Türkiye Pazarında Elektrikli Araçlar Yükselişte

Türkiye Pazarında Elektrikli Araçlar Yükselişte

Türkiye Pazarında Elektrikli Araçlar Yükselişte

Türkiye otomobil pazarı, 2025 yılının ilk altı ayında elektrikli ve hibrit araçların önlenemez yükselişiyle dikkat çekiyor. Otomotiv sektöründe yaşanan bu dönüşüm, çevre dostu teknolojilere olan talebin hızla arttığını ve tüketici alışkanlıklarının değiştiğini ortaya koyuyor. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği (ODMD) verilerine göre, bu dönemde elektrikli ve hibrit araçların toplam otomobil pazarındaki payı yüzde 44,6’ya ulaşarak rekor bir seviyeye ulaştı. Toplamda 217 bin 580 adet elektrikli ve hibrit araç satışı gerçekleşirken, bu rakamlar otomotiv sektöründe yeni bir dönemin kapılarını aralıyor.

Otomobil Satışlarında Genel Artış

ODMD’nin yayımladığı verilere göre, 2025 yılının ocak-haziran döneminde toplam otomobil satışları, bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 5,4 artış göstererek 488 bin 3 adede ulaştı. Hafif ticari araç pazarı da benzer bir büyüme trendi sergileyerek yüzde 4,3 artışla 119 bin 974 adetlik satış rakamına erişti. Bu genel artış, Türkiye otomotiv pazarının istikrarlı bir büyüme trendinde olduğunu gösteriyor. Ancak asıl dikkat çekici değişim, yakıt türlerine göre satış dağılımında yaşanıyor.

Yakıt Türlerine Göre Satış Dağılımı

2025’in ilk yarısında Türkiye otomobil pazarında yakıt türlerine göre satış dağılımı şu şekilde gerçekleşti:

  • Benzinli otomobiller: 229 bin 128 adet
  • Hibrit otomobiller: 131 bin 686 adet
  • Dizel otomobiller: 38 bin 73 adet
  • Tam elektrikli otomobiller: 84 bin 956 adet
  • Otogazlı otomobiller: 3 bin 222 adet
  • Uzatılmış menzilli elektrikli araçlar: Toplam elektrikli araç satışlarını 85 bin 894 adede çıkardı.

Bu veriler, benzinli ve dizel araçların satışlarında belirgin bir düşüş yaşanırken, hibrit ve elektrikli araçların satışlarında ise çarpıcı bir artış olduğunu ortaya koyuyor. Benzinli otomobil satışları yüzde 25, dizel otomobil satışları ise yüzde 24 oranında geriledi. Buna karşılık, hibrit araç satışları yüzde 102,8, tam elektrikli araç satışları ise yüzde 138,4 oranında artış gösterdi. Dizel araçlardaki düşüşün temel nedeni, otomotiv üreticilerinin bu segmentteki modellerini aşamalı olarak üretimden kaldırması olarak değerlendiriliyor. Çevresel düzenlemeler ve karbon emisyonlarını azaltma hedefleri, üreticileri daha sürdürülebilir teknolojilere yöneltmiş durumda.

Pazar Paylarında Dramatik Değişim

Yakıt türlerine göre pazar paylarındaki değişim, otomotiv sektöründeki dönüşümün boyutlarını net bir şekilde ortaya koyuyor. Geçtiğimiz yılın ilk altı ayında benzinli araçların pazar payı yüzde 66 seviyesindeyken, bu oran 2025’te yüzde 47’ye geriledi. Dizel araçların pazar payı ise yüzde 10,8’den yüzde 7,8’e düştü. Otogazlı araçların payı ise sabit kalarak kayda değer bir değişiklik göstermedi. Buna karşılık, elektrikli araçların pazar payı yüzde 7,7’den yüzde 17,4’e, hibrit araçların payı ise yüzde 14’ten yüzde 27’ye yükseldi. Elektrikli motor içeren araçların (tam elektrikli, uzatılmış menzilli elektrikli ve hibrit) toplam pazar payı ise yüzde 44,6’ya ulaşarak sektördeki en büyük dilimi oluşturdu. Bu oran, Türkiye otomotiv pazarında çevre dostu araçların artık ana akım bir tercih haline geldiğini gösteriyor.

Haziran Ayında Rekor Satışlar

2025 yılının haziran ayı, elektrikli ve hibrit araçlar için rekor satışların gerçekleştiği bir dönem oldu. Sadece bu ayda 25 bin 646 adet tam elektrikli otomobil satışı gerçekleşti ve bu rakam, elektrikli araçların aylık pazar payını yüzde 27,4’e taşıdı. Aynı dönemde 22 bin 506 adet hibrit otomobil satışı kaydedildi ve hibrit araçların pazar payı yüzde 24 olarak kayıtlara geçti. Haziran ayındaki bu yüksek satış rakamları, tüketicilerin elektrikli ve hibrit araçlara olan ilgisinin mevsimsel bir dalgalanmadan çok, kalıcı bir trend olduğunu kanıtlıyor.

Elektrikli ve Hibrit Araçların Yükselişinin Nedenleri

Elektrikli ve hibrit araçların Türkiye pazarındaki bu hızlı yükselişi, birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle açıklanabilir. İlk olarak, çevresel farkındalığın artması ve karbon emisyonlarını azaltma hedefleri, tüketicileri daha sürdürülebilir ulaşım çözümlerine yöneltiyor. İkincisi, otomotiv üreticilerinin elektrikli ve hibrit araç portföylerini genişletmesi, tüketicilere daha fazla model seçeneği sunuyor. Ayrıca, elektrikli araç şarj altyapısının Türkiye genelinde yaygınlaşması, bu araçların kullanımını daha pratik hale getiriyor. Devlet teşvikleri, vergi avantajları ve yakıt maliyetlerindeki tasarruf da tüketicilerin bu araçlara yönelmesini teşvik eden önemli unsurlar arasında yer alıyor.

Dizel ve benzinli araçların pazar payındaki düşüş ise, hem çevresel düzenlemeler hem de üreticilerin bu teknolojilere yatırımı azaltmasıyla doğrudan bağlantılı. Özellikle dizel araçlar, Avrupa Birliği’nin sıkı emisyon standartları ve Türkiye’nin bu standartlara uyum sağlama çabaları nedeniyle giderek daha az tercih ediliyor. Otomotiv markalarının dizel motor üretimini kademeli olarak sonlandırması, bu segmentteki arzı da doğal olarak sınırlıyor.

Gelecek Perspektifi

Türkiye otomotiv pazarındaki bu dönüşüm, küresel trendlerle paralel bir şekilde ilerliyor. Elektrikli ve hibrit araçların pazar payındaki artış, Türkiye’nin sürdürülebilir ulaşım hedeflerine ulaşma yolunda önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki yıllarda, şarj altyapısının daha da yaygınlaşması, batarya teknolojilerindeki gelişmeler ve yeni nesil elektrikli araç modellerinin piyasaya sürülmesiyle bu trendin daha da güçlenmesi bekleniyor. Ayrıca, yerli elektrikli araç markası TOGG’un pazardaki etkisi de giderek artıyor. TOGG’un yenilikçi modelleri, hem yerli üretim avantajı hem de rekabetçi fiyatlandırmasıyla elektrikli araç segmentinde önemli bir oyuncu olmaya devam ediyor.

Sonuç

2025 yılının ilk yarısında Türkiye otomobil pazarında yaşanan gelişmeler, otomotiv sektörünün geleceğine dair önemli ipuçları sunuyor. Elektrikli ve hibrit araçların toplam pazar payının yüzde 44,6’ya ulaşması, tüketicilerin çevre dostu teknolojilere olan ilgisinin somut bir göstergesi. Benzinli ve dizel araçların pazar payındaki gerileme, sektörün geleneksel yakıt türlerinden uzaklaşarak daha sürdürülebilir bir geleceğe doğru ilerlediğini kanıtlıyor. Haziran ayındaki rekor satışlar ise bu dönüşümün hız kesmeden devam edeceğini gösteriyor. Türkiye, otomotiv sektöründe küresel trendlere ayak uydurarak çevre dostu araçların yaygınlaşmasında önemli bir rol oynamaya hazırlanıyor. Bu değişim, hem çevre hem de ekonomi açısından uzun vadeli faydalar sağlayacak bir dönemin habercisi.

  • Editörün Seçimi

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir