
Table of Contents
Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan sonra hipotermi nedeniyle hayatını kaybeden Ece Gürel’in ölümü, Türkiye’de bilinçaltı ve spiritüel çalışmalarının güvenliği ve etik kuralları konusunda ciddi soru işaretleri yarattı. Özellikle hipnoterapi gibi yöntemlerin doğru uygulanmaması halinde ortaya çıkabilecek riskler, kamuoyunda endişeye neden oldu. Yanlış hipnoz uygulamalarının insan psikolojisi üzerindeki olumsuz etkilerine dikkat çeken Bilinçaltı Uzmanı Lily Lale Yılmaz, “Bilindışı, telkinlere açık bir alandır. Bu nedenle etik ilkelere bağlı olmayan kişiler, bu gücü manipülasyon amacıyla kullanabilirler. Kamuoyunun bu konuda bilinçlenmesi, olası mağduriyetlerin önüne geçmek için çok önemli. “dedi.
İstanbul’da geçtiğimiz günlerde Belgrad Ormanı’nda kaybolduktan 4 gün sonra bulunarak hastaneye kaldırılan peyzaj mimarı Ece Gürel’in hayatını kaybetmesi, olayın ardında yatan nedenlere dair çeşitli iddiaları gündeme getirdi.
Hatırlanacağı üzere, 38 yaşındaki Ece Gürel, 23 Mart Cumartesi günü Belgrad Ormanı’nda kaybolmuş ve yoğun arama çalışmaları sonucunda 27 Mart Çarşamba günü bulunmuştu. Hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Gürel’in ölüm nedeni hipotermi ve aşırı soğuğa bağlı komplikasyonlar olarak açıklanmıştı.
Ancak bu resmi açıklamanın yanı sıra sosyal medyada ve bazı haber kaynaklarında yer alan bilgilere göre, Gürel’in spiritüel konulara derin bir ilgisi olduğu, astronomi eğitimi aldığı ve hatta cadılık eğitimine başladığı öne sürüldü. Bu iddialar sonrasında bilinçaltı ve spiritüel çalışmalarının güvenliği ve etik kuralları konusunda ciddi soru işaretleri oluşturdu.
Bilinçaltı Çalışmalarında Güvenilir Kaynak ve Uzman Seçimi Önemli
Bilinçdışı çalışmalarına başvurmadan önce mutlaka uzman araştırması yapılmalı ve güvenilir kaynaklardan bilgi edinilmesi gerektiğini belirten Bilinçaltı Uzmanı Lily Lale Yılmaz, “Bilinçaltı, tıpkı bir okyanus gibi derin ve keşfedilmemiş bir alandır. Bu alana bilinçsizce dalmak, öngörülemeyen sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle, bu tür çalışmalara yönelmeden önce mutlaka alanında yetkin, etik değerlere sahip ve güvenilir referansları olan uzmanlara danışmak hayati önem taşır. Kendi sağlığımız ve iyiliğimiz için aceleci davranmamalı, doğru bilgiye ulaşmak için özen göstermeliyiz” dedi.
Hipnoz Ehil Ellerde Şifa, Ehil Olmayanda Risk
Sağlık Bakanlığı’nın 2014 yılında hipnoterapiyi “Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp” (GETAT) uygulamaları kapsamına aldığını hatırlatan Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Hipnoz, bilimsel temellere dayanan ve uzman kişiler tarafından uygulandığında oldukça güvenli bir terapi tekniğidir. Ancak, her alanda olduğu gibi, bu alanda da yetkisiz ve bilgisiz kişilerin uygulamaları risk oluşturabilir. Hipnoz uygulamasını eğitimli ve sertifikalı tecrübeli uzmanlar tarafından uygulandığında, birçok psikolojik sorunun çözümünde etkili bir araç olabilir. Ancak işin ehil olmayan kişilerin uygulamalarından kesinlikle kaçınılmalıdır”
Lily Lale Yılmaz Kimdir?
Uluslararası deneyime sahip Fizikçi, Yazar ve Hipnoterapist Lily Lale Yılmaz, zihin ve bilinçaltı çalışmaları alanında tanınmış bir uzmandır. Türkiye’de aldığı Fizik eğitiminin ardından Amerika’da uzun yıllar hipnoz eğitimi almıştır. Bireylerin zihin sağlığını koruyarak bilinçaltı çalışmalarının etik kurallar çerçevesinde yürütülmesi gerektiğini savunmaktadır.
Yılmaz, hipnozun güvenli uygulanması, bilinçaltı telkinleri, etik ihlaller ve spiritüel çalışmaların yanlış kullanımının yol açabileceği riskler gibi konularda kapsamlı bir bilgi birikimine sahiptir. Bu konularda kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik çalışmalar yürütmektedir.
Ne Olmuştu?
İstanbul’da yaşayan 32 yaşındaki peyzaj mimarı Ece Gürel’in Belgrad Ormanı’nda geçirdiği trajik olay, Türkiye’nin gündemine oturdu. Gürel, 17 Mart 2025’te Kağıthane Gültepe Mahallesi’ndeki evinden sabah saatlerinde “Hava almaya gidiyorum” diyerek ayrıldı. Yakınlarına Belgrad Ormanı’na gideceğini bildiren bir mesaj attıktan sonra kendisinden haber alınamadı. Ailesinin kayıp ihbarı üzerine polis, AFAD, UMKE, AKUT ve gönüllü ekiplerle geniş çaplı bir arama çalışması başlatıldı.
Ece Gürel, 4 gün süren yoğun aramaların ardından, 20 Mart’ı 21 Mart’a bağlayan gece saat 01:15’te sarp ormanlık alanda, dere kenarında uyur vaziyette bulundu. Üzerinde montu olmayan Gürel’in vücudu soğuktan kaskatı kesilmiş, kolları ve bacakları diken izleriyle doluydu. Bilinci açık olsa da hipotermi başlangıcı yaşadığı tespit edildi.
Eşyaları, bulunduğu yerden 2 kilometre uzakta, çantası ve montu “bohça” şeklinde düzenlenmiş halde bulunmuştu. İlk müdahalenin ardından Maslak’taki bir hastaneye kaldırılan Gürel, yoğun bakıma alındı. Lakin 21 Mart sabahı kalbi durdu; doktorların çabalarına rağmen saat 03:00 civarında hayatını kaybetti. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, ölüm nedeninin hipotermi olduğunu açıkladı. Otopsi raporunda, aşırı soğuğa maruz kalmanın iç organlarda kanamaya yol açtığı belirtildi.
Olayın arka planında, Gürel’in iş yerinde yaşadığı mobbing iddiaları dikkat çekti. İstanbul Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı mezunu olan Gürel, son dönemde bir avukatlık bürosunda hukuk sekreteri olarak çalışıyordu. Ailesi ve yakınları, iş yerinde yaşadığı baskının onu bunalıma sürüklediğini öne sürdü. Eşi Sezer Gürel, son zamanlarda aralarının bozuk olduğunu, ancak intihar edecek bir yapıda olmadığını ifade etti.
Gürel’in spiritüel konulara ilgisi olduğu, ses meditasyonu yaptığı ve ormana bu amaçla gitmiş olabileceği de tartışıldı. Cenazesi, 22 Mart’ta Bağcılar Güneşli Merkez Camii’nde kılınan namazın ardından toprağa verildi. Olay, Belgrad Ormanı’ndaki güvenlik eksikliklerini ve iş yaşamındaki psikolojik baskıların bireyler üzerindeki etkisini yeniden sorgulattı. Soruşturma ise devam ediyor.