
Table of Contents
Tütün ürünlerinden bu yıl beklenen ÖTV tutarı 455 milyar TL. Yeni nesil ürünlerin kaçak yollarla ülkeye girmesiyle yasa dışı ticaret yüzünden devletin uğradığı vergi kaybının 160 milyar TL’ye çıktığı tahmin ediliyor. Pazar ilave düzenlemelere ihtiyaç duyuyor. Nispi vergi oranının üç kez düşürülmesi enflasyona olumlu katkı sağlarken vergi geliri yüzde 46 arttı.
TÜİK’in 23 Mayıs’ta yayımladığı 2025 yılı bitkisel üretim ilk tahminlerine göre tütün üretimi bu yıl yüzde 6,5 azalacak. Geçen yıl 108 bin ton olarak tahmin edilen üretimin bu yıl 101 bin tona gerileyeceği tahmin edildi.
Türkiye geçen yıl bu sektörden; 341,2 milyon doları ham tütün, 453,8 milyon doları tütün ürünleri ve 194,3 milyon doları da diğer tütün mamülleri olmak üzere 990 milyon dolara yakın ihracat geliri elde etti. İthalat ise 752 milyon dolar oldu. İthalatın ağırlığı ham madde olurken ihracat nihai ürün olarak verilere yansıdı.
ÖTV geliri enflasyonun iki katı artacak
İthalat ve ihracat olarak bakıldığında 1,7 milyar dolarlık tütün ekonomisinin kamu bütçesinde de hatırı sayılır bir ağırlığı var. Hazine ve Maliye Bakanlığı verilerine göre 2024 yılında tütün ürünlerinden elde edilen ÖTV bir önceki seneye göre yüzde 75 artışla 309 milyar TL oldu.
2025 yılı bütçesine baktığımızda tütünden alınacak ÖTV’nin 455 milyar TL’ye çıkması bekleniyor. 2024’e göre artış yüzde 47’den fazla olacak. 2025 yılı sonunda beklenen yüzde 24’lük yıllık enflasyon dikkate alındığında tütünden elde edilecek ÖTV bunun iki katı kadar artış gösterecek.
Yeni nesil ürünlerdeki kaçak kaybı artırdı
Bugüne kadar vergisel düzenlemeler yüzünden tütünde kayıp ve kaçağın yani yasa dışı ticaretin yıldan yıla arttığı gözleniyordu.
Zaman zaman Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) başta olmak üzere sektör temsilcileri, vergiler yüzünden kaçağın arttığını bunun hem kayıtlı iş yapan esnafa hem de devlete zarar verdiğini çeşitli açıklamalarla gündeme getiriyorlar. Devletin tütün ve nikotin ürünlerinin yasa dışı ticaretinden 160 milyar TL civarında vergi geliri kaybı yaşadığı hesaplanıyor.
Son yıllarda artan ve ülkede üretimi olmayan yeni nesil tütün ürünlerine ek olarak elektronik sigara tarzı ürünler ve fiyat artışları da eklendiğinde daha önce 100 milyar TL civarında olduğu (TESK Başkanı Bendevi Palandöken: Toplam tüketimin yüzde 20’si kaçak, vergi kaybı 100 milyar TL, Kasım 2024) hesaplanan kaybın arttığı sektör temsilcilerince dile getiriliyor.
Nispi vergi düşerken maktu katlandı
Ülkede üretimi ve ticareti için izin verilmemiş yeni nesil ürünler bir yana hâlihazırda sigaranın vergi yapısında fiyata bağlı nispi vergilendirmenin yüksek olması da her maliyet artışında fiyatları daha yukarı çektiği için tüketimi azaltmadığı gibi kaçak ürünlere yönelimi artırıyor.
Sektör temsilcileri bunun yerine kamunun da vergi kaybına yol açmayacak olan paket başına alınan sabit yani maktu verginin ağırlığının fiyata bağlı nispi vergi ağırlığından fazla olması gerektiğini öne sürüyorlar. Nitekim 28 Aralık 2023’te alınan ve 1 Ocak 2024’te yürürlüğe giren kararla sigaradan alınan nispi vergi oranını yüzde 63’ten 57’ye çekildi. Geçen yıl eylül ayında da oran 57’den yüzde 53,5’e indirildi.
Bu yılın mart ayında da nispi vergi yüzde 50’ye düşürüldü. Buna göre son 15 ayda nispi vergi 13 yüzde puan düştü. Buna karşılık 15 Mart 2025’teki son kararla maktu vergi 10,50 TL’ye çıktı. Bu tutar 2023 sonunda 5,74 TL idi. Paket başına maktu vergi yüzde 83 arttı. Nisan 2025 bütçe gerçekleşmelerine baktığımızda ilk 4 ayda sigaradan alınan ÖTV 123,1 milyar TL oldu. Geçen yıla kıyasla artış yüzde 46,5 olarak hesaplandı.
Enflasyon raporunda dikkat çekildi
Fiyata bağlı yüksek nispi vergi oranları, maliyet artışlarının fiyata kaç katı oranında yansıtılacağını gösteren “mali çarpanı” da artırdığı için enflasyonla mücadelede ayak bağı oluyor. Bu bakımdan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yönetilen ve yönlendirilen fiyatlar kapsamında olan tütün ürünlerine yönelik nispi oranı azaltırken maktu vergiyi artıran bir strateji izledi. Bu sayede vergi gelirlerinde enflasyonun çok üzerinde bir artış elde edilirken enflasyona etki azaldı.
Yani işin gelir kısmı bir yana, enflasyon sepetindeki ağırlığı ile TÜFE’ye etkisine bakıldığında, nispi yani fiyata bağlı vergi yüksek oldukça her 1 liralık fiyat zammı daha yüksek bir nihai fiyat olarak sepete yansıyordu. Nitekim TCMB’nin 2025 II. Enflasyon Raporunda “Mevcut Rapor
döneminde vergi ve yönetilen kalemlerin manşet enflasyon üzerindeki etkisi bir miktar zayıflamıştır” tespiti yapılarak, şu ifadelere yer verildi: “Ocak ayında maktu ÖTV tutarındaki güncellemeye rağmen fiyatların değişmediği tütün ürünlerinde fiyat artışları mart ayında olmuştur.
Bu artış, ocak ayındaki maktu vergi güncellemesinin beraberinde getirdiği gecikmeli etkilerin yanında üretici firma kaynaklı olarak gerçekleşmiştir. Ayrıca, mart ayında yapılan değişiklikle tütün ürünlerinde nispi ÖTV oranı düşürülmüş, maktu ÖTV tutarı ise nispi ÖTV oranındaki düşüşün ima ettiğinden daha sınırlı bir şekilde yükseltilmiştir.”
Sektörün beklentisi kademeli düşüşün sürmesi yönünde
Öte yandan enflasyonda meydana gelecek her bir puanlık artışın sadece TÜFE’den ağırlıklı etkilenen personel giderleri ve emekli maaşları dikkate alındığında dahi bütçede yarattığı ek yükün en az 100 milyar TL olarak hesaplanıyor.
Bu bakımdan yönetilen ve yönlendirilen fiyatların etkisinde altın dengeyi yakalamak kamu maliyesi açısından sadece gelir değil giderler bakımında da önem arz ediyor. Tüm bunlar dikkate alındığında, sigara vergi sisteminde nispi verginin düşürülerek maktu verginin artırıldığı ve dolayısıyla mali çarpanın düşürüldüğü düzenlemeler ile vergi gelirleri korunurken sigara vergi yapısının enflasyon üzerindeki etkisi azaltılabiliyor. Yapılan son düzenlemelere rağmen AB ve OECD ülkeleri ile kıyaslandığında arada büyük farklar var. AB ülkeleri ortalamasında sigarada nispi vergi oranı yüzde 27 seviyesinde bulunuyor.
Tüm bu hususlar göz önünde bulundurulduğunda sektör temsilcileri, bütçe gelirlerinde öngörülebilirlik de sağlayan, sigarada maktu verginin artırılmasına, buna karşın nispi vergi oranının azaltılmasına kademeli olarak devam edilmesini önümüzdeki dönemde de bekliyor. Hem enflasyon hem fiyatlama bakımından avantaj sağlayacak bu uygulamanın devamı ile yasa dışı ticarette de düşüş olması öngörülüyor.