
Mitolojik bir hikâyeden ilham alan “Sisifos’un Mutlu Sonu” sergisi, genç sanatçıların sürekli dönüşen yaratım sürecini merkezine alıyor. Gama Art Gallery’de açılacak sergi, sonucu değil süreci odağına alan cesur ve deneysel bir sanat yolculuğu sunuyor.
Gama Art Gallery, 25 Mayıs – 20 Haziran 2025 tarihleri arasında genç sanatçıların kolektif üretim sürecinden doğan dikkat çekici bir sergiye ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Gökçe Okay’ın üstlendiği “Sisifos’un Mutlu Sonu” adlı sergi, izleyiciyi yalnızca ortaya çıkan eserlerle değil, sanatın yaratım süreciyle de yüzleştiriyor.
Yunan mitolojisindeki Sisifos’un hikâyesinden ilham alan sergi, “monoton tekrar” kavramına karşılık “heyecanlı bir yeniden başlama” fikrini öne çıkarıyor. Aynı işin defalarca yapılması, bozularak tekrar inşa edilmesi ve sonucun bilinçli olarak ertelenmesi gibi süreçler, neredeyse bir performans halini alıyor. Bu yönüyle sergi, bir sona değil; sürekli değişen, dönüşen ve yenilenen bir yaratım sürecine işaret ediyor.
Sergide yer alan genç sanatçılar—Lara Sönmez (18), Lorin Laçin (18), Yeliz Işın (16), Pia Ceylin Kezli (12), Zeynep Nil Yurdaer (11) ve Devrim Arın Salık (11)—hem bireysel hem de kolektif yollarını ararken kimi zaman konuyu yitiriyor, kimi zaman da onun etrafında yaratıcı daireler çiziyor.
Bu süreçte amaç bir sonuca ulaşmak değil, sürecin kendisinde kalmak. Sergi, bilinçli bir sapma, sezgisel bir inşa ve yaratıcı bir yönelme olarak izleyiciye sunuluyor. Söylenemeyenlerin, dönüşen duyumsamaların plastik sanat diliyle ifadesi, sürrealist edebiyatın bilinçaltı oyunlarını görsel bir hafızaya dönüştürüyor.
Albert Camus’nün “Sisifos Söyleni”nde ifade ettiği gibi, Sisifos’un öyküsü bir yenilgi değil; anlamı çabada aramanın sembolüdür. Bu sergi de, Camus’nün uyumsuzluk felsefesini genç sanatçıların yaratıcı direnciyle buluşturuyor.
Her taşı yeniden yukarı sürükleyen bu genç sanatçılar, izleyiciye şu soruyu yöneltiyor: “Bazen asıl anlam, yolculuğun kendisinde değil midir?”