MÜSİAD’dan Kritik Dolar Uyarısı

MÜSİAD Genel Başkanı Özdemir: Yıl Sonu Dolar/TL Kuru 45 TL’nin Altına Düşmemeli

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Burhan Özdemir, 8 Temmuz 2025 tarihinde CNBC-e’de katıldığı bir programda Türkiye’nin ekonomik politikalarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Özdemir, özellikle döviz kuru ve faiz politikaları üzerine değerlendirmeler yaparak, ihracatçıların rekabet gücünü koruyabilmesi için yıl sonu dolar/TL kurunun 45 TL’nin altına düşmemesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Merkez Bankası’nın temmuz ayında 350-400 baz puanlık bir faiz indirimi gerçekleştirmesinin ekonomik açıdan doğru bir adım olacağını ifade etti. Özdemir’e göre, bu indirimin eylül ayına sarkması durumunda ekonomi için geç kalınmış bir hamle olacak.

Dolar/TL Kuru ve İhracatçıların Beklentileri

Burhan Özdemir, programda yaptığı konuşmada, döviz kurunun mevcut seviyesinin ihracatçıların beklentilerini karşılamadığını belirtti. Türk Lirası’nın değeri ve döviz kurlarındaki hareketliliğin, Türkiye’nin ihracat odaklı büyüme stratejisi için kritik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Özdemir, “Kur şu an ihracatçının istediği seviyede değil. Daha serbest bırakılması gerektiğini, biraz daha artış göstermesinin uygun olacağını düşünüyoruz. Beklentiler 43-45 bandında. Ancak biz ihracatçı açısından 45’in altını sağlıklı bulmuyoruz” dedi. Özdemir’in bu açıklaması, ihracatçıların rekabet gücünü koruyabilmesi için daha yüksek bir kur seviyesine ihtiyaç duyduğunu net bir şekilde ortaya koyuyor.

Türkiye’nin ihracat odaklı bir ekonomi modeli benimsediği göz önüne alındığında, döviz kurunun seviyesi yalnızca ihracatçıları değil, aynı zamanda iç piyasada üretim yapan işletmeleri de doğrudan etkiliyor. Özdemir, düşük kur seviyelerinin ithalatı ucuz hale getirdiğini ve bu durumun yerli üretimi baskıladığını ifade etti. İthal ürünlerin düşük maliyetle piyasaya girmesi, yerli üreticilerin rekabet gücünü olumsuz etkileyerek, yerel üretimin zayıflamasına yol açıyor. Bu nedenle, Özdemir’e göre, kurun 45 TL’nin altına düşmesi, yerli sanayinin büyümesini sekteye uğratabilir.

Özdemir, mevcut ekonomik konjonktürde döviz kurunun kontrollü bir şekilde yükselmesinin, hem ihracatçıların küresel piyasalarda rekabet gücünü artırması hem de iç piyasada yerli üretimin desteklenmesi açısından kritik olduğunu belirtti. Ayrıca, kurun serbest bırakılması gerektiğini savunan Özdemir, Merkez Bankası’nın bu konuda daha esnek bir politika izlemesinin faydalı olacağını düşündüğünü ifade etti.

Faiz Politikası ve Merkez Bankası’na Öneriler

MÜSİAD Genel Başkanı, para politikasına ilişkin değerlendirmelerinde ise faiz indiriminin zamanlamasına ve miktarına dikkat çekti. Özdemir, Merkez Bankası’nın temmuz ayında 350-400 baz puanlık bir faiz indirimi yapmasının ekonomik dinamikler açısından doğru bir adım olacağını belirtti. Bu indirimin, yatırım ortamını canlandırmak ve üretim maliyetlerini düşürmek için önemli olduğunu vurgulayan Özdemir, “Faiz indirimi eylüle kalırsa bu ekonomi için geç kalınmış bir hamle olur” diyerek, zamanlamanın kritik olduğunu ifade etti.

Türkiye ekonomisinin yüksek faiz ortamından olumsuz etkilendiğini savunan Özdemir, faiz oranlarının düşürülmesinin özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler) için finansman maliyetlerini azaltacağını ve bu işletmelerin büyüme potansiyelini artıracağını belirtti. KOBİ’ler, Türkiye ekonomisinin belkemiğini oluşturan unsurlar arasında yer alıyor ve bu işletmelerin finansmana erişiminin kolaylaşması, ekonomik büyüme açısından büyük önem taşıyor.

Özdemir, faiz indiriminin yalnızca işletmeler için değil, genel ekonomik aktivite için de bir canlanma yaratabileceğini ifade etti. Yüksek faiz oranlarının yatırımları caydırdığını ve ekonomik büyümeyi yavaşlattığını belirten Özdemir, Merkez Bankası’nın proaktif bir yaklaşım sergileyerek temmuz ayında faiz indirimine gitmesinin, piyasalara olumlu bir sinyal vereceğini savundu. Ancak, bu indirimin dengeli bir şekilde yapılması gerektiğini de vurgulayan Özdemir, enflasyon ve kur baskısı gibi risklerin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtti.

Yerli Üretim ve İthalatın Etkileri

Özdemir’in açıklamalarında dikkat çeken bir diğer nokta, düşük kur seviyesinin ithalat üzerindeki etkileri oldu. İthal ürünlerin düşük maliyetle Türkiye piyasasına girmesi, yerli üreticilerin rekabet gücünü olumsuz etkiliyor. Özdemir, bu durumun özellikle sanayi sektöründe faaliyet gösteren işletmeler için ciddi bir sorun teşkil ettiğini belirtti. Yerli üretimin desteklenmesi için döviz kurunun daha yüksek bir seviyede tutulmasının gerektiğini savunan Özdemir, bu şekilde ithal ürünlerin cazibesinin azalacağını ve yerli üretimin teşvik edileceğini ifade etti.

Türkiye’nin ekonomik politikalarında yerli üretimi destekleme hedefi, son yıllarda hükümetin öncelikli gündem maddelerinden biri oldu. Özdemir, bu hedefe ulaşmak için döviz kuru politikalarının daha etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini düşünüyor. İhracatçıların küresel piyasalarda rekabet edebilmesi için uygun bir kur seviyesi kadar, iç piyasada yerli üretimin korunması da büyük önem taşıyor. Özdemir’e göre, 45 TL’nin altındaki bir dolar/TL kuru, bu hedeflere ulaşmayı zorlaştırabilir.

Ekonomik Beklentiler ve Gelecek Perspektifi

MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir’in açıklamaları, Türkiye’nin ekonomik politikalarına ilişkin geniş bir perspektif sunuyor. Döviz kuru ve faiz politikalarının, ekonomik büyüme ve rekabet gücü üzerinde doğrudan etkili olduğu bir dönemde, Özdemir’in önerileri iş dünyasının beklentilerini yansıtıyor. İhracatçıların küresel piyasalarda daha güçlü bir konuma gelebilmesi ve yerli üretimin desteklenmesi için döviz kurunun 45 TL bandında tutulması gerektiğini savunan Özdemir, aynı zamanda faiz indiriminin ekonomik büyümeyi destekleyecek bir araç olarak kullanılması gerektiğini vurguluyor.

Özdemir’in temmuz ayına işaret etmesi, ekonomik aktörlerin zamanlama konusundaki hassasiyetini de ortaya koyuyor. Faiz indiriminin gecikmesi durumunda, ekonomik toparlanma sürecinin sekteye uğrayabileceğini ifade eden Özdemir, Merkez Bankası’na bu konuda hızlı hareket etme çağrısında bulundu. Öte yandan, döviz kuru politikalarının daha serbest bir şekilde belirlenmesi gerektiğini savunan Özdemir, bu yaklaşımın hem ihracatçıları hem de yerli üreticileri destekleyeceğini düşünüyor.

Sonuç olarak, MÜSİAD Genel Başkanı Burhan Özdemir’in açıklamaları, Türkiye ekonomisinin mevcut dinamiklerini ve iş dünyasının beklentilerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Dolar/TL kurunun 45 TL’nin altına düşmemesi gerektiği ve temmuz ayında 350-400 baz puanlık bir faiz indiriminin yapılması gerektiği yönündeki önerileri, ekonomik politikaların şekillenmesinde dikkate alınabilecek önemli bir perspektif sunuyor. Özdemir’in bu önerileri, hem ihracatçıların küresel rekabet gücünü artırmayı hem de yerli üretimi desteklemeyi hedefleyen bir vizyonu yansıtıyor. Türkiye’nin ekonomik büyüme hedeflerine ulaşabilmesi için, bu önerilerin karar alıcılar tarafından dikkatle değerlendirilmesi büyük önem taşıyor.