ALMANYA 2025 SEÇİMLERİNE KATILAN AFD’Yİ AŞIRI SAĞCI OLARAK TANIMLADI

Almanya seçimlerinde ikinci gelen Almanya İçin Alternatif (AfD) partisi, anayasayı korumakla sorumlu iç istihbarat servisi tarafından aşırı sağcı ilan edildi.

İç istihbarat teşkilatı bir açıklama yayımlayarak, “Parti içinde hakim olan etnik kökene ve soy bağına dayalı toplum anlayışı, özgür demokratik düzenle bağdaşmıyor” dedi.

AfD, Şubat ayındaki federal seçimlerde ikinci oldu ve 630 sandalyeli parlamentoda %20,8’lik rekor oy oranıyla 152 sandalye kazandı.

Almanya Parlamentosu, gelecek hafta muhafazakar lider Friedrich Merz’in başbakanlığını oylayacak.

Hristiyan Demokrat Birlik’in (CDU) lideri Merz’in merkez sol Sosyal Demokratlarla koalisyon yapması bekleniyor.

AfD liderleri Alice Weidel ve Tino Chrupalla, kararı “açık bir şekilde siyasi amaçlı” ve “Alman demokrasisine ağır bir darbe” şeklinde yorumladı.

Parti, hükümet değişikliğinden kısa bir süre önce AfD’nin “itibarsızlaştırıldığını ve kriminalize edildiğini” savundu.

Aşırı sağcı AfD, Almanya’da aşırılıkçılık şüphesiyle zaten gözlem altına alınmıştı ve istihbarat teşkilatı partinin popülaritesinin en yüksek olduğu doğudaki üç eyalette onu aşırı sağcı olarak sınıflandırmıştı.

Almanca ismiyle ‘Verfassungschutz’ (Anayasayı Koruma) olarak bilinen teşkilat, AfD’nin “çoğunlukla Müslüman ülkelerden gelen göçmen kökenli” vatandaşları Alman halkının eşit üyeleri olarak görmediğini belirtti.

AfD Başkan Yardımcısı Stephan Brandner, kararın “tamamen saçmalık olduğunu, kanun ve düzenle kesinlikle hiçbir ilgisi olmadığını” söyledi.

Ancak, geçici İçişleri Bakanı Nancy Faeser, kurumun kapsamlı bir inceleme ve 1.100 sayfalık bir raporun ardından bu kararı aldığını, herhangi bir siyasi müdahale olmadığını söyledi.

Almanya Parlamentosu Başkan Yardımcısı Andrea Lindholz, aşırı sağcı ve aşırılıkçı bir grup olarak belirlenen AfD’nin, özellikle parlamentoda, diğer partiler gibi muamele görmemesi gerektiğini söyledi.

Çok sayıda sandalyeye sahip olmaları nedeniyle, AfD üyeleri teorik olarak parlamento komitelerine başkanlık etmeye hak kazanabilirler, ancak Lindholz bu fikrin hayata geçirilmesinin artık zor olduğunu belirtti.

AfD liderleri seçim başarısının ardından, diğer partilerin kendileriyle çalışmasını engelleyen “güvenlik duvarı”nın sona ermesi gerektiğini söylemişti.

Almanya’da aşırı sağ ile ittifak, ülkenin Nazi geçmişinden ötürü bir tabu olarak görülüyor ve “güvenlik duvarı” olarak adlandırılıyor.

Almanya tarafında AfD’ye siyasi yasak gelir mi?

Almanya’nın iç istihbarat teşkilatı hem karşı istihbarattan hem de “terör” tehditlerini araştırmaktan sorumlu.

AfD’nin sınıflandırılmasındaki değişikliğe karşı dava açılması büyük bir olasılık. Buna rağmen bu karar iç istihbarat teşkilatının partiyi izleme çabalarının artmasına temel teşkil edebilir.

Teşkilatın, partiye yasak getirilmesi için baskı uygulaması söz konusu değil. Buna yalnızca parlamento, hükümet veya anayasa mahkemesi yetkili, ancak iç istihbarat servisinin son kararı bu sürecin başlatılması konusunda cesaret verici olabilir.

  • Related Posts

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir