MÜSİAD’dan 2025 İçin Umutlu Mesajlar

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, gündeme ilişkin yaptığı değerlendirmelerde, Türkiye’nin ekonomik durumuna dair önemli açıklamalarda bulundu. Özdemir, özellikle Orta Vadeli Program’ın (OVP) başarılı bir şekilde uygulandığını, enflasyonun düşüş trendine girdiğini ve 2025 yılının sanayici, üretici ve ticaret erbabı için finansmana erişimin kolaylaştığı bir yıl olması gerektiğini vurguladı. Bu bağlamda, devlet destekli teşvikler ve KOSGEB destekleri gibi programların önemini de belirtti. Özdemir’in açıklamaları, ekonomik zorluklara rağmen umutlu bir tablo çizdiği kadar, geleceğe yönelik somut öneriler ve yatırım fırsatları da içeriyor.

OVP’nin Başarısı ve Enflasyondaki Düşüş

Burhan Özdemir, OVP’nin ekonomik hedeflere ulaşmada etkili bir yol haritası sunduğunu ifade etti. Enflasyon oranlarının geçmişte iki katına ulaşan seviyelerden yüzde 30’lu rakamlara gerilemiş olmasını, önemli bir başarı olarak değerlendirdi. “Yüke rağmen enflasyon bu seviyelere geldiyse, OVP’nin doğru yolda olduğunu gösteriyor. Biraz daha sabırlı olursak, enflasyonun daha da düşeceğini düşünüyorum,” diyen Özdemir, tünelin ucunda ışığın göründüğünü belirtti.

Özdemir, 2025 yılına doğru ilerlerken ekonomik politikaların makro düzeyden mikro düzeye kayması gerektiğini savundu. Sanayicilerin, üreticilerin ve ticaret erbabının finansmana daha kolay erişebileceği bir ortamın yaratılmasının önemine değinen Özdemir, “Belli alanlarda devlet yardımları ve KOBİ desteklerinin artırılması ve daha hızlı finansman mekanizmalarının devreye sokulması gerektiğini düşünüyoruz. Bu, ekonominin canlanması için kritik bir adım olacak,” dedi. Özdemir, bu politikaların özellikle ihracata yönelik sektörlerde uygulanmasının ve Ticaret Bakanlığı destekleri ile ihracat desteklerinin güçlendirilmesinin faydalı olacağına inandığını ekledi.

Sanayici Zorlandı Ama Pes Etmedi

Son dönemde imalat sanayisinin yaşadığı zorluklara da değinen Özdemir, enflasyon ve döviz kurları arasındaki makasın açılmasının sanayiciyi olumsuz etkilediğini kabul etti. Bu noktada, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı destekleri ve sanayi desteklerinin önemini vurguladı. Ancak, bu durumun sanayiyi durma noktasına getirdiğine ya da sanayicilerin işlerini bırakacak düzeye geldiğine dair yorumları doğru bulmadığını belirtti. “Sanayicimiz son iki yılda alıştığı kârlılıkları elde edemedi, hatta bazıları yılı kafa kafaya kapattı. Ama ‘içinden çıkılamaz bir noktaya geldik’ demek yanlış olur,” diyen Özdemir, sanayicilerin dayanıklılık gösterdiğini ve pes etmediğini vurguladı.

Özdemir, Türkiye’nin uluslararası alandaki yükselen grafiğinin, özellikle “Terörsüz Türkiye” vizyonu, Suriye ile ilişkilerin normalleşme süreci ve Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona ermesi gibi gelişmelerin, ekonomiye olumlu yansımaları olacağına inanıyor. “Bu dönemde daha motive, daha umutlu ve dışa dönük bir bakış açısı sergilemeliyiz. Karamsar bir tablo çizmek doğru değil,” diyerek iş dünyasına pozitif bir mesaj verdi.

Enflasyon En Büyük Sorun

MÜSİAD Genel Başkanı, enflasyonun halen en büyük ekonomik sorun olduğunu vurguladı. Enflasyonun bir an önce düşürülmesi gerektiğini belirten Özdemir, hükümetten bu konuda daha etkin adımlar beklediklerini ifade etti. Türkiye’nin uluslararası alanda giderek artan prestijinin, yatırım fırsatlarını değerlendirmek için önemli bir avantaj sunduğunu kaydeden Özdemir, “Suriye açılımı, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sona ermesi, Amerika ile gelişen ilişkiler ve diğer uluslararası gelişmeler, Türkiye’yi küresel arenada güçlü bir konuma taşıyor. Bu fırsatları değerlendirmek için sanayicilere ve üreticilere daha fazla teşvik, vergi indirimleri ve devlet destekli kredi sağlanmalı,” dedi.

Özdemir, özellikle ihracata yönelik sektörlerde devlet destekli politikaların artırılmasının, Türkiye’nin yurt dışı pazarlarda daha rekabetçi olmasını sağlayacağını belirtti. “Sanayicilerimizin ve üreticilerimizin yurt dışına açılımı için daha fazla destek gerekiyor. Bu bağlamda, fuar katılım destekleri ve pazara giriş destekleri gibi programlar güçlendirilmeli. Bu, hem ekonomik büyümeyi hem de küresel rekabet gücümüzü artıracaktır,” diye ekledi.

MÜSİAD’dan Yeni Projeler

Burhan Özdemir, MÜSİAD’ın sanayici ve iş insanlarının sorunlarına çözüm üretmek için yeni projeler geliştirdiğini de açıkladı. Dernek bünyesinde “MÜSİAD Ticaret ve Yatırım Ajansı” kurulacağını duyuran Özdemir, bu ajansın yurt dışı fuarlara ve bölgeye özel etkinliklere odaklanarak Türk iş insanlarının küresel pazarlara erişimini kolaylaştıracağını belirtti. Ayrıca, bir “ölçme ve değerlendirme merkezi” kurmayı planladıklarını ifade eden Özdemir, bu merkezin üyelerin ihtiyaçlarına yönelik analizler ve çözümler üreteceğini söyledi.

Özdemir, MÜSİAD’ın sektör ve politika kurullarının yeni dönemde daha aktif bir rol üstleneceğini de vurguladı. “Vergi, teşvik uygulamaları, rekabet, iş gücü ve istihdam gibi dört kritik alanda özel politika kurulları oluşturacağız. Bu kurullar, devlet bürokrasisinden üst düzey isimler ve özel sektörden uzmanlarla çalışacak. Amacımız, üyelerimizin sorunlarına daha hızlı ve etkili çözümler üretmek ve girişimcilik destekleri konusunda rehberlik sağlamak,” dedi.

2025’e Dair Umutlu Beklentiler

Burhan Özdemir’in açıklamaları, 2025 yılına dair umutlu bir perspektif sunuyor. Enflasyonun düşüş trendine girmesi, OVP’nin başarıyla uygulanması ve Türkiye’nin uluslararası alandaki olumlu konumu, ekonomik toparlanma için güçlü bir zemin oluşturuyor. Özdemir, finansmana erişimin kolaylaşması, devlet destekli teşviklerin artması ve yatırım teşvikleri ile ihracata yönelik politikaların güçlenmesiyle, sanayici ve üreticilerin önünün açılacağına inanıyor.

Son olarak, Özdemir’in vurguladığı “Terörsüz Türkiye” vizyonu ve uluslararası açılımlar, Türkiye’nin ekonomik potansiyelini artırmak için önemli fırsatlar sunuyor. MÜSİAD’ın yeni projeleri ve politika önerileri, iş dünyasının bu fırsatları değerlendirmesine katkı sağlayacak gibi görünüyor. Özdemir’in mesajı net: “Biraz daha sabır ve doğru politikalarla, tünelin ucundaki ışık çok daha parlak hale gelecek.”

Bu değerlendirmeler, Türkiye’nin ekonomik geleceğine dair umutları artırırken, hükümetin ve iş dünyasının atacağı adımların 2025 yılında belirleyici olacağı öngörülüyor. MÜSİAD’ın önerdiği politikalar, yeni projeler ve devlet destekli iş fikirleri, bu süreçte kritik bir rol oynayabilir. Özellikle, KOSGEB destekleri, hibe destekleri ve düşük faizli krediler gibi finansal araçların etkin kullanımı, ekonomik canlanmayı hızlandırabilir. Ayrıca, Ar-Ge projeleri, teknolojik ürün yatırımı ve dijital dönüşüm destekleri gibi alanlarda yapılacak yatırımlar, Türkiye’nin global rekabet gücünü artırabilir.