DİYABET FIRTINASI: TÜRKİYE İÇİN MALİYETİ YÜZDE 65

Yüzde 92’si düzenli spor yapmayan, yüzde 65’i yeterli sebze-meyve tüketmeyen, yüzde 23’ünün obez olduğu Türkiye gençliğini; başta diyabet olmak üzere önemli sağlık problemleri bekliyor. Halk sağlığı çok olumsuz sinyaller verirken ülke ekonomisine yıllık yükün ise 50 milyon TL’yi geçebileceği belirtiliyor.

Genç nüfusta giderek yay­gınlaşan yetersiz fiziksel aktivitenin sonuçları; oluşturacağı sağlık sorunlarıy­la sınırlı kalmayıp, uzun vade­de ülke ekonomisine 50 milyar TL’yi aşan bir yük getireceği açıklandı. AstraZeneca Türkiye ve TOÇEV’in Genç Sağlığı Ra­poru’nun sonuçlarına göre; AB ülkelerinde fiziksel aktivite ek­sikliğinin sağlık harcamaları­na etkisi yüzde 0,6 oranında he­saplanarak bu oran Türkiye’ye uygulandığında, yıllık ekono­mik yükün 2,7 milyar TL seviye­sinde olacağı öngörüldü. Ancak ABD’de bu oranın yüzde 11,1 ol­duğu düşünülürse, aynı senaryo Türkiye için değerlendirildiğin­de maliyet 50 milyar TL’yi aşabi­leceğine dikkat çekildi.

Prof. Dr. Selcen Öztürk ve Prof. Dr. Dilek Başar, istatistiki ve ik­tisadi analizleriyle hazırlanan raporun sunumunda değerlen­dirme yaptılar. Prof. Dr. Öztürk, “Gençlerin fiziksel ve zihinsel sağlığı, bireysel yaşam kalitesi­nin yanı sıra gelecekteki iş gü­cü verimliliği, ekonomik büyü­me ve sosyal kalkınma için temel oluşturduğuna dikkat çekerek, “Gençlerin sağlığını destekle­mek, bireylerin ve toplumların uzun vadeli refahı için stratejik bir yatırım olarak değerlendiril­meli” dedi.

2019 ve 2022 Türki­ye Sağlık Araştırması mikro ve­ri setlerinden yararlanarak or­taya çıkardıkları sonuçlara göre, 15-24 yaş aralığındaki bireyle­rin yüzde 24’ünün diyabet, hi­pertansiyon veya obezite riskle­rinden en az biriyle karşı karşıya olduğunu tespit ettiklerini kay­deden Öztürk, “Gençlerin yüz­de 92’si düzenli spor yapmıyor, yüzde 65’i ise yeterli meyve-seb­ze tüketmiyor. Bu tablo, sağlıklı yaşam alışkanlıklarının gelişti­rilmesi için odaklı bir çalışmaya ihtiyaç olduğunu gösteriyor” di­ye konuştu.

Toplumlarda fiziksel inaktivi­te kaynaklı ekonomik yüke ilişkin araştırma sonuçlarına değinen Prof. Dr. Başar ise “Fiziksel akti­vite eksikliğinin ekonomik yükü yalnızca tedavi giderlerinden de­ğil aynı zamanda üretkenlik ve iş gücü kayıpları gibi faktörlerden de etkileniyor. Türkiye’de fiziksel inaktivitenin ekonomik etkileri­nin kapsamlı olarak incelenme­sine ihtiyaç var. Avrupa Birliği ve ABD özelinde hesaplanan sonuç­ları Türkiye için temel aldığımız­da bu yükün Türkiye’de 50 milyar TL’ye ulaşması beklenebilir” yo­rumunda bulundu.

Obezite ve diyabet ekonomideki yükü artırabilir uyarısı

Raporda; fiziksel inaktivite­nin en görünür ve ölçülebilir so­nucu olan obezitenin söz konusu ekonomik yükü artırabileceğine dikkat çekilerek şu uyarı yapıldı: “Türkiye’de 15-24 yaş arasındaki gençlerin yaklaşık yüzde 23’ünün fazla kilolu veya obez olduğu gö­rülmektedir. Hem doğrudan te­davi maliyetleri hem de dolay­lı etkileriyle sağlık sistemindeki yükü artırması muhtemeldir. Bu nedenle gençlerde fiziksel akti­vite düzeyinin artırılması yalnız­ca bireysel sağlık açısından de­ğil, sürdürülebilir sağlık sistemi açısından da önem arz etmekte­dir. Fiziksel aktiviteye yapılacak her yatırım, gençlerin eğitim ve istihdam hayatına daha sağlıklı katılımını da desteklerken sağlık sisteminin üzerindeki yükü ha­fifletecektir.”

Rapora göre avrupa ve ABD’de durum

* Sağlık ekonomisi çalışma­ları yetersiz fiziksel aktivite ve bağlı sağlık sorunlarının önemli bir ekonomik etkisi olduğunu, bu alanda atılacak adımların sağlık bütçesinin etkin yönetimi açı­sından anlamlı olduğunu göster­mektedir.

* Avrupa Birliği ülkelerinde bireylerin fiziksel aktivite dü­zeylerinin DSÖ’nün önerdiği se­viyelere gelmesi halinde gerçek­leşebilecek kazanımlara dair bir modelleme yapılmıştır. Bu çalış­ma toplumun en az 150 dakika orta yoğunlukta fiziksel aktivi­te önerisini karşılaması halin­de her yıl 10 binden fazla erken ölümün önlenebileceğine işa­ret etmektedir. Fiziksel aktivi­te seviyesini haftada 150 dakika orta yoğunluklu aktivite seviye­sine çıkararak; 8 milyon kardi­yovasküler hastalık, 3,5 milyon depresyon, neredeyse 1 milyon tip 2 diyabet ve 400 binden fazla kanser vakası dahil olmak üzere 2022’den 2050 yılına kadar11,5 milyon yeni vakanın önlenebile­ceği belirtilmektedir.

* Fiziksel aktivite seviyeleri­ni artırmaya yönelik politikala­rın, sağlık harcamaları üzerinde de olumlu bir etki yaratması ve AB üye devletlerinin yıllık yakla­şık 8 milyar euro tasarruf etme­sini sağlayacak, bu da toplam sağ­lık bütçelerinin ortalama yüzde 0,6’sıdır. ABD’deki analizler ise yetersiz fiziksel aktivitenin top­lam sağlık harcamalarının yüz­de 11,1’ine denk geldiğini ve yıllık yaklaşık 117 milyar dolarlık ma­liyet yarattığını göstermektedir.

Araştırmanın yöntem ve kapsamı

Genç Sağlığı Raporu’nun ista­tiksel analizi; 2019 ve 2022 Sağ­lık Araştırması Mikro Veri Set­leri’nden yararlanarak gerçek­leştirilmiş. Türkiye genelindeki tüm yerleşim yerlerini kapsayan veri setleri, 2019 verileri 9 bin 470 haneyi kapsarken 2022 ve­rileri 11 bin 170 haneden toplan­mış. Bu çalışmada 15-24 yaş ara­sı gençlere ilişkin veriler ince­lenmiş. 2019 yılı araştırması 2 bin 730, 2022 araştırması ise 3 bin 825 bireyi kapsamış. Ayrıca risk faktörü ve göreli olasılık he­saplamaları yapılmış.

Son olarak gençlerin sağlıklı yaşam alışkanlıkları, algıları ve beklentilerine ilişkin içgörüler elde etmek amacıyla TOÇEV’in desteği ile 357 gençle çevrimiçi bir anket uygulanmış.

Araştırmada öne çıkan kıstas­lar ise Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) önerileri olmuş. DSÖ, gençlerin günlük en az 60 daki­ka orta düzeyde fiziksel aktivite yapmalarını öneriyor, bu aktivi­telerin kas ve kemik gelişimini desteklemesi açısından haftada en az üç gün yüksek yoğunluk­lu egzersizler içermesini tavsiye ediyor. DSÖ ayrıca gençlerin şe­ker, tuz ve doymuş yağ oranı yük­sek gıdalardan kaçınmasını da öneriyor. Bu esaslara göre araş­tırma, dikkat çekici bulguları or­taya koyuyor.

Yüzde 92’si düzenli egzersiz yapmıyor

Gençler arasında DSÖ’nun önerdiği günlük fiziksel aktivite yapan oranı çok düşük; 2022’de 10-29 dakika aktivite yapan genç oranı yüzde 30. Gençlerin yüzde 92’si ise düzenli egzersiz yapmıyor. Genç erkekler kadın­lara göre daha hareketli. Kadın­lar çok hareketsiz. Gelir düzeyi yüksek kadınlar, daha çok hare­ket ediyor.

Çevrimiçi ankete katılan 350 gencin yüzde 50’i hiç yürümü­yor. İki neden gösteriyorlar: Ekonomik engeller ve zaman. Ekran bağımlılığı yüzde 55’e ulaşmış durumda. Günde 2-3 saatini ekran başında geçiren gençler var. Yüzde 16’sı, günde dört saatten fazla TV veya sos­yal medya takip ediyor. Katılım­cıların yüzde 71’i, günlük kalori ihtiyacı konusunda bilgi sahibi olmadığını belirtiyor.

  • Related Posts

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir