“LA TRAVIATA” OPERASI 23 OCAK’TA PRÖMİYERE HAZIRLANIYOR

La Traviata hem müziği hem de hikâyesinin derin trajedisi ve karakterlerinin unutulmazlığıyla, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin 2024-2025 sezonunda Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) sanatseverlerle buluşacak.

İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin yeni prodüksiyonu La Traviata, sanatseverleri büyülemeye hazırlanıyor. Eserin prömiyeri 23 Ocak 2025 tarihinde, Atatürk Kültür Merkezi Türk Telekom Opera Salonu’nda gerçekleşecek. La Traviata hem müziği hem de hikâyesinin derin trajedisi ve karakterlerinin unutulmazlığıyla, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nin 2024-2025 sezonunun ilk prömiyeri olarak sanatseverlerle buluşacak.

Alexandre Dumas’nın (oğul) 1848 yılında kaleme aldığı Kamelyalı Kadın romanı elde ettiği başarının ardından sadece edebiyat dünyasında değil, tiyatro ve bale gibi sahne sanatlarında da yankılanarak zamansız bir hikâyeye dönüşen ölümsüz bir eserdir.

Giuseppe Verdi’nin bu eşsiz hikâyeyi operatik bir başyapıta dönüştürdüğü La Traviata, opera tarihinin en çok sahnelenen ve hayranlık uyandıran eserlerinden biri olarak tahtını koruyor. Verdi’nin “Rigoletto – Il Trovatore – La Traviata” üçlemesinin en tanınmış eseridir La Traviata…

Francesco Maria Piave’nin yazdığı libretto, Alexandre Dumas’nın (oğul) romanının özünü kusursuz bir şekilde sahneye taşımaktadır. Verdi’nin müziği, bu hikâyeye evrensel bir ruh kazandırırken; Violetta’nın melankolisi, Alfredo’nun tutkusu ve Germont ailesinin toplumsal baskıları, her biri ayrı ayrı, müzikal olarak canlandırılarak her notada ve her melodide, karakterlerin yaşadığı duygusal fırtınalar gözler önüne serilmektedir.

La Traviata, sadece bir aşk hikâyesi değil, aynı zamanda dönemin toplumuna tutulan bir eleştiri aynasıdır. Paris’in eğlence dolu yüzeyinin altında, toplumsal tabular, kadınlara biçilen roller ve aşkın özgürleştirici gücü sorgulanmaktadır. Violetta, hem güçlü hem de kırılgan bir karakter olarak, bu çatışmaların tam merkezindedir. Onun trajedisi, bireysel arzular ile toplumsal normlar arasındaki uzlaşmaz gerilimin bir yansımasıdır.

Devlet Opera ve Balesi Başrejisörü Recep Ayyılmaz’ın sanatın tüm dallarından yararlanarak ortaya çıkardığı yorumu ile sahneleyeceği La Traviata izleyiciyi, kendisini yalnızca bir operada değil, insanlığın en temel duygularını işleyen bir yaşam tablosunun içinde bulmaya davet ediyor. 

Temsillerde İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası’nı Alessandro De Marchi ve Zdravko Lazarov yönetiyor. Recep Ayyılmaz’ın sahneye koyduğu ve dramaturjisini üstlendiği La Traviata’nın dekor tasarımı Çağda Çitkaya, kostüm tasarımı Gizem Betil, ışık tasarımı Yakup Çartık imzalı. İstanbul Devlet Opera ve Balesi Korosu’nu Paolo Villa’nın yönettiği eserde koreografi Kürşat Kılıç’a ait. 

“La Traviata” Operası’nda; Violetta Valery rolünde Dilruba Bilgi / Hale Soner Kekeç; Alfredo Germont rolünde Mert Süngü / Ufuk Toker; Giorgio Germont rolünde Caner Akgün / Serhat Konukman; Flora Bervoix rolünde Ayçin Sürücüer / Elif Tuğba Tekışık; Gastone rolünde Yoel Keşap / Berk Özbek; Barone Douphol rolünde Burak Kul / Mehmet Tükel Acar; Marchese d’Obigny rolünde Şahin Dedemen / E.Erdem Gedik; Dottore Grenvil rolünde Emre Güngör / Erdem Sakarya; Annina rolünde Gülgün Özyiğit / Seda Taşpınar; Giuseppe rolünde Hazal Ata / Anıl Önder; Comissionario rolünde Çağdaş Bektaş; Alexandre Dumas(fils)  rolünde Selim Borak / Sinan Kaymak; Guiuseppe Verdi rolünde Oktay Aksoy / Uğur İlter sahnede olacaklar.

La Traviata; 23 Ocak 20.00 Prömiyer, 25 Ocak 16.00, 29 Ocak 20.00 ve 30 Ocak 20.00’de Türk Telekom Opera Salonu’nda.

Giuseppe Verdi (1813–1901), İtalyan bir besteci ve opera tarihinin en önemli isimlerinden biridir. Romantik dönemin önde gelen figürlerinden biri olarak kabul edilen Verdi, dramatik gücü, etkileyici melodileri ve halkın duygularına hitap eden eserleriyle tanınır.

Hayatı

  • Doğum: 10 Ekim 1813, Le Roncole, Parma Dükalığı (bugünkü İtalya)
  • Ölüm: 27 Ocak 1901, Milano, İtalya

Verdi, mütevazı bir köyde doğdu ve müzik eğitimine genç yaşta başladı. Gençliğinde Milano’ya taşınarak orada konservatuvarda eğitim aldı. İlk büyük başarısını “Nabucco” (1842) operasıyla kazandı ve bu eser onun uluslararası ün kazanmasını sağladı.

Sanatsal Başarıları

Verdi’nin operaları, yalnızca müzikal açıdan değil, aynı zamanda İtalya’nın birleşme sürecine katkı sağlayan ulusal bir ruhu yansıttıkları için de büyük öneme sahiptir. Besteleri, halkın duygularını harekete geçiren güçlü dramatik temalar ve büyüleyici melodilerle doludur. En ünlü eserlerinden bazıları şunlardır:

  • Rigoletto (1851)
  • Il Trovatore (1853)
  • La Traviata (1853)
  • Aida (1871)
  • Otello (1887)
  • Falstaff (1893)

Verdi ve İtalyan Milliyetçiliği

Verdi’nin eserleri, İtalya’nın birleşmesi için verilen mücadele döneminde (Risorgimento) halk arasında büyük yankı buldu. Özellikle “Nabucco” operasında yer alan “Va, pensiero” (İbrani Kölelerin Korosu), bir direniş ve özgürlük simgesi haline geldi. Verdi’nin adı, “Viva VERDI!” sloganında, İtalya Kralı II. Vittorio Emanuele’yi desteklemek için bir akronim olarak bile kullanılmıştır.

LA TRAVIATA
“LA TRAVIATA” OPERASI 23 OCAK'TA PRÖMİYERE HAZIRLANIYOR 3

Mirası

Giuseppe Verdi, ölümünden sonra İtalya ve dünya çapında opera tarihinin en büyük figürlerinden biri olarak hatırlanır. Eserleri bugün hâlâ opera evlerinde sıklıkla sahnelenmekte ve dinleyiciler üzerinde derin etkiler bırakmaktadır. Milano’daki Casa di Riposo per Musicisti, yaşlı müzisyenler için bir huzurevi olan ve Verdi’nin bağışlarıyla kurulmuş bir yer, onun insanlığa olan bağlılığını ve sanatçılara olan sevgisini yansıtır.

Verdi, sanatıyla sadece müzik dünyasında değil, İtalyan ulusal kimliğinin oluşumunda da derin bir iz bırakmıştır.

Related Posts

One thought on ““LA TRAVIATA” OPERASI 23 OCAK’TA PRÖMİYERE HAZIRLANIYOR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir