
Table of Contents
Pandemiyle değişen tüketici alışkanlıkları, perakende sektöründe yapısal dönüşümlere yol açtı. Evine en yakın perakendeciyi tercih eden tüketiciyle birlikte pandemi, adeta yerel zincirlere can simidi oldu. Perakendecilerin toplam ciroları içindeki e-ticaret ciro payı yüzde 10-20’lere çıktı. Ayrıca ‘çok al, az öde’ ilkesiyle grosmarketler, süpermarketlerin tahtını sallamaya başladı.
Dünya geneline yayılan COVID-19 salgınının Türkiye’de tespit edilen ilk vakası Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Mart 2020 günü açıklandı. İşte bu tarihten sonra perakende sektöründe büyük değişmeler ve gelişmeler yaşandı. Eski alışkanlıklarımızı bir kenara attık. Avrupa’daki market rafları yağmalanırken Türkiye’de raflar dolu, tedarikte ise aksamalar yaşanmıyordu. Daha düne kadar gün aşırı markete giden, çoğunlukla alışverişlerini haftalık yapmayı tercih eden tüketiciler, bilgisayar ve telefona sarılıp online sipariş vermeye başladılar. Online alışveriş vazgeçilmezimiz oldu.
Ülkemizde e-ticaret hacmi 2023 yılında bir önceki yıla göre yüzde 115,15 artarak 1,85 trilyon Türk lirasına ulaştı. (77,89 milyar dolar) İşlem sayısı ise bir önceki yıla göre yüzde 22,25 artarak 5,87 milyar adet olarak gerçekleşti. Ticaret Bakanlığı’nca 2024 yılında e-ticaret hacminin 3,4 trilyon Türk lirası ve işlem sayısının da 6,67 milyar adet olduğu açıklandı
E-ticaret hacminin genel ticaret hacmine oranı 2019 yılında yüzde 10,1 iken yıllar içinde büyük bir artış kaydederek 2023 yılında yüzde 20,3’e ulaştı. 2023 yılında e-ticaret hacminin gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) içindeki payı (E-GSYH) bir önceki yıla göre yüzde 33,3 artarak yüzde 6,8’e ulaştı. E-GSYH’nin 2019-2023 yılları arasında yıllık bileşik büyüme oranı yüzde 26 oldu.
E-ticaret hacminin yüzde 51’ini mal ticareti, yüzde 49’unu ise hizmet ticareti oluşturuyor. Bunun yanında kartlı işlem hacminin yüzde 63’ü mal ticareti iken yüzde 37’si hizmet ticareti kaynaklı işlemlerden meydana geliyor. E-ticaret hacminden en büyük payı alan ilk üç sektörden ilki 233 milyar Türk lirası ile beyaz eşya ve küçük ev aletleri olurken bu sektörü sırasıyla 135 milyar Türk lirası ile elektronik ve 127 milyar Türk lirası ile giyim, ayakkabı ve aksesuar sektörleri izliyor.
Tüketici yerel zincirlere can simidi oldu
Pazaryerlerinde e-ticaret faaliyeti yürüten işletme sayısı ise 540 bine yaklaşırken kendi sitesinden veya mobil uygulamasından e-ticaret faaliyetinde bulunan ETBİS’e kayıtlı işletmelerin sayısı 35 bini aştı. Gıda ve süpermarket sektöründe, en çok meyve ve sebze, çay ve demleme içecek, et, deniz ürünleri ve yumurta, kahve siparişi verdik. Markete gitmeyi unuttuk. Perakendecilerin de e-ticaret cirolarının toplam ciro içindeki payları giderek çoğaldı. Bu oranlar yüzde 10-20 bandına ulaştı.
Pandemi döneminde evine en yakın perakendecileri tercih eden tüketicilerde ucuz fiyat algısı geriye atıldı. Tüketiciler, ulusal, uluslararası ve discount zincirlerin dışında yerel zincirlerin de fiyatlarının ucuz olduğunu gördüler. Bu gelişme, yerel zincirlerin büyümesini ve güçlenmesini sağladı. Pandemi, adeta yerel zincirlere can simidi oldu.
Perakende yazarı Ercüment Tunçalp, “Büyük perakendecilerde pandemi ile birlikte evden çalışma başladı, yöneticilerde bu rehavet alışkanlık yaptı. Ve mağazalar kontrolsüz kaldı. Pandeminin gündemden düşmesine rağmen olumsuz sonuçları ise baki kaldı” diyerek sektörle ilgili gözlemlerini dile getiriyor.
Online sipariş pazarı canlandı
Sadece online alışveriş yapmakla kalmadık, yemek siparişlerimizi de aynı şekilde internet ve cep telefonu kanalıyla verdik. 2020 yılından öncesine kadar online sipariş pazarında oyuncu sayısı çok azdı. Yemeksepeti’ne rakip olarak Getiryemek, Trendyol Go da katıldı. Geçtiğimiz günlerde de Trendyol GO’yu Über astronomik bir fiyata satın aldı.
CarrefourSa, Migros Yemek, Fuudy, Tıkla Gelsin de rekabetin gerisinde kalmadılar. 2022 yılında Vakko Holding’den 10,1 milyon dolar değerleme üzerinden 3 milyon dolar tutarında yatırım alan Fuudy, online siparişte iyi yemek deneyimlemek isteyenler için hizmete başladı.
Yemek sektöründe de en çok hamburger, kebap, pizza, pide, döner, tatlı, dondurma siparişleri verdik. Kazanılan bu alışkanlıklar günümüzde de hızla devam ediyor. Çalışan sayısının artması, hibrit çalışma olanakları da hızlı yemek firmalarının büyümesine ve gelişmesine neden oldu.
Dünyada 500 milyar dolarlık hacme ulaşan online yemek sektörü, pandemi döneminde arkasına aldığı rüzgarla büyüyüp güçlendi. Çalışan ailelerin artması, büyük şehirlerdeki trafik sorunu, yalnız yaşayanlar ayrıca gençlerin hızlı ve pratik bir çözüm olarak yemek siparişi vermeyi tercih etmesi gibi nedenlerle ivme kazanan online yemek siparişi pazarının Türkiye’de 2024 yılında 150 milyar TL’lik büyüklüğü aştığı söyleniyor.
‘Lezzet Arası’ restoran konseptiyle 2017 yılından bu yana yeme içme alanında faaliyet gösteren CarrefourSA da online market ve yemek siparişiyle de oldukça iddialı. 2022 yılında kurulan online yemek platformu ‘Migros Yemek’ ilk bir yıl içinde 81 ilde hizmet vermeye başladı. Migros, uzun yıllardır sahip olduğu hızlı teslimat modeli tecrübesiyle eksiksiz ve kaliteli bir sipariş deneyimi sunuyor. Migros Yemek de kendi taşıma modeliyle teslimat modelini uyguluyor.
Alman araştırma şirketi Statista’nın verilerine göre, online yemek sektörü oyuncularına kayıtlı kullanıcı sayısı yıllık ortalama yüzde 12,06’lık bir büyüme gösterdi.
Online ticaret alışverişleri, fiziksel mağazaları da olumsuz etkiledi. İngiltere ve ABD’de birçok mağaza boşalırken AVM’deki boş dükkanlar kendi kaderlerine terk edildi. İngiltere’de H&M ve M&S, mağaza sayılarını giderek azaltmaya başladı. Bunda pandemi sonrası değişen tüketici alışkanlıkları çok etkili oldu. Türkiye’de de bunun örneklerine rastlamak mümkün. Zira perakendeciler, online alışverişlere özel indirimler sunmaya başladı.
Yerli yatırımcılar hızla grosmarket açmaya başladı
Bir önemli değişiklik de toptan gıda alışverişi sektöründe yaşandı. Grosmarketler hızla çoğalmaya başladı. 1990 yıllarıyla birlikte tanımaya başladığımız grosmarketler, pandemi sonrası büyük bir hızla çoğalmaya başladı. Bilhassa Ankara’da grosmarketler, süpermarketlerin tahtını sallamaya başladı. Zira tüketiciler, “Çok al, az öde” ilkesiyle grosmarketleri tercih etmeye başladılar. Ankara’da görülen bu gelişmeler İstanbul’a da sıçradı.
Yerli yatırımcılar, hızla grosmarket açmaya başladılar. Anpagros ve Zırhlı Grosmarketler, Anadolu’ya da yayılmaya başladılar. Bu ivmenin hızla süreceği tahmin ediliyor. Hatta İzmirli yerel perakendecilerin oluşturduğu Ege PERDER üyeleri de ortaklaşa gros açmak için kolları sıvadılar.
ALINTI HABER: DÜNYA