
Günümüzde küresel ticaret ve e-ticaret platformlarının hızla yaygınlaşmasıyla birlikte, sınır ötesi ürünlerin ithal ürünlerin de büyük bir artış gösteriyor. Ancak bu artış beraberinde çeşitli sağlık ve güvenlik risklerini de getiriyor. Özellikle kanserojen maddelerin içeriğinde bulunduğu ürünlerin ithalatında yaşanan ciddi tehlikeler, yetkili kurumları harekete geçmeye zorladı. Bu kapsamda, Ticaret Bakanlığı önemli bir karar alarak, yurt dışı menşeli e-ticaret platformlarının ürün güvenliği konusunda yeni düzenlemeler getirdi.
Yurt Dışından Gelen Ürünlerde Kanserojen Riskle Mücadele
Dünyada ve Türkiye’de, özellikle düşük maliyetli ürünlerin geniş kitlelere ulaşmasıyla birlikte, kanserojen maddelerin kullanımı ve bu maddelerin içeriğinde bulunduğu ürünlerin riski artış gösterdi. Bu ürünlerin ithalatında denetim yetersizlikleri, halk sağlığı açısından ciddi tehditler oluşturuyor. Bu nedenle, Dünya Sağlık Örgütü ve uluslararası sağlık otoriteleri tarafından da sıkça uyarılar yapılıyor.
İşte bu bağlamda, Ticaret Bakanlığı, özellikle e-ithalat yoluyla gelen ürünlerdeki riskleri azaltmak amacıyla yeni önlemler devreye soktu. Amaç, hem tüketiciyi korumak hem de yasa dışı ve sağlığa zararlı ürünlerin ülkeye girişini engellemektir.
Yeni Düzenlemelerle Güvenli Ürün Sertifikası Zorunluluğu
Bakanlığın aldığı karar doğrultusunda, yurt dışı menşeli e-ticaret platformlarının Türkiye’ye satış yapan ürünler için “güvenli ürün sertifikası”nı internet sitelerinde yayınlaması zorunlu hale getirildi. Bu sertifika, ürünün sağlık ve güvenlik standartlarına uygun olduğunu gösteren resmi bir belge olarak tanımlanıyor.
İşte bu düzenleme ile birlikte, sertifikası olmayan ürünlerin Türkiye’ye sokulmasına izin verilmeyecek. Ürünlerin güvenli olup olmadığının denetimi, bu sertifikaların varlığıyla sağlanacak. Özellikle Çin merkezli e-ticaret platformlarının, satışa sundukları ürünlerin güvenlik durumu büyük önem kazanıyor.
Çinli Temu Platformunun Durumu
Özellikle sıkça tartışılan platformlardan biri olan Temu, yurt dışı e-ticaret alanında önemli bir oyuncu. Ancak, geçtiğimiz dönemde yaşanan denetim ve görüşmeler, bu platformun ürün güvenliği ve yasal uyumu konusunda endişeleri artırmıştı.
Bakanlık, Temu gibi platformlardan ürün güvenliği konusunda ciddi adımlar atmasını talep ederken, özellikle Türkiye’de temsilci bulundurma zorunluluğu getirildi. Bu temsilcilik, hem iletişim hem de denetim açısından kritik öneme sahip. Ancak, Temu’nun yetkilileriyle 16 Mayıs’ta gerçekleştirilen görüşmede, firmanın Türkiye’ye temsilci ataması talep edildi. Görüşmede, ürün güvenliği ve yasal sorumluluklar hatırlatıldı, uyarılar yapıldı. Ancak, iki hafta geçmesine rağmen firma henüz temsilci atama yükümlülüğünü yerine getirmedi.
Yasal Dayanak ve Denetim Süreçleri
Yeni düzenlemeler, 1 Nisan’da yürürlüğe giren “Uzaktan İletişim Araçları Yoluyla Piyasaya Arz Edilen Ürünlerin Piyasa Gözetimi ve Denetimi Yönetmeliği” kapsamında uygulanmaya başladı. Bu yönetmelik, güvenli olmayan ürünlerin yurda girişinin engellenmesini amaçlıyor.
Bakanlık yetkilileri, bu düzenlemelerle birlikte, ürünlerin sağlık açısından risk taşımayan, onaylı ve sertifikalı ürünlerin ithalatını teşvik etmeyi hedefliyor. Ayrıca, denetimlerde, ürünlerin içeriği ve güvenlik standartlarına uygunluğunun kontrol edilmesine büyük önem veriliyor.
Ürün Güvenliği ve Denetiminin Önemi
Ürünlerin güvenli olup olmadığının denetlenmesi, sadece tüketici sağlığı açısından değil, aynı zamanda ülke ekonomisi ve uluslararası ticaret açısından da büyük önem taşıyor. Güvensiz ürünlerin piyasa girişinin engellenmesi, hem sağlık risklerini azaltmak hem de haksız rekabetin önüne geçmek açısından kritik bir adım.
Bakanlık ve Yetkililerin Uyarıları ve İkazları
Bakanlık, özellikle Temu gibi büyük hacimli platformların ürün güvenliği konusundaki yükümlülüklerini yerine getirmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Ticaret Bakan Yardımcısı Mahmut Gürcan, yaptığı açıklamada, Temu’nun Türkiye’ye günlük 50 bin kargo gönderdiğini, şu anda ise bu sayının 200 bine yükseldiğini belirtti. Gürcan, “Temu, Türkiye’deki yasalara tabi değil ve gönderdiği malların bedelini 30 euroya kadar düşürdük. Bu ürünler, sağlığa zararlı olup olmadıkları incelenmeden doğrudan Çin atölyelerinden geliyor. Artık ürünlerin güvenlik sertifikalarını yayınlamalarını istiyoruz. Yayınlamayan ürünlerin Türkiye’ye girmesi konusunda sıkıntılar yaşayacaklar,” dedi.
Bu açıklamalar, hükümetin ürün güvenliği konusunda ne kadar kararlı olduğunu gösteriyor. Ayrıca, denetim ve kontrol mekanizmalarının güçlendirilmesiyle, sağlık açısından risk taşıyan ürünlerin ülkeye girişinin engelleneceği mesajı verildi.
Sonuç ve Geleceğe Yönelik Beklentiler
Yurt dışı menşeli e-ticaret platformlarının, özellikle Çinli firmaların, ürün güvenliği konusunda daha fazla sorumluluk alması, tüketicilerin sağlığını koruma açısından kritik öneme sahip. Bakanlık, bu yeni düzenlemelerle birlikte, sağlıksız ve kanserojen madde içeren ürünlerin ithalatını azaltmayı ve denetim mekanizmalarını güçlendirmeyi hedefliyor.
Gelecekte, bu düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanmasıyla, piyasaya çıkan ürünlerin güvenliği artırılacak ve tüketici mağduriyetleri minimum seviyeye indirilecektir. Ayrıca, uluslararası platformların yasal uyumu ve temsilcilik zorunluluğu gibi adımlar, denetimlerin daha etkin yapılmasını sağlayacak.
Tüketiciler ve Satıcılar İçin Ne Anlama Geliyor?
Tüketiciler, artık sağlık açısından riskli olabilecek ürünlere karşı daha dikkatli olmalı ve satın aldıkları ürünlerin güvenlik sertifikası olup olmadığını kontrol etmelidir. Satıcılar ise, yasal mevzuata uygun hareket etmek ve ürünlerin güvenlik sertifikalarını temin etmek zorundadır.