TÜRKLER ALMANYA’DAKİ SEÇİMLER HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?

Almanya’nın yakın tarihindeki en önemli seçim olarak görülen dünkü genel seçimin sonuçları, farklı siyasi görüşlerin keskin bir şekilde belirlendiği bir tablonun ortaya çıkmasına neden oldu. Başkent Berlin’de, Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) genel merkezinde gerçekleştirilen sandık açılışında, seçimin sonuçları heyecanla takip edildi. Sonuçların ardından CDU, büyük bir coşkuyla seçim zaferini kutladı. Peki Türkler seçim sonuçları ile ilgili ne düşünüyor?

CDU’nun Seçim Zaferi ve Sandık Çıkış Anketleri

CDU merkezindeki kalabalık, seçim günü boyunca yoğun bir ilgiyle karşı karşıya kaldı. İlk sandık çıkış anketlerinin açıklandığı saat 18.00 itibarıyla CDU/CSU yaklaşık yüzde 29 oyla birinci sırada yer aldı. Aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) Partei ise yüzde 20 oy oranıyla ikinci sırada yer alırken, Başbakan Olaf Scholz’un liderlik yaptığı Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 16 ile üçüncü sırada kaldı. Bu sonuçlar, SPD için bir çöküşü simgeliyor; zira geçmişteki seçimlerde Almanya haritasının büyük bir bölümünü kırmızıya boyayan SPD, bu kez neredeyse hiçbir bölgede birinci olamadı.

CDU Merkezi’nde Coşku ve Kayıplar

İlk sonuçların gelmesiyle birlikte CDU merkezinde büyük bir coşku hâkim oldu. Partinin lideri Friedrich Merz’in konuşmasının ardından partililer, zaferlerini kutlamak için bolca bira ve şarap tüketti. 52 yıldır Almanya’da yaşayan deneyimli gazeteci Ahmet Külahçı, SPD’nin İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana en düşük oy oranını almasının çok dramatik bir durum olduğunu kaydetti. Külahçı, aşırı sağcı AfD’nin rekor oy oranını “Almanya’da demokrasi için gerçek bir tehlike” olarak nitelendirerek, yeni hükümetin sağduyulu politikalar üretmesi gerektiğini vurguladı.

Aşırı Sağın Yükselişi ve Toplumsal Endişeler

Külahçı, AfD’nin yükselişinin önünü kesmek için pandemiden önceki döneme dönüşü sağlayacak önlemlerin gerekliliğine dikkat çekti. Enflasyon ve düzensiz göç ile ilgili vaatlerin yerine getirilememesi durumunda, AfD’nin daha da güçlenebileceği konusunda uyarıda bulundu. “Aksi takdirde, AfD bildiği yoldan gitmeye devam edecek ve ırkçılığı körükleyecektir,” dedi.

Bununla birlikte, CDU merkezinin ardından seçim sonuçlarını izlemek için gelen kalabalık arasında yer alan Suna Arslan, sonuçların kendisini çok üzdüğünü ifade etti. 46 yaşındaki Arslan, burada doğup büyümüş biri olarak artık kendisinin burada istenmediğini hissettiğini belirtti. Arslan, “İlkokul öğretmeniyim. Eskiden sağcılar ırkçılık söylemlerini gizlice yaparlardı, şimdi ise açıkça dile getiriyorlar,” dedi. Karşılaştıkları ayrımcı tutumların üstünün örtüldüğünü ve sistematik olarak korunduğunu dile getirdi.

“Gidecek Yerim Olsa Giderim”

Arslan, Almanya’daki durumu endişe verici bulduğunu belirtirken, Türkiye’ye gitmeyi düşündüğünde de mevcut siyasi durumun iç açıcı olmadığını aktardı. “Dünya çok iç açıcı bir durumda değil,” sözleriyle hislerini ifade etti.

Ayşe Demir ise Berlin-Brandenburg Türk Topluluğu’nda, seçim sonuçlarını izlemek için toplanan kalabalık içinde yer aldı. Demir, her beş kişiden birinin AfD’ye oy vermesinin kaygı verici olduğunu belirtti. CDU’nun AfD’nin söylemlerini benimsemesini eleştirerek, bunun göçmenler açısından olumsuz sonuçlar doğuracağını ifade etti. Demir, ırkçı zihniyetin hortladığını ve bunun geri döndürülmesinin zor olduğunu vurguladı.

Sandığa Katılım ve Önceki Seçimlerle Karşılaştırma

Bu seçimde dikkat çeken bir diğer veri de katılım oranıydı. Seçim katılımı, yüzde 82’yi aşarak 1990’dan bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Demir, bu yüksek katılımın AfD tehdidine karşı daha fazla insanın sandığa gitmesinin etkili olduğunu belirtti. Ayrıca, seçim öncesi Türkiye kökenli göçmenler arasında katılımın artırılması yönünde yaptıkları çalışmalardan bahsederek, katılım oranının önceki seçimlerde yüzde 20 seviyelerindeyken bu seçimde yüzde 40’a çıkmış olabileceğini söyledi.

Yeni hükümetle birlikte çifte vatandaşlık hakkının kaldırılması, Türk toplumu için önemli bir diğer endişe kaynağı oldu. CDU, seçim dönemi boyunca AfD ile koalisyon hükümeti kurmama sözü vermişti, ancak SPD’nin bu konuda nasıl bir tutum sergileceği merak konusu. Çoğu kişi, Berlin genelinde bu seçimlerin Türkiye kökenli toplum üzerinde kalıcı etkileri olabileceği endişesini taşıyor.

Almanya’nın geleceği hakkında belirsizlikler sürerken, seçim sonuçları derin bir toplumsal etki yaratmaya devam ediyor.

‘Tamamen bir yabancı düşmanlığı var piyasada’

Son olarak Berlin’de Türkiye kökenli nüfusun en yoğun olduğu yerlerden Kreuzberg’e gidiyoruz.

Burada bir dönerci işleten ve 1979’dan beri Almanya’da yaşayan Vesfettin Sezgin, seçim sonuçlarına dair hislerini sorduğumuzda “Biraz burukluk var AfD’den dolayı. Çok yüksek bir sonuç geldi” diyor:

“Onların ilkeleri biraz farklı, bakalım yabancılar için ne olacak.”

Sezgin, göçmenlerin geldikleri ülkelere geri gönderilme ihtimalinden endişe duyduğunu söylüyor:

“Göçmenleri bir anda gönderemezler ama önce ilticacılardan başlayabilirler.”

Aşırı sağın yükselişinin günlük hayatında doğrudan bir etkisini görmediğini anlatan Sezgin, yine de endişe duyduğunu belirtiyor:

“Tamamen bir yabancı düşmanlığı piyasada. Arkadaş, niye yabancı düşmanlığı olsun, burası bir göç ülkesi.

“Biz 1960’tan beri buradayız. İsteyenleri gönderirseniz tamam ama zoraki göndermeniz hoş bir şey olmaz.”

  • Related Posts

    One thought on “TÜRKLER ALMANYA’DAKİ SEÇİMLER HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir