Türkiye finans piyasaları, 19 Mart 2025 tarihinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile ilgili gelen gözaltı haberleri sonrası düşüş yaşadı. Borsa İstanbul’da BIST 100 Endeksi, İmamoğlu’nun gözaltına alındığına dair haberlerin yayılmasının ardından güne dramatik bir düşüşle başladı ve günü ciddi bir kayıpla kapattı. Bu olay, hem ekonomi çevrelerinde hem de halk arasında geniş yankı uyandırırken, piyasalardaki belirsizlik ve panik havası gün boyunca hissedildi. İşte bu çarpıcı gelişmenin detayları ve borsadaki etkileri…

Borsa İstanbul’da Günün İlk Şoku: Ekrem İmamoğlu’nun Gözaltı Haberi Sonrası Açılışta Sert Düşüş

BIST 100 Endeksi, güne oldukça olumsuz bir başlangıç yaptı. Sabah saatlerinde gelen haberlerle birlikte endeks, açılışta yüzde 6,87’lik bir düşüşle 10 bin 60 puana kadar geriledi. Bu, son dönemdeki en sert günlük düşüşlerden biri olarak kayıtlara geçti. Yatırımcılar, İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının siyasi ve ekonomik sonuçlarını değerlendirmeye çalışırken, satış baskısı hızla arttı. Borsada işlem gören birçok şirketin hisse senetleri, açılışta yoğun satışlarla karşılaştı ve bu durum piyasada domino etkisi yarattı.

Endeksin bu denli hızlı bir şekilde değer kaybetmesi, Borsa İstanbul yönetimini harekete geçirdi. Sabah saatlerinde yaşanan panik satışlarının önüne geçmek amacıyla devre kesici mekanizması devreye alındı. Devre kesici, borsada ani ve kontrolsüz düşüşlerin önlenmesi için kullanılan bir sistem olup, işlemlerin kısa süreliğine durdurulmasını sağlıyor. Ancak bu müdahale, piyasadaki tedirginliği tamamen ortadan kaldırmaya yetmedi.

Gün Ortasında Hafif Toparlanma, Ancak Belirsizlik Sürüyor

Güne sert bir düşüşle başlayan BIST 100 Endeksi, gün ortasına doğru bir miktar toparlanma gösterdi. Öğle saatlerinde endeks, 10 bin 154,35 puana kadar yükseldi. Bu toparlanma, bazı yatırımcıların dip seviyelerden alım yapmaya çalıştığını gösterse de, genel hava hâlâ satıcılı bir seyir izliyordu. İmamoğlu ile ilgili haberlerin detayları netleşmedikçe, piyasalardaki belirsizlik devam etti. Yatırımcılar, bu olayın Türkiye’nin siyasi atmosferinde ve ekonomi politikalarında yaratabileceği olası dalgalanmaları hesaplamaya çalışıyordu.

Ancak bu toparlanma kısa süreli oldu. Öğleden sonra, satış baskısı yeniden kendini hissettirdi ve endeks bir kez daha yönünü aşağı çevirdi. Bu süreçte, borsada ikinci kez devre kesici uygulamasına gidildi. İki kez devre kesici uygulanması, günün ne kadar volatil geçtiğinin açık bir göstergesiydi. Yatırımcılar arasında panik havası hâkim olurken, birçok kişi pozisyonlarını kapatma yoluna gitti.

Gün Sonu: Yüzde 8,72’lik Kayıp ve 10 Bin Puanın Altı

BIST 100 Endeksi, tüm gün boyunca satıcılı bir seyir izledi ve günü ciddi bir kayıpla tamamladı. Kapanışta endeks, yüzde 8,72’lik düşüşle 9 bin 860 puandan kapattı. Bu seviye, endeksin psikolojik olarak önemli görülen 10 bin puan sınırının altına inmesi anlamına geliyordu. Gün sonunda birçok şirketin hisse senetleri, yüzde 10’luk kayıpla “taban” yaptı. Yani, bu şirketlerin hisseleri günlük maksimum düşüş limitine ulaşarak işlem gördü.

Borsadaki bu dramatik düşüş, sadece büyük yatırımcıları değil, küçük ölçekli bireysel yatırımcıları da etkiledi. Sosyal medyada ve ekonomi forumlarında, gün boyunca İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının piyasalara etkisi tartışıldı. Kimileri bu olayı siyasi bir gelişme olarak değerlendirirken, kimileri ise Türkiye ekonomisinin zaten kırılgan olan yapısının bu tür olaylara karşı hassasiyetini vurguladı.

Piyasalardaki Düşüşün Olası Nedenleri

Peki, BIST 100 Endeksi’ndeki bu sert düşüşün ardında yatan nedenler neler olabilir? İlk ve en belirgin sebep, Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla ilgili haberlerin yarattığı şok etkisi. İstanbul’un Türkiye ekonomisindeki merkezi rolü düşünüldüğünde, şehir yönetimindeki herhangi bir belirsizlik doğrudan piyasaları etkileyebiliyor. İmamoğlu’nun gözaltına alınması, siyasi istikrarsızlık algısını güçlendirmiş olabilir ve bu da yatırımcıların riskten kaçınma eğilimini artırmış görünüyor.

Bunun yanı sıra, Türkiye ekonomisinin mevcut durumu da bu düşüşte etkili olmuş olabilir. Yüksek enflasyon, döviz kuru dalgalanmaları ve dış borç gibi yapısal sorunlar, piyasaları dış şoklara karşı daha kırılgan hale getiriyor. İmamoğlu haberleri, bu hassas dengeler üzerinde bir tetikleyici rolü oynamış olabilir. Ayrıca, yabancı yatırımcıların Türkiye piyasalarına olan güveninin azalması da satış baskısını artıran unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.

Borsanın Geleceği: Belirsizlik Hâkim

BIST 100 Endeksi’ndeki bu sert düşüş, kısa vadede piyasalarda belirsizliğin devam edeceğine işaret ediyor. İmamoğlu ile ilgili gelişmelerin nasıl bir seyir izleyeceği, hükümetin bu duruma nasıl bir tepki vereceği ve ekonomi yönetiminin piyasaları stabilize etmek için hangi adımları atacağı, önümüzdeki günlerde borsanın yönünü belirleyecek temel faktörler olacak. Analistler, endeksin 10 bin puan seviyesini geri kazanabilmesi için hem siyasi hem de ekonomik alanda güven verici adımlara ihtiyaç olduğunu belirtiyor.

Sonuç olarak, 19 Mart 2025, Borsa İstanbul için unutulmaz bir gün olarak tarihe geçti. Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla tetiklenen bu düşüş, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik dinamiklerinin ne kadar iç içe geçtiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Yatırımcılar ve piyasa takipçileri, şimdi nefesini tutmuş bir şekilde gelişmeleri izliyor. Borsadaki bu dalgalanma, yalnızca finansal bir olay değil, aynı zamanda Türkiye’nin yakın geleceğine dair ipuçları sunan bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki günler, hem ekonomi hem de siyaset açısından hareketli geçeceğe benziyor.