
Table of Contents
Esquire Türkiye‘nin efsane isimlerin hikâyelerini samimi bir dil ve farklı bir bakış açısıyla derlediği “The Big Legend Book”un kapağına Haldun Dormen konuk oldu. Duayen isim; Kenan Doğulu, Selçuk Yöntem, Tomris Giritlioğlu, Zerrin Tekindor, İbrahim Kutluay, Erol Evgin gibi birçok efsanenin özel çekimler ve röportajlarla yer aldığı özel kitabın tanıtımı kapsamında Bağdat Caddesi’nde yeni açılan D&R mağazasında hayranları ile buluştu. Yosi Mizrahi ve Gülen Karaman da Dormen’i yalnız bırakmadı.
Tiyatro sahnesine adım atarken ışıkları ardında bırakıp tüm ülkeyi kendi sahnesi gibi kucaklayan bir duayen Haldun Dormen. 70. sanat yılını kutlayan Dormen’in hikâyesi, Türk tiyatrosunun nabzını tutan, cesaretle atılan adımlar ve tutkuyla işlenen sahne anılarıyla dolu. Esquire The Big Legend Book yani “Esquire Büyük Efsane Kitabı”nın kapağında ağırlanan efsane isim, imza günü vesilesiyle 16 Mart Pazar günü D&R’ın Bağdat Caddesi’nde açılan yeni mağazasında hayranlarıyla biraraya geldi. Yoğun ilgi gören usta sanatçı, sevenleriyle bol bol fotoğraf çektirdi. Yaklaşık iki saat süren etkinlikte sanatçı, 96 yaşına rağmen enerjisiyle göz doldurdu.
Efsanelerin yer aldığı bu özel Esquire çalışmasının ilk sayısının kapağında yer almaktan çok mutlu olduğunu belirten Dormen; “1950’li yıllarda Amerika’da okurken Esquire dergisine çok meraklıydım. Her gördüğümde alır, inceler ve büyük keyif alırdım. Bir gün bu derginin kapağında olacağım aklıma gelmezdi. Onun için çok mutluyum” sözleriyle duygularını dile getirdi.
“Doğuşum benim dönüm noktam oldu”
Kendisine yöneltilen “Hangi proje kariyerinizdeki dönüm noktanız oldu?” sorusuna Dormen, mizahi bir üslupla “Doğuşum” cevabını verdi ve “Doğduğumda ben başka bir şey düşünmedim çünkü” diyerek tiyatroya olan tutkusunun doğuştan geldiğini vurguladı. Usta sanatçı, “Tiyatro dışında başka bir meslek seçseydiniz, ne iş yapardınız?” sorusuna ise; “Tiyatrocu olurdum” yanıtını verdi.
“En sevdiğim karakter Prens Mihail”
Amerika’dan döndükten sonra Türkiye’de tiyatroya başladığı dönemde karşılaştığı zorluklara da değinen Dormen; “Türkiye’de bazı eleştiriler duydum. ‘Zengin çocuğu, hep uşak rollerini oynamış, beceremez’ dediler. Yıllarca bunlarla uğraştım. Aldırmadım. Bir kulağımı bir gözümü kapadım ve devam ettim. İyi ki de devam etmişim.” dedi. Tekrar oynamak istediği bir karakter olup olmadığı sorusuna ise sanatçı; “Hepsini severim ama en çok sevdiğim karakter ‘Şahane Züğürtler’deki Prens Mihail. Prens Mihail’i yeniden oynamak isterdim” şeklinde cevap verdi.
“Babam kitaplarımı saklardı”
D&R’da iken kitaplardan bahsetmeden olmaz diyen Dormen, gençlik yıllarında edebiyata olan düşkünlüğünden bahsetti. Haldun Dormen, “Eskiden çok fazla kitap okurdum. Hatta babam ders çalışmıyorum diye bazı kitaplarımı saklardı benden. En çok Dostoyevski okurdum. Rus edebiyatını çok severdim” dedi.
Haldun Dormen kimdir?
Haldun Dormen 05.04.1928 yılında Mersin’de doğdu.
Babası, Kıbrıslı aydın bir iş adamı olan Sait Ömer Bey, annesi İstanbullu bir paşa kızı olan Nimet Rüştü Hanım’dır.Bir yaşına basmadan, ailesi İstanbul, Şişli’ye yerleşti. Sahneye ilk defa Galatasaray Lisesi’nde ortaokul öğrencisi iken Demirbank oyununda yirmi beş kuruş rolüyle çıktı.Lise öğrenimini Robert Kolej’de tamamladı.Sekiz yaşında geçirdiği bir kaza sonucu sol ayağı sakatlandı.Tiyatro eğitimini ABD’de Yale Üniversitesi’nde aldı.Yüksek lisans derecesiyle mezun oldu. İki yıl süreyle Amerika Birleşik Devletleri’nde çeşitli tiyatrolarda oyunculuk ve yönetmenlik yaptı. Hollywood’da Pasadena Playhouse’da 4 oyunda oynadı. İstanbul’a döndüğünde önce Muhsin Ertuğrul yönetimindeki Küçük Sahne’ye girdi ve Cinayet Var adlı oyundaki dedektif rolüyle ilk kez Türk seyirci karşısına çıktı.O sıralarda Beyoğlu Parmakkapı sokakta gençlerle birlikte 60 kişilik cep tiyatrosunu açtı.22 Ağustos 1955 gecesi Süreyya sinemasında Dormen Tiyatrosu’nun ilk oyununu sergiledi. 1957 Eylül’de Küçük Sahne’nin kendisine teklif edilmesiyle oyunlarını sergilemeye orada devam etti. 1957’de Papaz Kaçtı komedisi ile Dormen Tiyatrosu’nu kurdu.Erol Günaydın, Altan Erbulak, Metin Serezli, Nisa Serezli, Erol Keskin, İzzet Günay, Yılmaz Köksal, Ayfer Feray gibi onlarca sanatçı yetiştirdi. Topluluk en parlak dönemini 1957-1972 yılları arasında yaşadı. 1961’de Türkiye’deki ilk Batılı anlamdaki müzikal olan Sokak Kızı İrma’yı sahneledi.Gülriz Sururi’yi buradaki İrma rolüyle Türkiye’ye adını duyurdu. 1962’de Beyoğlu’ndaki tarihi Ses Tiyatrosu’na geçti, 10 yıl süreyle çalışmalarını orada sürdürdü. Oynadığı oyunlar arasında başlıcaları Bit Yeniği, Şahane Züğürtler, Erol Günaydın ve Cemal Reşit Rey’in yazdığı Yaygara 70’tir.Bozuk Düzen ve Güzel Bir Gün İçin adlı iki film yönetti. Bu filmlerde Dormen kadrosunun yanı sıra Belgin Doruk, Ekrem Bora, Nurhan Nur, Müşfik Kenter, Nedret Güvenç gibi isimlerde yer aldı. Bu iki film 1966 ve 1967 yıllarında Altın Portakal Film Festivali’nde yedi tane ödül kazandı. Ama gişede bekleneni vermedi.1972’de tiyatrosunu kapatmak zorunda kalıp televizyona, yazarlığa ve hocalığa yöneldi. Aralarında Unutulanlar, Anılarla Söyleşi, Kamera Arkası, Dadı, Pop Star gibi programların olduğu onlarca programla televizyonda devamlı yer aldı. Aynı yıllarda Milliyet gazetesinde Çeşitlemeler adlı köşesiyle gazeteciliğe başladı. Milliyet gazetesindeki yazılarını sekiz yıl sürdürdü.
1981’de Egemen Bostancı ile tanıştı. Hisseli Harikalar Kumpanyası, Şen Sazın Bülbülleri gibi müzikalleri yazıp yönetti. 1984 de Egemen Bostancı’nın ısrarıyla 17 yıl sürecek olan ikinci Dormen Tiyatrosunu yeniden kurdu. Aynı yıllarda Gencay Gürün’ün yapımcılığında İstanbul Şehir Tiyatrolarında 30 yıl kapalı gişe oynayan Lüküs Hayat’ı sahneye koydu. Lüküs Hayat’ı daha sonra İzmir ve Mersin Operalarında ve Eskişehir Şehir Tiyatrolarında yönetti.2002 yılında ekonomik nedenlerle tiyatrosunu kapatmış fakat çeşitli tiyatrolarda oyunculuğuna ve yönetmenliğine devam etmiştir.Haldun Dormen dördü otobiyografik olan beş kitap ve on iki oyun yazmıştır. Cumhuriyetin kuruluş yıllarında kadın sahne sanatçılarının yaşadıklarına ışık tutan Kantocu adlı eseri İstanbul, Eskişehir, Ankara’da sahnelendi.1997’de Yapı Kredi adına halen devam etmekte olan Afife ödüllerini başlattı.Yaşamı boyunca iki yüz ellinin üstünde ödül kazanan sanatçı; İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarında dersler vermiştir. Hacettepe Üniversitesi tarafından Onursal Bilim Doktoru olarak ödüllendirilmiş; 1998 yılında Kültür Bakanlığınca verilen Devlet Sanatçısı unvanını almıştır.
Dormen, 1959’da halkla ilişkiler alanında dünyaca tanınan bir isim olan Betül Mardin ile evlenmiş, sekiz yıl süren bu evliliğinden Ömer adlı bir oğlu dünyaya gelmiştir.