
Table of Contents
İnşaat sektöründeki hareketlenmenin ve uluslararası gelişmelerin Türk seramik ve banyo sektörü açısından büyük bir fırsat yarattığını söyleyen Isvea Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, “Önümüzdeki fırsatları gördüğümüz için üretim artışına başladık” dedi.

Isvea Seramik Yönetim Kurulu Başkanı Erdem Çenesiz, 2025 yılının seramik ve banyo ürünleri sektörü için tam anlamıyla bir geri dönüş yılı olacağını söyledi.
2023 yılında sektörde bir önceki yıla göre ihracatta sınırlı küçülme yaşandığını söyleyen Çenesiz, sektörün öncü ürünü ve en büyük ihracatçı alt sektörü olan seramik kaplama malzemeleri ihracatının 2024 yılında bir önceki yıla göre %8,1 büyüdüğünü belirtti. Büyüme trendinin artarak devam edeceğini vurgulayan Çenesiz, 2025 yılı ocak ayında ihracat artışının %9’a yükselmesinin sektörün önemli bir geri dönüşe imza attığının öncü göstergesi olduğunu söyledi.
Çenesiz’e göre bu büyüme trendinde etkili olan çeşitli faktörler söz konusu. Bunların başında inşaat sektöründe başlayan hareketlilik geliyor. Önemli miktarda deprem konutu yapıldığını söyleyen Çenesiz, bugüne kadar yapılan deprem konutlarından daha fazlasının da 2025 yılında yapılacağının ilan edildiğini, bunun da seramik sektörüne hareketlilik getireceğini ifade etti.
Konut seferberliği fırsat yaratacak
Çenesiz, “Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile Hazine ve Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek’in açıklamalarına baktığımızda enflasyonla mücadele kapsamında bir konut seferberliğinin başlayacağını anlıyoruz. Özel sektör de yavaş yavaş projelere hız veriyor. Bu konuda proje planlama talepleri almaya başladık. Bunun da ciddi bir talep yaratacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Uluslararası konjonktürdeki gelişmelerin de ihracat açısından umut verdiğini belirten Çenesiz’e göre Suriye’nin yeniden yapılanması sürecine, Ukrayna, hatta Gazze’nin eklenmesi, sektörün ihracat rakamlarını yukarı taşıyacak büyük bir fırsat penceresi yaratıyor. “En büyük ihracat pazarlarımız olan Avrupa ve ABD’de ekonomik durgunluk dönemi geride kaldı” diyen Çenesiz, dünyada ekonomilerin büyüdüğü, konut ihtiyacının oluştuğu bir dönemin başladığını söyledi.
İthalatçılar Çin yerine Türkiye’ye yöneldi
Çenesiz’e göre ABD’de Donald Trump’ın başkan seçilmesi de Türk seramik sektörü açısından olumlu olacak. Trump’ın gelişiyle birlikte ABD’de Çin’e karşı bir kaygı oluştuğunu söyleyen Çenesiz, aynı kaygının Avrupa’da da yaşandığını, bunun da daha önce Çin’den ithalat yapan ülkelerin Türkiye’de alternatif tedarikçilere yönelmesine sebep olduğunu belirtti.
Bu gelişmeler ışığında geçtiğimiz yıl stokları eritme çabasında olan sektörde üretimin tekrar artmaya başladığını söyleyen Çenesiz, “Önümüzdeki fırsatları gördüğü için sektör üretimi yavaş yavaş artırıyor” dedi. Çenesiz’e göre Türkiye’nin rekabet gücünü koruması ve ihracatta arzu edilen rakamlara ulaşması için ise döviz kurunun 2025 yılı ikinci yarısında bir önceki yılın aynı dönemindeki ÜFE artışı kadar artmasını beklediklerini söyledi.
2025 yılında Türk Seramik ve Banyo sektörünün ihracat rekabet gücü, çeşitli ekonomik faktörler ve sektör dinamikleri doğrultusunda şekillenecek. Bu süreçte öne çıkan başlıca faktörler şunlardır:
1. Döviz Kuru ve ÜFE Artışı
- Sektör temsilcileri, döviz kurunun 2025 yılı ikinci yarısında bir önceki yılın aynı dönemindeki ÜFE artışı kadar yükselmesini bekliyor.
- Döviz kurundaki bu artış, ihracat yapan firmalar için maliyet avantajı sağlayabilir ve uluslararası pazarlarda daha rekabetçi fiyatlarla satış yapmalarına olanak tanıyabilir.
2. Üretimdeki Artış ve Stok Yönetimi
- 2024 yılında stokları eritmeye odaklanan sektör, 2025 yılı itibarıyla üretimi artırmaya başladı.
- Bu artış, ihracata yönelimi destekleyebilir ve global pazarlardaki talebe daha iyi cevap verilmesini sağlayabilir.
3. Global Talep ve Rakip Ülkelerle Rekabet
- Avrupa ve Orta Doğu pazarlarındaki talep, Türk seramik ve banyo sektörünün büyümesinde kritik bir rol oynayacak.
- İspanya, İtalya ve Çin gibi rakip ülkelerle fiyat ve kalite rekabeti, sektörün ihracat performansını doğrudan etkileyecek.
4. Enerji ve Hammadde Maliyetleri
- Seramik ve banyo sektörü, yüksek enerji tüketimine sahip olduğundan enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar üretim maliyetlerini artırabilir.
- Yerel ve uluslararası hammadde fiyatları, firmaların kârlılığı ve rekabet gücünde belirleyici olacak.
5. Yeşil Dönüşüm ve Sürdürülebilirlik
- Avrupa Birliği’nin Yeşil Mutabakatı, ihracat yapan firmalar için önemli bir uyum süreci gerektiriyor.
- Düşük karbon salınımlı üretim yapan firmalar, Avrupa pazarında daha avantajlı konuma gelebilir.
Sonuç: 2025 Yılında Rekabet Gücü Artacak mı?
Türk Seramik ve Banyo sektörü, üretim artışı, döviz kuru avantajı ve global talepteki gelişmeler doğrultusunda rekabet gücünü artırabilir. Ancak enerji maliyetleri, rakip ülkelerle fiyat rekabeti ve sürdürülebilirlik kriterleri, sektörün büyüme hızını ve ihracat hedeflerini belirleyen kritik unsurlar olacak.