MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı: Yüksek enflasyon en büyük sorunumuz

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD Adıyaman Şubesi tarafından bir otelde düzenlenen iftar programında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin büyümesini sürdüren bir ülke olduğunu vurguladı.

MÜSİAD Başkanı Asmalı, “Ülkemiz, siyasi ve ekonomik istikrarı sağlamış, sürekli büyüyen bir ülke olarak bölgesinde güvenli bir liman konumunu koruyor,” dedi. “Son 20 yılda yapılan büyük yatırımlar meyvelerini veriyor. Savunma sanayinden enerjiye, sağlıktan turizme kadar pek çok alanda dev adımlar atılıyor. Türkiye, yetişmiş insan gücü, esnek üretim kapasitesi, stratejik konumu ve güçlü lojistik altyapısıyla büyük bir sıçramanın eşiğinde.”

“Birlikte hareket ederek oyunları bozmalıyız”

İş dünyasına birlik ve beraberlik çağrısı yapan Asmalı, şunları söyledi: “Terörden arınmış bir Türkiye, yalnızca güvenliğimiz için değil, ekonomik ve sosyal kalkınmamız için de kritik bir öneme sahip. MÜSİAD olarak, iş dünyasını ve sivil toplum kuruluşlarını bu tarihi süreçte dayanışma içinde olmaya davet ediyoruz. Birlikte hareket ederek, ülkemizin refahını hedef alan tüm oyunları boşa çıkarmalı.

“Ekonomide toparlanma sinyalleri güçleniyor”

Türkiye ekonomisinde olumlu gelişmeler yaşandığını belirten Asmalı, “Ekonomide toparlanma başladı. Cari açık azalıyor, Merkez Bankası rezervleri yükseliyor, kur korumalı mevduat sorunu geride kalıyor, dış finansman maliyetleri düşüyor. CDS primlerimiz geriledi, kredi derecelendirme kuruluşları notumuzu yükseltti,” diye konuştu.

“Enflasyonla mücadelede destek olmalıyız”

Yüksek enflasyonun hala en önemli sorun olduğuna dikkat çeken Asmalı, “Enflasyonda düşüşler yaşanıyor, uzun bir aradan sonra oranlar yüzde 40’ın altına indi. Bu konuda ciddi bir çaba var ve ekonomi yönetimine teşekkür ediyoruz. Ancak yüksek enflasyon, karşılaştığımız en büyük zorluk olmaya devam ediyor. Bizler de bu mücadelede üzerimize düşeni yapmalıyız,” ifadelerini kullandı.

Cari açık, bir ülkenin ithalatının ihracatından fazla olması ve dış dünyadan sağlanan gelirlerin (örneğin turizm veya yurtdışından gelen transferler) bu farkı kapatamaması durumunda ortaya çıkar. Türkiye özelinde cari açığın nedenlerini anlamak için Mahmut Asmalı’nın konuşmasında bahsettiği ekonomik toparlanma ve genel ekonomik dinamikler çerçevesinde şu temel sebepleri sıralayabiliriz:

1. Yüksek İthalat Bağımlılığı

  • Enerji İthalatı: Türkiye, enerji ihtiyacının büyük bir kısmını (petrol, doğalgaz gibi) ithalat yoluyla karşılar. Enerji fiyatlarındaki artışlar veya döviz kuru dalgalanmaları cari açığı doğrudan olumsuz etkiler.
  • Ara Malı ve Yatırım Malı İthalatı: Sanayi üretimi için gerekli olan ara mallar ve makineler büyük ölçüde yurtdışından temin edilir. İhracat artsa bile, üretim sürecindeki ithalat bağımlılığı cari dengeyi baskılar.

2. İhracatın Yapısal Sınırları

  • Katma Değeri Düşük Ürünler: Türkiye’nin ihracatı genellikle tekstil, tarım ürünleri ve orta teknolojili sanayi ürünleri gibi katma değeri nispeten düşük mallara dayanır. Yüksek teknolojili ürün ihracatı sınırlı olduğu için gelir artışı ithalatla aynı hızda büyümeyebilir.
  • Pazar Çeşitliliği: İhracatın büyük kısmı Avrupa Birliği gibi belirli bölgelere yoğunlaşır. Küresel talep dalgalanmaları veya bu pazarlardaki ekonomik yavaşlama ihracatı etkileyebilir.

3. Döviz Kuru ve Finansman Maliyetleri

  • Kur Artışları: Döviz kuru yükseldiğinde ithalat daha pahalı hale gelir, ancak ihracattan elde edilen gelir aynı oranda artmayabilir. Bu da cari açığı derinleştirir.
  • Dış Borçlanma: Türkiye’nin dış finansmana bağımlılığı, faiz ödemeleri ve borç geri ödemeleri nedeniyle cari hesap üzerinde ek yük oluşturur.

4. Yatırım ve Tüketim Alışkanlıkları

  • Yüksek Tüketim Eğilimi: Hanehalkı ve kamu harcamalarındaki artış, ithal tüketim mallarına talebi artırabilir. Örneğin, elektronik eşya veya otomobil gibi ithal ürünlere olan ilgi cari açığı büyütür.
  • Yetersiz Tasarruf: İç tasarruf oranlarının düşük olması, yatırımların finanse edilmesi için dış kaynaklara yönelimi artırır ve bu da cari açığa yol açar.

5. Küresel Ekonomik Koşullar

  • Emtia Fiyatları: Enerji ve hammaddelerin küresel fiyatlarındaki yükseliş, ithalat faturasını artırır.
  • Turizm Gelirleri: Pandemi gibi dışsal şoklar veya küresel ekonomik belirsizlikler, turizm gibi döviz getirisi yüksek sektörleri olumsuz etkileyerek cari dengeyi bozar.

Türkiye Bağlamında Güncel Durum (Mart 2025)

Mahmut Asmalı’nın konuşmasında belirttiği gibi, cari açıkta son dönemde bir düşüş yaşanıyor. Bu, Merkez Bankası rezervlerinin artması, dış finansman maliyetlerinin azalması ve kur korumalı mevduatın etkisinin hafiflemesi gibi politikaların sonucu olabilir. Ancak yüksek enflasyon, ithalat maliyetlerini artırarak cari açığı tetikleyen bir faktör olmaya devam ediyor. Enflasyonun %40’ın altına düşmesi olumlu bir gelişme olsa da, hala yapısal sorunların çözümü için uzun vadeli adımlar gerekiyor.

Özetle

Cari açığın temel nedenleri; ithalata bağımlılık, ihracatın yapısal zayıflıkları, döviz kuru dalgalanmaları ve tüketim-yatırım dengesizlikleridir. Türkiye’nin enerji ve teknoloji alanlarında yerlileşme çabaları, tasarruf oranlarını artırma politikaları ve ihracat pazarlarını çeşitlendirme girişimleri, cari açığı azaltmada kritik rol oynayabilir.

  • Related Posts

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir