İSO İkinci 500’ün En Büyük Üç Şirketi

İSO İkinci 500’ün En Büyük Üç Şirketi

İstanbul Sanayi Odası’nın 2024 Yılı İSO İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu Araştırması: En Büyük Üç Şirket ve Ekonomik Görünüm

İSO İkinci 500’ün En Büyük Üç Şirketi

İstanbul Sanayi Odası (İSO), 2024 yılı “Türkiye’nin İkinci 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” araştırmasının sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı. Bu çalışma, Türkiye’nin daha küçük ve orta ölçekli sanayi kuruluşlarının ekonomik performansını, ihracat kapasitesini, istihdam verilerini ve AR-GE faaliyetlerini mercek altına alıyor. 2024 yılında, küresel ekonomik belirsizlikler ve yurt içinde uygulanan sıkı para politikalarının etkisiyle sanayi sektörü zorlu bir dönemden geçti. Araştırma, üretimden net satışlarda nominal artışa rağmen reel düşüşün devam ettiğini, kârlılıkta ciddi gerilemeler yaşandığını ve ihracatta ise sınırlı bir toparlanma olduğunu ortaya koydu. Bu yazıda, İSO İkinci 500’ün en büyük üç şirketine odaklanarak, araştırmanın temel bulgularını detaylı bir şekilde ele alacağız.

İSO İkinci 500’ün En Büyük Üç Şirketi

2024 yılı İSO İkinci 500 sıralamasında, üretimden satışlar baz alınarak belirlenen en büyük üç sanayi kuruluşu şu şekilde açıklandı:

  1. İstanbul Asfalt Fabrikaları: 4 milyar 186 milyon TL’lik üretimden satışla listenin zirvesinde yer aldı. Bu şirket, altyapı ve inşaat sektörüne yönelik üretim faaliyetleriyle dikkat çekiyor.
  2. Yılmaz Redüktör: 4 milyar 185 milyon TL’lik üretimden satışla ikinci sırada konumlandı. Redüktör ve makine imalatı alanında faaliyet gösteren şirket, sanayi sektörünün önemli oyuncularından biri olarak öne çıkıyor.
  3. Boyteks Tekstil: 4 milyar 169 milyon TL’lik üretimden satışla üçüncü sırayı aldı. Tekstil sektöründe güçlü bir konuma sahip olan Boyteks, ihracat performansıyla da dikkat çekiyor.

Bu üç şirketin üretimden satışlarının toplamı 12 milyar TL’yi aşarak, İSO İkinci 500’ün liderliğini oluşturdu. Listeye giriş eşiği de bir önceki yıla göre yükselerek 1 milyar 820 milyon TL’ye ulaştı; bu, 2023’teki 1 milyar 294 milyon TL’lik alt sınırdan önemli bir artışa işaret ediyor.

Üretimden Satışlarda Nominal Artış, Reel Gerileme

İSO İkinci 500 şirketleri, 2024 yılında üretimden net satışlarını yüzde 41 artırarak 988 milyar TL’den 1 trilyon 393 milyar TL’ye çıkardı. Ancak, bu nominal artış, Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi (Yİ-ÜFE) ile arındırıldığında reel olarak binde 1’lik bir gerilemeye işaret ediyor. Bu, 2022’de yüzde 10,4 ve 2023’te yüzde 5,2’lik reel düşüşlerin ardından üst üste üçüncü yıl yaşanan reel gerileme oldu.

Reel düşüşün temel nedenleri arasında, yurt içinde Nisan 2024’ten itibaren uygulanan sıkı para politikalarının iç talepte yol açtığı kademeli yavaşlama öne çıkıyor. Küresel piyasalarda ise zayıf talep, artan maliyetlerin satış fiyatlarına yeterince yansıtılamaması, Türk lirasının reel değerlenmesi ve güçlü doların parite etkisi, sanayi sektörünün uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkiledi. Bu faktörler, İSO İkinci 500 şirketlerinin satış performansını baskıladı.

Kârlılıkta Sert Düşüş

2024 yılı, İSO İkinci 500 şirketleri için kârlılık açısından zor bir yıl oldu. Faaliyet kârı, bir önceki yıla göre yüzde 18,9 azalarak 145 milyar TL’den 118 milyar TL’ye geriledi. Faaliyet kârlılığı oranı da yüzde 12,6’dan yüzde 7,3’e düşerek, 2014-2023 ortalaması olan yüzde 10,9’un oldukça altında kaldı.

Kârlılık üzerindeki en büyük baskılardan biri, enflasyon muhasebesi uygulaması nedeniyle ortaya çıkan 20,6 milyar TL’lik net zarar oldu. Ayrıca, vergi öncesi zarar eden şirket sayısı 159’a yükselerek 1997’den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. Faiz, amortisman ve vergi öncesi kâr (FAVÖK) bazında kâr eden şirket sayısı da 495’ten 470’e geriledi. Finansman giderleri ise yüzde 54,4 artarak 95 milyar TL’ye çıktı; bu, faaliyet kârına oranla yüzde 80,9’luk bir yük oluşturdu. Toplam borç artışı da yüzde 52,2 ile yüksek bir seviyede gerçekleşti.

İhracat ve İstihdam Performansı

İSO İkinci 500 şirketleri, ihracatta İSO 500’den daha iyi bir performans sergiledi. 2024’te ihracatları yüzde 6,2 artarak 15,9 milyar dolara ulaştı; bu, İSO 500’ün yüzde 1,5’lik ihracat artışını ve Türkiye’nin genel ihracatındaki yüzde 2,4’lük artışı geride bıraktı. Bu başarıda, tekstil ve hazır giyim sektörlerinin güçlü ihracat katkısı belirleyici oldu.

İstihdam tarafında, İSO İkinci 500 şirketleri 2024’te yüzde 2,2’lik bir artışla 291 binin üzerinde çalışana iş imkânı sağladı. Ödenen maaş ve ücretler ise yüzde 90,9 artarak enflasyonun üzerinde bir büyüme gösterdi. Bu, firmaların çalışanlarına yönelik mali yükümlülüklerini yerine getirme çabalarını yansıtıyor.

AR-GE ve Teknolojiye Yatırım

Araştırma, İSO İkinci 500 şirketlerinin teknolojiye ve inovasyona yönelimini de ortaya koydu. AR-GE harcamalarının üretimden satışlara oranı, binde 62 ile rekor bir seviyeye ulaştı. Bu, firmaların uzun vadeli rekabet gücünü artırmak için teknolojiye yatırım yapma eğiliminde olduğunu gösteriyor.

Sektörel Dağılım ve Bölgesel Dinamikler

İSO İkinci 500’de yer alan şirketlerin sektörel dağılımı incelendiğinde, firmaların yüzde 62’sinin dört ana sektörde toplandığı görülüyor: gıda ürünleri sanayi (108 firma), kimyasal ürünler, plastik ve kauçuk ürünleri sanayi (75 firma), tekstil ürünleri sanayi (68 firma) ve ana metaller ve makine imalat sanayi (61 firma). Bu sektörler, üretimden net satışların yüzde 63’ünden fazlasını oluşturuyor.

Bölgesel olarak, İstanbul Sanayi Odası 135 şirketle İSO İkinci 500’de en büyük paya sahip. İstanbul’u, 38 şirketle Ege Bölgesi Sanayi Odası, 36’şar şirketle Kocaeli ve Gaziantep, 34 şirketle Bursa ve 21 şirketle Ankara takip ediyor. Anadolu’daki sanayi tabanının genişlemesi, Türkiye’nin sanayi üretiminin daha dengeli bir coğrafi dağılıma kavuştuğunu gösteriyor.

Değerlendirme ve Gelecek Perspektifi

İSO İkinci 500 araştırması, Türkiye sanayi sektörünün karşı karşıya olduğu yapısal ve konjonktürel zorlukları net bir şekilde ortaya koyuyor. Sıkı para politikaları, yüksek finansman maliyetleri ve küresel talepteki zayıflık, sanayi kuruluşlarının hem kârlılık hem de büyüme performansını olumsuz etkiledi. Ancak, tekstil ve giyim sektörlerinin ihracattaki başarısı ve AR-GE harcamalarındaki artış, sektörün dayanıklılığını ve uzun vadeli potansiyelini gösteriyor.

İstanbul Asfalt Fabrikaları, Yılmaz Redüktör ve Boyteks Tekstil gibi lider şirketler, Türkiye’nin sanayi gücünün çeşitliliğini ve dinamizmini yansıtıyor. Bu şirketlerin başarısı, hem iç piyasada hem de uluslararası arenada rekabet gücünü koruma çabalarının bir göstergesi. Gelecek dönemde, sanayi sektörünün küresel ve yerel zorluklara karşı daha dirençli hale gelmesi için finansmana erişim, devreden KDV sorununun çözümü ve teknoloji odaklı yatırımların artırılması kritik önem taşıyor.

  • Editörün Seçimi

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir