Teşkilat-ı Mahsusa Günlüğü 100 Yıl Sonra Ortaya Çıktı

Teşkilat-ı Mahsusa Günlüğü 100 Yıl Sonra Ortaya Çıktı

Kurtuluş Savaşı’nda cephede yer alan Teşkilat-ı Mahsusa mensubu Topçu Yüzbaşı Habib’in günlüğü, atık kağıtların arasında Koleksiyoner Fuat Köksal tarafından bulundu.

Cephede yaşananların kaleme alındığı günlükte, Yüzbaşı Habib’in, Mustafa Kemal Atatürk ile karşılaşması, çatışmaların seyri, cephe krokileri, analiz ve gözlemler ile eşine yazdığı şiirler de yer alıyor.

Koleksiyoner Fuat Köksal, yaptığı açıklamada, efemara koleksiyoneri olarak tarihi belgelerle ilgilendiğini belirterek, bu kapsamda atık kağıtların geri dönüşüme gönderildiği mekan ve işletmeleri sık sık ziyaret ettiğini söyledi.

Bu ziyaretlerin birinde içerisinde üniformalı bir asker fotoğrafının da yer aldığı Osmanlıca el yazılı belgelerin dikkatini çektiğini dile getiren Köksal, bu belgeleri satın aldığını ve tercüme ettirdiğini belirtti.

⁠İstanbul’dan ayrılıp Milli Mücadele’ye katıldı

Yapılan tercümenin ardından çok şaşırdığını ve heyecanlandığını ifade eden Köksal, şu bilgileri verdi:

“Satın aldığım cep defteri şeklindeki belgenin bir askere ait günlük olduğunu öğrendim. Günlüğün sahibi Kurtuluş Savaşı’nda cephede yer alan Topçu Yüzbaşı Habib isimli bir asker. Yüzbaşı Habib’in cephede Osmanlıca olarak kaleme aldığı günlükte, bu askerin Teşkilat-ı Mahsusa mensubu olduğunu 16 Mayıs 1921 tarihinde günlüğüne yazdığı şu nottan anlıyoruz; ‘Harbiye Nezareti, Erkan-ı Harbiye-i Umumiyesinden Teşkilat-ı Mahsusa Komitesi Reisi Ekrem Beyden bu gece hareket edeceğimi tebellüğ ettim’. Yüzbaşı, günlüğüne 18 Mayıs 1921’de yazdığı notta ise ‘Dersaadetten (İstanbul) firaren mücahede milliyeye iştirak etmek için anavatana koştum.’ ifadelerini kullanıyor.”

Günlüğün 1921 ila 1922 yıllarını kapsadığını anlatan Köksal, “Günlükte yazılanlardan Yüzbaşı Habib’in İstanbul’dan ayrılarak Kurtuluş Savaşı’na katılan bir asker olduğunu öğreniyoruz. Yüzbaşının yaklaşık 100 yıl önce kaleme aldığı bu günlük, önemli bir tarihi belge niteliği taşıyor.” dedi.

Cephede, Atatürk’ü karşılayan heyette yer aldı

Yüzbaşı Habib’in cephede Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü ile karşılaşmasına da günlüğünde yer verdiğini belirten Köksal, günlüğün sahibi askerin 11 Mart 1922’de tarihli notunda Atatürk ile cephede karşılaşmasını şu satırlarla kaleme aldığını aktardı:

“Fırka tecemmu etti. Herkes Büyük Kumandan Mustafa Kemal Paşa Hazretlerini bekliyordu… Müşir üniformasını giyinmiş büyük ve kahraman kumandan nihayet önümden geçiyordu. Kalbimin en har ve samimi haliyle selamladım. Yemin ederim ki kalbim şimdiye kadar böyle tatlı bir surette çarpmamıştı. Halaskar Kumandan-ı Azamın geçtiği esnadaki saadeti hiç unutmayacağım. Cenab-ı Hak tuttuğu yolu muzafferiyete isal buyursun, amin.”

Yüzbaşının Büyük Zaferi görüp görmediği merak konusu

Yazılanlardan yola çıkarak günlüğün sahibi Yüzbaşı Habib’in Fransız edebiyatına meraklı iyi eğitim almış bir asker olduğunu dile getiren Köksal, günlükte Yüzbaşının, eşi Sare Hanıma yazdığı şiirlerin de bulunduğunu aktardı.

Yüzbaşı Habib’in cephede eşi Sare Hanımın vefat haberini aldığına ve büyük üzüntü yaşadığına dair bilgilerin de günlükte yer aldığını dile getiren Köksal, şöyle konuştu:

“Yüzbaşının, cephedeki imkanlar doğrultusunda günlüğünü düzenli olarak yazdığını görüyoruz. Fakat yazma yoğunluğu sonlara doğru azalıyor. Günlüğün yazıldığı cep defterde yer olmasına rağmen, sayfaların boş bırakılması oralara hiçbir şey yazılmaması, yazıların bıçak gibi kesilmesi Yüzbaşının akıbeti konusunda bizi düşündürüyor. Bu durum Yüzbaşı Habib’in şehit olduğu şüphesine sebep oluyor.”

Teşkilat-ı Mahsusa Nedir?

Teşkîlât-ı Mahsûsa (Osmanlıca: تشكیلاتِ مخصوصه), İttihat ve Terakki Cemiyeti bünyesinde Enver Paşa‘ya bağlı olarak kurulan gizli teşkilattır. II. Meşrutiyet dönemi sonrası 1913-1918 yılları arasında etkinlik gösteren istihbarat ve propaganda işleri yürüten bir topluluktur. İttihat ve Terakki’nin Türkçü ve İslamcı siyasi görüşleri doğrultusunda, yurt içi ve yurt dışında, karşı istihbarat, propaganda, örgütlenme, suikast eylemlerinde bulunmuştur. Oluşumun isim babası Miralay Rasim Bey’dir. Çeşitli şahit ifadelerine göre 1911’den itibaren etkin olmuş, 17 Kasım 1913’te resmen kurulmuş ve daha sonrasında da 5 Ağustos 1914’te Harbiye Nezareti‘ne bağlı resmî bir örgüte dönüştürülmüştür. 8 Ekim 1918’de İttihat ve Terakki hükûmetinin iktidardan ayrılması ile birlikte Teşkîlât-ı Mahsûsa da resmen tasfiye edilmiştir.

Ayrıca Teşkîlât-ı Mahsûsa, hala varlığı tartışılan bir teşkilattır. Kimi tarihçiler var olduğunu, kimi tarihçiler ise böyle bir teşkilatın asla kurulmadığını ve var olmadığını ileri sürmektedir.

Teşkîlât-ı Mahsûsa’nın Trablusgarp‘ta İtalyanlar‘a, Batı Trakya‘da Bulgar ve Yunanlar‘a, Mısır ve Irak‘ta İngilizler‘e karşı direniş örgütleme çalışmaları kısmen belgelenmiştir. Buna karşılık 1915 Ermeni Kırımı‘nda Teşkîlât-ı Mahsûsa’nın oynadığı rol, sık sık dile getirildiği hâlde ayrıntılarıyla ortaya konabilmiş değildir. Teşkîlât-ı Mahsûsa hakkında tek köklü araştırmanın yazarı olan Philipp Stoddard’a göre Teşkîlât-ı Mahsûsa, Ermeni tehcirinde hiçbir rol oynamamıştır. Guenter Lewy Stoddard’la 2001 senesinde görüştüğünü ve Stoddard’ın hâlâ aynı görüşü savunduğunu bildiriyor.

I. Dünya Savaşı‘ndan sonra Anadolu‘da oluşturulan Kuvâ-yi MilliyeKarakol Cemiyeti ve Müdâfaa-i hukuk gruplarının önde gelen liderlerinin hemen hepsi Teşkîlât-ı Mahsûsa üyesi olduğu bilinen kişilerdir. Buna rağmen Teşkîlât-ı Mahsûsa ile Millî Mücadele arasındaki örgütsel ilişki yeterince incelenmemiştir. Teşkilatın kurucusu Enver Paşa‘dır. Başında ise Hüsamettin (Ertürk) Bey bulunmaktaydı. Teşkilatın ideolojik yapısını ise Dr. Bahaeddin Şakir ve Dr. Nâzım oluşturmuştur.

  • Editörün Seçimi

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir