KİRALIK KONUT KRİZİ BÜYÜYOR

Türkiye genelinde kiralık konut ilanlarında son bir yılda dikkat çeken bir azalma yaşanırken, uzmanlar bu düşüşün temel nedenlerinden birinin ev sahibi–kiracı anlaşmazlıkları olduğunu belirtiyor. Artan hukuki ve mali riskler nedeniyle birçok ev sahibi, konutunu kiraya vermek yerine satışa çıkarmayı tercih ediyor.

Ev sahibi–kiracı anlaşmazlıkları, kiralık konut piyasasında ciddi daralmaya yol açtı. Hukuki süreçlerin uzunluğu ve artan mali riskler, ev sahiplerini satış seçeneğine yöneltiyor.

Özellikle kira artışları konusunda yaşanan ihtilaflar, mülk sahiplerini zor durumda bırakıyor. Ev sahipleri, mevcut kiracıyı tahliye etmek istediklerinde dava süreçlerinin ortalama 1,5 ila 2yıl arasında sürdüğünü ve çoğu zaman kararların kiracılar lehine verildiğini dile getiriyor.

Kiralık konut arzı düşüyor

Türkiye Gazetesi’nde yer alan habere göre bu durum, konut sahiplerinin risk algısını artırırken, kiraya verme motivasyonunu da zayıflatıyor. Gayrimenkul piyasasında gözlenen bu eğilim, kiralık konut arzını düşürürken, özellikle büyük şehirlerde kiralık ev bulmayı daha da güçleştiriyor.

Uzmanlar, yaşanan bu sorunun çözümü için daha hızlı işleyen, hem kiracıyı hem de ev sahibini koruyan dengeli bir yasal çerçevenin oluşturulması gerektiğini vurguluyor.

Bakan Şimşek’ten net mesaj

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Enflasyon düşüyor, düşecek. Bu programı hayata geçirmek için her şeyi yaptık, güçlü bir siyasi destek var, kararlıyız” dedi.

Antalya Diplomasi Forumu kapsamında düzenlenen “Küresel Sınamalar ve Türkiye’nin Görünümü” başlıklı oturumda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel ekonominin içinde bulunduğu kırılgan döneme ve Türkiye’nin bu tabloda nasıl konumlandığına dair kapsamlı değerlendirmelerde bulundu. Küresel ekonominin yüksek belirsizlik ve volatilite döneminden geçtiğini belirten Bakan Şimşek, Türkiye’nin küresel zorluklara karşı göreceli olarak daha dayanıklı olduğunu, dış ticaret, enerji dönüşümü, yapay zeka ve savunma sanayi alanlarında yürütülen reformları anlattı. IMF’nin tahminlerine göre küresel GSYİH’de yüzde 7’lik bir azalma beklendiğini aktaran Şimşek, “Ticaret savaşları, korumacılık ve jeopolitik gerilimler küresel üretimi zorluyor. Çin, küresel imalatı domine ediyor; Avrupa, ABD ve Japonya ise güç kaybediyor” dedi.

İhracat yerine iç talep ön planda

Türkiye’nin büyüme modelinin ihracata dayalı olmadığını vurgulayan Bakan Şimşek, “Tarihi olarak net ihracat büyümeye katkı sunmaktan çok, sınırlayıcı oldu. Türkiye ekonomisinin temel itici gücü iç talep ve yatırımlar” ifadelerini kullandı. Şimşek, bu nedenle Türkiye’nin, küresel ticaretteki daralmaya karşı daha az kırılgan olduğunu kaydetti.

Bakan Şimşek, ihracatın yüzde 62’sinin serbest ticaret anlaşması olan ülkelere yapıldığını, bunların başında Avrupa Birliği’nin geldiğini belirterek, “Bu ülkelerle ilişkiler sürdüğü sürece, ihracatımızın önemli bölümü korumalıdır” dedi.

Bölgesel entegrasyonun önemine dikkat çeken Şimşek, “Komşunla yükselir, onunla düşersin. Türkiye barışçıl ve istikrarlı bir bölge istiyor çünkü bu bizim çıkarımıza” ifadelerini kullandı.

  • Related Posts

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir