
İçindekiler
2 Bin Yıllık Tarih Gün Yüzüne Çıktı
Türkiye, kültürel miras ve arkeoloji alanında gerçekleştirdiği önemli çalışmalarla uluslararası alanda adından söz ettirmeye devam ediyor. Bu kapsamda, Antalya’nın Kumluca ilçesi, Adrasan açıklarında sürdürülen su altı kazılarında büyük bir keşfe imza atıldı. Geç Hellenistik-Erken Roma dönemine tarihlendirilen ve yaklaşık iki bin yıl öncesine ait olan bir gemi batığı, bilim dünyasının ilgisini çekerken, aynı zamanda turizm sektörüne yeni fırsatlar sunuyor. Bu yazımızda, Antalya açıklarındaki bu benzersiz kazı ve keşfin detaylarına, arkeolojik ve turistik etkilerine geniş ölçüde değineceğiz.
1. Antalya Adrasan Açıklarındaki Su Altı Kazılarında Büyüleyici Bir Keşif
Antalya’nın Kumluca ilçesi, Adrasan açıklarında 33–46 metre derinlikte gerçekleştirilen su altı kazılarında, Geç Hellenistik-Erken Roma dönemine tarihlendirilen bir gemi batığı ortaya çıkarıldı. Bu batık, seramikleri ve yapısal özellikleriyle dünya arkeolojisinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Kazı çalışmaları, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un da katılımıyla, bölgedeki su altı arkeolojisine yeni bir ivme kazandırdı.
Kazının Konumu ve Özellikleri
- Derinlik: 33–46 metre arası
- Dönem: Geç Hellenistik ve Erken Roma
- Buluntular: Yüzlerce seramik, tabak, tepsi ve çanak
- Korunma Durumu: Olağanüstü korunmuş yapısıyla benzerleri bulunmuyor
Keşfin Bilimsel ve Turistik Önemi
Seramik Batığı, taşıdığı yüzlerce seramikle, özgün yapısı ve korunma durumu sayesinde hem bilimsel hem de turistik açıdan büyük kıymet taşıyor. Seramiklerin desenleri, günümüze neredeyse bozulmadan ulaşmasıyla, döneme ait detaylı bilgiler sunuyor ve bölgedeki arkeolojik çalışmaların zenginleşmesine katkıda bulunuyor.
2. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un Keşif Değerlendirmeleri
Bakan Ersoy, dalış sonrası yaptığı açıklamalarda, kazı ve keşfin önemini vurguladı. Özellikle, bu keşfin dünya arkeolojisinde çığır açacak nitelikte olduğunu belirtti.
“Dünyada eşi benzeri olmayan bir keşifle karşı karşıyayız”
Bakan Ersoy, seramik batığının yaklaşık iki bin yıl öncesine ait olduğunu vurgulayarak, “Taşıma sırasında korunmaları amacıyla ham kille sıvanmış yüzlerce seramik, tabak ve tepsi keşfettik. Bu sayede seramiklerin desenleri, günümüze neredeyse bozulmadan ulaşmış durumda. Bu, yalnızca ülkemiz değil, dünya kültür mirası için de son derece kıymetli bir keşif,” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin Sualtı Arkeolojisindeki Yükselişi
Bakan Ersoy, Türkiye’nin su altı arkeolojisinde global liderliğe yükseldiğini belirterek, “Bugün geldiğimiz noktada sadece izleyen değil, bilimsel yöntem ve teknolojiyle yön veren bir ülkeyiz. Sualtı arkeolojisinde dünyada lider konuma geldik. 2025 yılı itibariyle, 4 Cumhurbaşkanı kararlı kazı, 3 müze başkanlığında yürütülen kazı ve 3 ayrı sualtı araştırmasıyla bu alandaki çalışmalarımızı sistematik ve sürekli hâle getirdik,” dedi.
3. “Geleceğe Miras” Projesiyle Yeni Bir Dönem Başlıyor
Bakan Ersoy, kazının aynı zamanda Bakanlık tarafından yürütülen “Geleceğe Miras” projesi kapsamında gerçekleştirildiğini açıkladı.
Projenin Amacı ve Hedefleri
- Hedef: Son altmış yılda yapılan arkeolojik çalışmalara eşdeğer hacimdeki kazıları, dört yıl içinde gerçekleştirmek
- Yeni Yaklaşım: Eskiden belirli dönemlerde ve tek noktada sürdürülebilen kazılar, artık yılın on iki ayına yayılarak çoklu noktalar ve sürekli çalışma modeli benimseniyor
- Sonuç: Arkeolojide yeni bir sıçrama ve ilerleme dönemi
Süreç ve Beklentiler
Bu projenin, Türkiye’nin arkeolojik ve kültürel miras alanındaki kapasitesini artırdığı ve kazı çalışmalarının daha verimli hale geldiği ifade ediliyor.
4. Türkiye’nin Su Altı Keşiflerindeki Yoğunluk ve Bölgeler
Bakan Ersoy, Türkiye kıyılarında su altı keşiflerinin ulaştığı hacme dikkat çekti.
Patara-Mersin Hattındaki Çalışmalar
- Batık Sayısı: Dört yüzü aşkın batık tespit edilmiştir.
- Çalışmalar: Disiplinli ve yoğun bir şekilde devam ediyor.
- Fırsatlar: Sadece bilimsel değil, turizm açısından da büyük potansiyel barındırıyor.
Bölgesel Çalışmalar ve Önemi
İşte bu alanlar, Türkiye’nin denizlerindeki zenginlikleri ve kültürel mirasın korunması açısından büyük önem taşıyor.
5. Kazı ve Keşiflerde Eserlerin Durumu
Kazı alanında ortaya çıkarılan eserlerin korunma ve değerine değinen Bakan Ersoy, şu bilgileri verdi:
Eserlerin Durumu ve Değeri
- Seramikler: Orijinal renk ve yüzey özelliklerini koruyor.
- Koruma: Restorasyon ve konservasyon çalışmaları büyük bir titizlikle yürütülüyor.
- Bilimsel Değer: Üretim ve paketleme teknikleriyle ilgili önemli bilgiler sunuyorlar.
Eserlerin Kamuya Sunumu
Bu eserler, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi gibi kurumlarda sergilenerek, hem bilim dünyasına hem de ziyaretçilere açılacak.

6. Her Batık, Denize Açılan Bir Kapıdır
Bakan Ersoy, Türkiye’nin su altı mirasını koruma konusundaki kararlılığını vurguladı.
Yüksek Koruma ve Tanıtım Çabaları
- Kurumsal Yapılar: Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi gibi kurumlar, bu kazıların ürünlerini kamuya sunuyor.
- Seramik Batığı: Yakın gelecekte arkeoloji ve turizm alanında büyük ilgi görecek.
7. Yeni Müze ve Turizm Çalışmaları
Bakan Ersoy, kazı alanındaki eserlerin sergilenmesi amacıyla yeni projeleri açıkladı.
Akdeniz Sualtı Arkeoloji Müzesi
- İnşaat: Kemer Idyros bölgesinde yeni müzenin inşasına başlandı.
- Proje Durumu: Projelendirme tamamlandı, inşa aşamasına geçildi.
- Kapsam: Seramik Batığı ve benzeri keşifler burada sergilenecek.
- Antalya Arkeoloji Müzesi: Bir bölüm su altı arkeolojisine ayrılarak ziyaretçilerin ilgisi artırılacak.
Kazıların Bilimsel ve Turistik Katkıları
Bu müze ve düzenlemeler, hem bilimsel çalışmaları destekleyecek hem de turizmde yeni çekim merkezleri oluşturacak.
8. Kazıların Bilimsel ve Turistik Etkileri
Kazı ve keşiflerin, bilimsel gelişmeler ve turizm açısından önemli katkıları bulunuyor.
Bilimsel Değer
- Eserler: Orijinal ve korunmuş durumda, döneme ait detaylı bilgiler içeriyor.
- Araştırma: Restorasyon ve konservasyon çalışmalarıyla, gelecek nesillere aktarılıyor.
Turistik Potansiyel
- Dalış Turizmi: Türkiye’nin dalış sezonunu uzatıyor, nitelikli turistleri çekiyor.
- Ekonomik Katkı: Düşük sezonlarda da devam eden turizm, ekonomik sürdürülebilirliği destekliyor.
- Kültürel Zenginlik: Denizlerin altındaki tarihi miras, hem bilimsel hem de turistik açıdan büyük bir cazibe merkezi haline geliyor.
9. Sonuç ve Değerlendirme
Antalya açıklarındaki su altı kazıları ve gemi batığı keşfi, Türkiye’nin kültürel miras ve arkeoloji alanındaki gücünü gösteriyor. Bu tür keşifler, hem bilim dünyasında yeni bilgiler ortaya koyuyor hem de turizm sektörüne yeni kapılar açıyor. Bakanlık ve ilgili kurumların bu alandaki çalışmalarını artırması, Türkiye’nin uluslararası arenada kültürel ve turistik prestijini güçlendirecek. Gelecekte, su altı arkeolojisinin daha da gelişmesiyle, Türkiye’nin denizlerindeki zenginlikler yeni nesillere aktarılmaya devam edecektir.