ÇİN YAPAY ZEKA SEFERBERLİĞİ BAŞLATTI

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, teknolojide yeni bir devrime liderlik edeceği öngörülen yapay zeka teknolojilerine öncülük etmek ve bu alanda kendine yeterliliğini geliştirmek için ulusal kaynakları seferber etme çağrısında bulundu.

Çin ajansı Xinhua’nın haberine göre, ülkeyi yöneten Çin Komünist Partisinin (ÇKP) Merkez Komitesi Siyasi Bürosu, dün yapay zeka konulu bir çalışma oturumu düzenledi.

Çin Devlet Başkanı ve ÇKP Genel Sekreteri Şi Cinping’in başkanlığında gerçekleştirilen oturumda, Şian Jiaotong Üniversitesinden Prof. Dr. Cıng Nanning, konuya ilişkin sunum yaptı ve önerilerde bulundu.

Sunumun ardından Siyasi Büro üyeleri konuyla ilgili tartışmalar yürütürken, Devlet Başkanı Şi, bir konuşma yaptı.

Şi, yapay zekanın, yeni bir teknolojik devrime ve endüstriyel dönüşüme öncülük edecek stratejik bir teknoloji olduğunu, insanların yaşama ve üretim yapma biçimlerini kökten değiştireceğini ifade etti.

Çin’in bu alanda kendine yeterliliğini geliştirmesi ve teknolojiye öncülük etmesi gerektiğini belirten Şi, eksiklikleri ve açıkları gidermek için “yeni bütüncül ulusal sistemi” devreye sokarak kaynakların seferber edilmesi gerektiğini vurguladı.

“Çekirdek teknolojilerdeki sınamaların üstesinden gelmeliyiz”

Şi, yapay zeka alanında temel teoriler ve anahtar teknolojiler bakımından bazı eksikliklerin bulunduğuna işaret ederek, “Teknolojik açığın farkında olarak, yapay zeka alanında bilimsel-teknolojik inovasyonu, endüstriyel gelişimi, uygulamaları, regülasyon ve yönetim sistemlerini kapsamlı şekilde geliştirecek çabalara hız vermeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Temel teoriler, metodolojiler ve araçların kullanımında atılımlar yaparak ilk olmanın avantajının ve rekabet gücünü elde etmenin öneminin altını çizen Şi, “Bağımsız, kontrol edilebilir, işbirliğine açık yapay zeka yazılım ve donanım sistemlerini inşa edebilmek için temel araştırmaları sürekli güçlendirmeli, ileri teknoloji çipler ve temel yazılımlar gibi çekirdek teknolojilerdeki sınamaların üstesinden gelmeliyiz.” ifadesini kullandı.

Şi, yapay zekanın bilimsel araştırmalar ve farklı alanlardaki teknolojik inovasyonda açacağı çığırdan faydalanılmasının önemini vurguladı.

Çin’in zengin veri kaynaklarına, bütüncül bir endüstri sistemine, geniş bir uygulama alanına ve büyük bir pazara sahip olduğuna dikkati çeken Şi, endüstri ile akademi arasında işletmelerin öncülük edeceği bir araştırma-uygulama işbirliği sistemiyle yapay zeka teknolojilerinin sanayide inovasyonu teşvik etmesi gerektiğini belirtti.

Şi, yapay zekanın benzersiz kalkınma fırsatlarının yanında benzersiz riskler ve zorluklar da barındırdığına işaret ederek, “Yapay zekanın gelişim trendlerini kavramalı, ilgili yasa, düzenleme, politika, sistem, uygulama gerekleri ve etik standartların formülasyonunu ve geliştirilmesini hızlandırmalıyız. Yapay zekayı güvenli, güvenilir ve kontrol edilebilir kılacak izleme, risk-uyarı ve acil durum müdahale sistemlerini inşa etmeliyiz.” ifadesini kullandı.

Çin lideri ayrıca, ülkesinin, akıllı teknolojilerdeki küresel uçurumu yapay zeka kapasitesi inşa ederek gidermek üzere Küresel Güney ülkeleriyle birlikte çalışacağını kaydetti.

Çin’in yapay zeka atılımı

Çin, büyük dil modelleri (LLM) gibi yeni nesil yapay zeka teknolojilerine ABD’nin ardından en fazla yatırım yapan ülke konumunda bulunuyor.

Washington yönetiminin yapay zeka eğitimi için kritik işlemci ve sunucu desteği sağlayan ileri teknoloji çiplerin Çin’e ihracatını kısıtlaması, ülkeyi bu alanda bir darboğazla karşı karşıya bırakmıştı.

Çinli şirket Deepsek’in bu yılın başında piyasaya sürdüğü yapay zeka modellerinin, ABD’de büyük yatırımlarla geliştirilen muadillerinden çok daha düşük bir bütçeyle daha iyi performans sergilemesi, teknoloji dünyasında sarsıntıya yol açmıştı.

DeepSeek’in çıkışı, ABD ile Sovyetler Birliği arasında uzay yarışını başlatan gelişme olarak görülen Sovyetler’in 1957’de Sputnik uydusunu fırlatmasına benzetilerek, ABD ile Çin arasındaki rekabette, yapay zeka alanında yarış başlatacak bir “Sputnik anı” olduğu yorumu yapılmıştı.

Yapay zeka nedir?

Yapay zekâ (İngilizce: Artificial Intelligence ya da kısaca AI), insanlar da dahil olmak üzere hayvanlar tarafından, doğal zekânın aksine makineler tarafından görüntülenen zekâ çeşididir. İlk ve ikinci kategoriler arasındaki ayrım genellikle seçilen kısaltmayla ortaya çıkar. Güçlü yapay zeka genellikle Yapay genel zekâ (İngilizce: Artificial General Intelligence kelimelerinin kısaltılmışı olarak: AGI) olarak etiketlenirken, doğal zekayı taklit etme girişimleri yapay biyolojik zekâ (İngilizce: Artificial Biological Intelligence: ABI) olarak adlandırılır. Önde gelen yapay zeka ders kitapları, alanı zeki etmenlerin çalışması olarak tanımlar: Çevresini algılayan ve hedeflerine başarıyla ulaşma şansını en üst düzeye çıkaran eylemleri gerçekleştiren herhangi bir cihaz. Halk arasında, yapay zekâ kavramı genellikle insanların insan zihni ile ilişkilendirdiği öğrenme ve problem çözme gibi bilişsel eylemleri taklit eden makineleri tanımlamak için kullanılır.

Makineler daha becerikli hâle geldikçe, zekâ gerektirdiği düşünülen görevler genellikle YZ etkisi olarak bilinen bir fenomen olan YZ tanımından çıkarılır. Tesler’in teoremindeki bir espri, “YZ henüz yapılmamış şeydir” der. Örneğin, optik karakter tanıma YZ olarak değerlendirilen şeylerin dışında tutulur, rutin teknoloji hâline gelir.

Genellikle yapay zekâ olarak sınıflandırılan modern makine yetenekleri satranç ve Go gibi stratejik oyun sistemlerinde, en üst düzeyde rekabet eden insan konuşmasını anlama, poker ya da otonom arabalar gibi kusurlu-bilgi oyunlarını içerik dağıtım ağındaki akıllı yönlendirmeyi ve askeri simülasyonları kapsar.

Yapay zekâ çalışmaları sıklıkla insanın düşünme yöntemlerini taklit eden yapay algoritmalar geliştirmeye yöneliktir, ancak bununla sınırlı değildir. Öğrenebilen ve gelecekte insan zekâsından bağımsız gelişebilecek bir yapay zekâ kavramına doğru yeni yönelimler oluşmaktadır. Bu yönelim, insanın evreni ve doğayı anlama çabasında kendisine yardımcı olabilecek belki de kendisinden daha zeki, insan ötesi varlıklar meydana getirme düşünün bir ürünüdür. Bu düş, 1920’li yıllarda yazılan ve sonraları Isaac Asimov‘u etkileyen modern bilimkurgu edebiyatının öncü yazarlarından Karel Čapek‘in eserlerinde dışa vurmuştur. Karel Čapek, R.U.R. adlı tiyatro oyununda yapay zekâya sahip robotlar ile insanlığın ortak toplumsal sorunlarını ele alarak 1920 yılında yapay zekânın insan aklından bağımsız gelişebileceğini öngörmüştür.

KAYNAK: AA

  • Related Posts

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir