
Table of Contents
Haziran ayında vizyona girecek 8 muhteşem film önerisi ile karşınızdayız. Hem yeni çıkan yapımlar hem de yıllar sonra tekrar karşımıza çıkan devam filmleriyle sinema tutkunlarının ilgisini çekecek bir liste hazırladık. İşte bu ayın öne çıkan filmleri:
Materialistler
Celine Song’un ilk filmi Past Lives, 2024 Oscar adaylığı kazanmış, duygusal ve hafif hüzünlü bir yapımdı. Şimdi ise ikinci filmiyle karşımızda: Materialistler. Bu film, hafif semi-autobiografik dramadan, yıldızlar geçidiyle dolu, lüks bir romantik komediye dönüşüyor. Dakota Johnson, New York’ta bir eşleştirme uzmanını canlandırıyor. Karakteri, müşterilerinin ne kadar zengin, uzun ve yakışıklı olduklarına dikkat çekiyor. Ancak kendi aşk hayatında, yoksul eski sevgilisi Chris Evans’ı mı yoksa yeni zengin bir talibi Pedro Pascal’ı mı tercih edecek?
Materialistler, geleneksel çizgilere biraz daha yakın olsa da, yönetmen Song, Time dergisine yaptığı açıklamada filmde aşkın peşinden koşmayı anlatmak istediğini söylüyor: “İnsanlar ‘önemli değil’ dediğinde, ben de ‘Ne kadar önemli değil ki?’ diye soruyorum. Bir film izlerken, dünyanın kaderini değiştirmek gibi şeyleri hepimiz deneyimlemeyiz ama aşık olmayı hepimiz biliriz. Bu, hayatımızın en büyük dramıdır ve buna daha çok konuşmamız gerek.” Film, 13 Haziran’da ABD, Kanada, Hindistan, Polonya ve Türkiye’de vizyona girdi.
Chuck’un Hayatı
The Life of Chuck, sonunda başlıyor – özellikle de dünyanın sonuyla. Eski eşler Chiwetel Ejiofor ve Karen Gillan, Dünya’nın çöküşünü izlemek için yeniden bir araya geliyorlar. Ama neden her yerde Charles “Chuck” Krantz’ı (Tom Hiddleston) kutlayan posterler asılıyor? Chuck’ın gençlik yıllarına dair flashbackler, kozmik gizemi çözmemize yardımcı oluyor.
Ancak bu ilham verici Stephen King uyarlamasını en iyi şekilde izlemek için önceden hiçbir şey bilmemek gerekiyor. Mashable’dan Kristy Puchko, filmi “Şaşırtıcı ve üzücü, komik ve derin” olarak tanımlıyor: “Güçlü kahkahalar attım, gözyaşlarımı tutamadım ve öyle bir an yaşadım ki, sessiz kalan bir salonda yüksek sesle haykırdım. ‘The Life of Chuck’ gerçekten muhteşem.” Film, 6 Haziran’da ABD’de, 11 Haziran’da Fransa’da vizyona girdi.
M3GAN 2.0
2022’de büyük ses getiren M3GAN, TikTok’ta viral olan klipleriyle popüler olmuştu. Bu popülarite, elbette ki filmin kendisinden çok, robotik anti-kahramanının sevimli videolarına dayanıyordu. Artık bir devam filminin gelmesi kaçınılmaz görünüyordu ve işte karşınızda: M3GAN 2.0. Bu kez, Gemma’nın (Allison Williams) tasarladığı yapay zekalı bebek, yeni ve daha tehlikeli bir robotla karşı karşıya geliyor.
Yönetmen Gerard Johnstone, Terminator 2: Judgment Day’e benzer bir yol izleyerek, eski kötü adamı yeni ve daha saldırgan bir robota karşı savaştırıyor. Yapımcı Jason Blum, “Bir devam filminin, ilk filme göre yeterince farklı olması gerekir ki, insanlar hayal kırıklığına uğramasın,” diyerek, “Ama aynı zamanda çok farklı olmamalı ki, hayal kırıklığına uğramasın,” diyor. Bu dengeyi tutturmaya çalışıyoruz ve bence başardık. Film, 27 Haziran’da uluslararası gösterime girdi.
Elio
En meşhur çocuk ve uzaylı karşılaşması, Steven Spielberg’in E.T. The Extra Terrestrial filminde yaşanmıştı ve o çocuk Elliott idi. Peki, Pixar’ın yeni animasyon filmi Elio neden bu kadar benzer bir isim taşıyor? Birçok detay gibi, bu isim de tesadüf değil. Pixar, bu filmde genç bir çocuğun uzaylılarla tanışmasını anlatırken, Spielberg tarzı bir samimiyet ve içtenlik arıyor.
11 yaşındaki utangaç bir çocuğun, bir uzay meclisi tarafından Dünya’nın en büyük lideri zannedilmesiyle ilgili hikaye, Inside Out 2 kadar etkileyici olabilir. Pixar’ın baş yaratıcı sorumlusu Pete Docter, The Wrap’e yaptığı açıklamada, “İç dünyamızda sıkça hissettiğimiz yalnızlık duygusunu anlatmak istiyoruz. İnsanlar büyük bir dünyada yaşıyor ama çoğu zaman yalnızız. Ama bu zorunlu değil,” diyor. Elio, 18, 19 ve 20 Haziran’da uluslararası vizyona giriyor.
28 Yıl Sonra
Aslında, 28 Days Later filminin çıkışından sadece 23 yıl geçti ama önemli olan bu değil. İngiltere’nin en sevilen korku serisi sonunda geri döndü. İlk devam filmi 28 Weeks Later’dan farklı olarak, bu filmin yaratıcıları, orijinal yönetmen Danny Boyle ve senarist Alex Garland. Yine, virüsün insanları kontrol edilemez katillere dönüştüren (zombiden sayılmayan, resmi olarak ölümsüz olmayan) bir hastalık olduğu fikri etrafında şekilleniyor. Virüs şu anda sadece Britanya’da sınırlı kalmış durumda ve çoğu bölge “Enfekte”ler tarafından işgal altında.
Ancak, Ralph Fiennes, Jodie Comer, Jack O’Connell ve Aaron Taylor-Johnson’ın hayatta kalan birkaç kişiyi canlandırdığı küçük bir ada var. İşte bu, franchise’ın en heyecan verici bölümü olabilir. Ayrıca bu, yeni bir üçlemenin ilk filmi ve devamı da hazır. Garland, “Bu çok büyük bir anlatı girişimi,” diyor. “Biz ve Danny, bu hikayeyi olabildiğince özetlemeye çalıştık ama aslında bir üçleme gibi düşündük.” 28 Yıl Sonra, korku tutkunlarının sabırsızlıkla beklediği yeni bir macera.
John Wick Evreninden: Ballerina
John Wick serisi, 2023’te çıkan John Wick: Chapter 4 ile sona erdi sanılmıştı ama korkmayın, Keanu Reeves’in o karizmatik suikastçisi geri dönüyor – en azından birkaç sahnede. Bu spin-off’un ana karakteri, Eve Macarro, Ana de Armas’ın canlandırdığı ve son James Bond filmi No Time to Die’da aksiyon yeteneklerini gösteren bir balerin. Eve, intikam peşinde koşan ve franchise’ın mistik dünyasına ait bir karakter. Yönetmen Len Wiseman, Ballerina’nın kendi kimliğine sahip olduğunu söylüyor: “Başlangıçta, ‘Kadın John Wick’ demek istemedim. Bu tamamen farklı bir karakter – John Wick’in yaptığı gibi bir şey yapmaya çalışan biri değil. Eve, bir suikastçı olmaya çalışıyor. John Wick ise, aslında dünyadan çıkmaya çalışıyor.” Film, 4-7 Haziran arasında uluslararası gösterimde olacak.
Marlee Matlin: Artık Yalnız Değil
Marlee Matlin, 1987’de Children of a Lesser God ile En İyi Kadın Oyuncu Oscar’ını kazanan ilk sağır aktördü. O günden sonra, 2022’ye kadar başka sağır aktör Oscar kazanmadı. Troy Kotsur, Coda filminde kocasını canlandırdığı rolüyle En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülü aldı. Şimdi ise, Matlin’in hayatını anlatan etkileyici ve empatik bir belgesel var.
Bu filmde, bağımlılık, cinsel istismar, politik aktivizm ve ailesinde tek sağır kişi olma gibi konular ele alınırken, yönetmen Shoshannah Stern de kendisi gibi sağır. Bu yüzden, röportajlar Amerikan İşaret Diliyle yapılıyor. The Hollywood Reporter’dan Leslie Felperin, bu filmi “İzlenmesi son derece keyifli, enerjik ve Marlee Matlin’in doğal cazibesiyle dolu” diye özetliyor. Marlee Matlin: Artık Yalnız Değil, 20 Haziran’da ABD’de gösterime girdi.
Happy Gilmore 2: Golfte Yeni Bir Macera
Adam Sandler’ın en sevilen filmlerinden Happy Gilmore, 1990’larda kısa süreli bir spor komedisi olsa da, yıllar geçmesine rağmen hayran kitlesi büyümeye devam ediyor. “Happy Gilmore swing” hareketi, amatör ve profesyonel golfçüler tarafından sıkça taklit ediliyor. Sandler’ın ortak yazarı Tim Herlihy, 2021’de New York Times’a, filmin bu kadar uzun ömürlü olmasını şaşırtıcı bulduğunu söylüyor: “25 yıl sonra bile konuşuluyor olması inanılmaz.
O zamanlar, sadece hayatta kalmak ve film yapmak istiyorduk… Bu filmlerin, ABD Kütüphanesi’ne gireceğini hiç düşünmemiştik.” Ve işte, Happy Gilmore’ın devam filmi geliyor! Bu sefer, Ben Stiller ve Travis Kelce gibi isimler de kadroda olacak. Eğer bu filmin ardından iki devam daha çekilirse, son filmin adı Happy Gilmore Fore olabilir. Film, 25 Haziran’da Netflix’te uluslararası gösterime girecek.
İşte bu ay sinemada ve evde izleyebileceğiniz en yeni ve en heyecan verici filmler! Sinema tutkunları için dopdolu bir ay sizleri bekliyor. Hangi filmi izlemeye karar verdiğinizi yorumlarda bizimle paylaşmayı unutmayın!
İyi seyirler!