyük ölçüde korusalar da, Osmanlı döneminde Türkleşmişlerdir. Hristiyan Ortodoks inançlarını koruyan bu topluluk, zamanla yerel halk ile kültürel ve sosyal olarak kaynaşmıştır.
  3. 19. ve 20. Yüzyıldaki Değişimler: Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme döneminde, özellikle 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı ve Balkan Savaşları sırasında, Gagavuzların büyük bir kısmı Bulgaristan ve Moldova’ya göç etmek zorunda kaldı. Trakya’daki Hristiyan Gagavuz nüfusunun önemli bir kısmı bu dönemde bölgeden ayrıldı. Cumhuriyet döneminde ise geri kalanlar, çeşitli nedenlerle Türkiye’nin farklı bölgelerine dağıldı.

Günümüzde Trakya Gagavuzları

Günümüzde Edirne ve çevresinde söz konusu topluluğa mensup bireylere rastlanabilir, ancak varlıkları büyük ölçüde azalmıştır. Türkiye’nin modernleşme süreci ve göç hareketleri nedeniyle Gagavuz kimliği büyük ölçüde kaybolmuş, ancak bazı aileler hâlâ kökenlerini hatırlamaktadır.

Edirne’deki Gagavuzların izlerini, eski yerleşim yerleri, kilise kalıntıları ve Osmanlı arşiv belgelerinde görmek mümkündür. Türkiye ile Moldova’daki Gagavuz Özerk Bölgesi arasındaki kültürel ilişkiler devam etmekte ve zaman zaman Gagavuz diasporası ile ilgili çalışmalar yürütülmektedir.

Gagavuzlar hakkında daha detaylı bilgiler genellikle yerel tarih araştırmaları ve Osmanlı arşiv belgelerinde rastlanıyor.

Osmanlı arşivlerinde Trakya Gagavuzları

Osmanlı arşivlerinde Edirne Gagavuzları ile ilgili doğrudan çok fazla kayıt bulunmasa da, Gagavuzların Osmanlı dönemindeki varlıklarına dair önemli ipuçları tahrir defterleri gibi nüfus kayıtlarında mevcuttur. Bu topluluğun, Osmanlı’nın Balkanlar’daki hâkimiyeti süresince Trakya ve Edirne bölgesine yerleştiği, ancak Osmanlı’nın din temelli yönetim anlayışı nedeniyle Gagavuzları “Türklük motifini” temsil eden bir topluluk olarak gördüğü, fakat Müslüman olmadıkları için entegrasyonlarının sınırlı kaldığı belirtilmiştir.

Tek Parti Dönemi’nde (Cumhuriyet Dönemi) Gagavuzlara bakış açısı da benzer şekilde şekillenmiştir. Hamdullah Suphi Tanrıöver, Gagavuzların seküler bir Türk kimliği oluşturulması açısından önemli bir rol oynayabileceğini savunmuş ve Türkiye’ye göç etmeleri için çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Ancak, Cumhuriyet’in kurucu kadroları, bu halkın toplu halde Türkiye’ye göç etmelerine sıcak bakmamış, onları Balkanlardaki Türklüğün bir unsuru olarak değerlendirmiştir.

Edirne özelinde, Gagavuzların 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında göç, savaşlar ve Osmanlı’nın çöküş süreci nedeniyle bölgedeki varlıklarının büyük ölçüde azaldığı görülmektedir. Hacı Adil Bey’in Edirne valiliği döneminde bir grup topluluğun Bulgaristan’a göç ettiği kaydedildi. Osmanlı tahrir kayıtlarında Edirne ve çevresinde bu halkın izlerine rastlanmakta, ancak sonraki dönemlerde büyük ölçüde bu topluluğun azaldığı veya dağıldığı anlaşılıyor.

  • Related Posts

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir