
Table of Contents
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye ekonomisi için 2025 yılı büyüme tahminini düşürdü. EBRD, revizyonun nedenini küresel politika belirsizlikleri, zayıflayan dış talep ve ithalat tarifelerindeki artışların etkisi olarak açıkladı. 2026 yılı büyüme tahminini ise yüzde 3,5 seviyesinde sabit bırakan banka, iç talep üzerindeki baskının artabileceğine dikkat çekti.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), Türkiye ekonomisi için 2025 yılı büyüme tahminini, iç ve dış talepteki zayıflama ile sıkı para politikası nedeniyle aşağı yönlü güncelledi. Şubat 2025 raporunda yüzde 3 olarak öngörülen büyüme beklentisi, yüzde 2,8’e çekildi.
EBRD, Türkiye ekonomisine ilişkin 2026 yılı büyüme tahminini ise değiştirmeyerek yüzde 3,5 olarak korudu.
Banka, bu tahminlerini bugün yayımladığı Bölgesel Ekonomik Beklentiler raporunda paylaştı. Raporda, EBRD’nin faaliyet gösterdiği bölgeler için 2025 yılı büyüme tahmini de yüzde 3’e revize edilerek 0,2 puanlık bir düşüş yaşandığı belirtildi.
“Belirsizlik ve talep zayıflığı büyümeyi baskılıyor”
EBRD’nin değerlendirmesinde, “Revizyon, artan küresel politika belirsizliği, zayıflayan dış talep ve ithalat tarifelerinde ilan edilen artışların doğrudan ve dolaylı etkilerinin bir sonucudur” ifadesine yer verildi.
Türkiye’ye yönelik aşağı yönlü revizyonun gerekçeleri arasında, iç talep üzerindeki baskının yanı sıra küresel ticaret politikalarındaki belirsizlikler ve finansal koşullardaki sıkılaşma gösterildi.
Banka, halen yüksek seyreden enflasyonun yanı sıra küresel finansal koşullardaki daralmanın Türkiye’nin kısa vadeli dış finansman ihtiyacı üzerindeki riskleri artırdığını belirtti.
Bakan Şimşek: Terörsüz kalkınma ve büyüme etkili olacak
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin, “Türkiye’de ve bölgemizde güven ve istikrar pekişecek, yatırım iklimi daha da iyileşecek. Şimdi huzur, istikrar ve refah zamanı.” ifadesini kullandı.
Şimşek, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, terör örgütü PKK’nın fesih ve silah bırakma kararına ilişkin şunları kaydetti:
“Terörsüz Türkiye süreci ile ülkemiz, artık tüm enerjisini, maddi ve manevi kaynaklarını daha verimli ve etkin alanlarda kullanarak kalkınma sürecini hızlandıracak ve büyüme potansiyelini artıracaktır. Türkiye’de ve bölgemizde güven ve istikrar pekişecek, yatırım iklimi daha da iyileşecek. Şimdi huzur, istikrar ve refah zamanı.”