
Table of Contents
Şirketten yapılan açıklamaya göre, Türk Reasürans, 2024 yılı itibarıyla reasürans iş kabullerinde Türkiye piyasasında yazılan primlerin yüzde 56’sını üstlenerek sektördeki lider konumunu pekiştirdi.
Geçen yıl teknik karlılığını yüzde 157 artırarak 3,8 milyar lira seviyesinin üzerine çıkaran şirket, vergi öncesi dönem karını ise 4,3 milyar liraya yükseltti.
Türk Reasürans, kuruluş sermayesini beş yılda 10 kat artırarak öz kaynaklarını 6 milyar liraya, özsermaye karlılığını yüzde 70,6’ya çıkardı. Bu büyüme, şirketin uzun vadeli stratejileri doğrultusunda sağlam finansal yapısını koruyarak sigorta sektörüne olan katkısını güçlendirdi.
Geçen yıl 14 farklı ana branşta üretilen brüt prim tutarı 2023’e göre yüzde 83 artışla 17 milyar lirayı aşarken, kazanılmış primler ve yatırım gelirlerinden oluşan teknik gelir yüzde 90 artarak 14,6 milyar liranın üzerinde gerçekleşti. Bu dönemde şirketin net karı yüzde 146 artarak 3,1 milyar liraya ulaştı.
Türk Reasürans’ın aktif büyüklüğü 2024 sonu itibarıyla yıllık bazda yüzde 55 artarak 26,7 milyar liraya yükseldi. Şirket tarafından 5 yılda yurt içinde tutulan prim tutarı 32,5 milyar lira olurken, bugüne kadar 1,87 milyar lira gelir vergisi ödendi.
Türk Reasürans: “İlk günkü kararlılığımızla yolumuza devam ediyoruz”
Açıklamada konuya ilişkin görüşleri yer alan Türk Reasürans Genel Müdürü Selva Eren, şirketin güçlü bilançosu, başarılı teknik karlılığı ve etkin risk yönetimiyle hem sektöre hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlamaya devam ettiğini bildirdi.
Eren, “Kurulduğumuz ilk günden bu yana aynı heyecan ve kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Türk Reasürans, önümüzdeki yıllarda da sektördeki büyümesini sürdürmek için stratejik hedeflerine odaklanarak sağlam adımlarla ilerlemeye devam edecek.” ifadelerini kullandı.
Reasürans sektörü, 2025 itibarıyla küresel ve yerel düzeyde önemli değişimlerle şekilleniyor. Türk Reasürans’ın 2024 performansı gibi örnekler üzerinden sektörel trendleri değerlendirdiğimizde, birkaç ana başlık öne çıkıyor:
Kapasite Artışı ve Pazar Payı Büyümesi: Türk Reasürans’ın Türkiye piyasasında yazılan primlerin %56’sını üstlenmesi, yerel reasürans kapasitesinin artırılmasına yönelik güçlü bir eğilimi yansıtıyor. Bu, sigorta şirketlerinin risklerini dağıtma ve büyük ölçekli hasarlara karşı korunma ihtiyacının arttığını gösteriyor. Küresel ölçekte de, özellikle doğal afet risklerinin yükseldiği bölgelerde reasürans talebinin büyüdüğü gözlemleniyor.
Finansal Performans ve Karlılık Odaklılık: Türk Reasürans’ın teknik karlılığını %157 artırarak 3,8 milyar liraya, net karını ise %146 yükselterek 3,1 milyar liraya çıkarması, sektörde karlı büyümenin öncelik haline geldiğini ortaya koyuyor. Bu trend, reasürans şirketlerinin etkin risk yönetimi ve yatırım gelirleriyle finansal yapısını güçlendirme çabalarını yansıtıyor.
Sermaye ve Öz kaynak Güçlendirme: Türk Reasürans’ın beş yılda sermayesini 10 kat artırarak öz kaynaklarını 6 milyar liraya çıkarması, sektörde sağlam bir mali altyapı oluşturma yönünde bir hareket olduğunu gösteriyor. Bu, özellikle ekonomik belirsizlikler ve artan reasürans maliyetleri karşısında şirketlerin daha dayanıklı hale gelme stratejisini destekliyor.
Prim Üretiminde Hızlı Büyüme: Brüt prim tutarının %83 artarak 17 milyar lirayı aşması ve teknik gelirin %90 yükselmesi, reasürans sektöründe prim üretiminin ve gelir çeşitliliğinin hızla arttığını işaret ediyor. Bu büyüme, sigorta talebinin artması ve reasüransın risk transferindeki kritik rolüyle bağlantılı.
Sürdürülebilirlik ve Uzun Vadeli Stratejiler: Selva Eren’in açıklamalarından da anlaşılacağı üzere, reasürans şirketleri kısa vadeli kazançlardan ziyade uzun vadeli büyüme ve sektörel katkı hedefliyor. Bu, risk yönetiminde yenilikçi yaklaşımlar ve teknolojik entegrasyon gibi unsurlarla destekleniyor.
Küresel Etkileşim ve Ekonomiye Katkı: Türk Reasürans’ın 5 yılda yurt içinde 32,5 milyar liralık prim tutması ve 1,87 milyar lira vergi ödemesi, reasüransın sadece sektörel değil, ulusal ekonomi açısından da önemini artırdığını gösteriyor. Küresel çapta ise, iklim değişikliği ve teknolojik riskler gibi yeni tehditler reasürans talebini şekillendiriyor.
Genel olarak, reasürans sektörü 2025’te daha fazla kapasite, karlılık ve sürdürülebilirlik odaklı bir büyüme yolunda ilerliyor. Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalarda bu trendler, yerel oyuncuların uluslararası rekabetteki yerini güçlendirme potansiyelini de artırıyor. Ancak, artan doğal afet riskleri ve ekonomik dalgalanmalar gibi zorluklar, sektörün esnekliğini ve yenilikçiliğini test etmeye devam edecek.
Sigorta sektörü, 2025 itibarıyla teknolojik gelişmeler, müşteri odaklı yaklaşımlar ve küresel risklerin etkisiyle önemli yenilikler yaşıyor. Türk Reasürans gibi şirketlerin performansı da bu yeniliklerin yerel pazardaki yansımalarını gözler önüne seriyor. İşte sigorta sektöründeki başlıca yenilikler:
Dijitalleşme ve Teknolojik Entegrasyon:
InsurTech Çözümleri: Yapay zeka (AI), makine öğrenimi ve büyük veri analitiği, risk değerlendirme süreçlerini hızlandırıyor ve kişiselleştirilmiş poliçeler sunmayı mümkün kılıyor. Örneğin, müşterilerin yaşam tarzına veya kullanım alışkanlıklarına göre dinamik primler belirleniyor.
Blockchain: Poliçe yönetimi, hasar süreçleri ve reasürans anlaşmalarında şeffaflığı artırıyor. Akıllı sözleşmelerle ödeme süreçleri otomatize ediliyor.
Mobil Uygulamalar: Sigorta şirketleri, müşterilerin poliçe satın alma, hasar bildirme ve takip süreçlerini mobil cihazlar üzerinden kolayca yapmasını sağlıyor.
İklim Değişikliğine Uyum ve Yeni Ürünler:
Artan doğal afet riskleri (sel, yangın, kuraklık) nedeniyle sigorta şirketleri, iklim odaklı ürünler geliştiriyor. Parametrik sigortalar, belirli hava koşullarında otomatik ödeme yaparak hasar süreçlerini hızlandırıyor.
Yeşil sigorta ürünleri, karbon ayak izini azaltmayı teşvik eden poliçelerle çevre bilincini destekliyor.
Kişiselleştirme ve Kullanıma Dayalı Sigortalar:
Telematik ve IoT: Araç sigortalarında telematik cihazlar sayesinde sürücü davranışları analiz edilerek primler belirleniyor. Benzer şekilde, akıllı ev sistemleriyle entegre konut sigortaları yaygınlaşıyor.
Mikro Sigortalar: Kısa süreli veya spesifik ihtiyaçlara yönelik (örneğin bir günlük seyahat sigortası) esnek ürünler sunuluyor.
Siber Risklere Yönelik Çözümler:
Dijitalleşme ile artan siber攻撃 (saldırılar), şirketlerin ve bireylerin siber sigorta talebini artırıyor. Veri ihlalleri, fidye yazılımlar ve sistem arızalarına karşı kapsamlı poliçeler geliştiriliyor.
Otomasyon ve Hasar Yönetimi:
Dronlar ve uydu görüntüleme teknolojileri, hasar tespitini hızlandırıyor. Özellikle büyük ölçekli afetlerde bu yenilikler öne çıkıyor.
AI destekli chatbotlar, müşteri hizmetlerinde ve hasar süreçlerinde 7/24 destek sağlıyor.
Reasürans ile Entegrasyon:
Türk Reasürans’ın prim üretimindeki %83’lük artış gibi örnekler, sigorta şirketlerinin risklerini dağıtmak için reasürans kapasitesine daha fazla yöneldiğini gösteriyor. Bu, yenilikçi ürünlerin piyasaya sürülmesini kolaylaştırıyor.
Regülasyon ve ESG (Çevresel, Sosyal, Yönetişim) Odaklılık:
Sigorta sektörü, sürdürülebilirlik hedeflerine uyum sağlamak için ESG kriterlerini ürün ve yatırım stratejilerine entegre ediyor. Örneğin, çevre dostu projeleri destekleyen şirketlere avantajlı primler sunuluyor.
Yeni düzenlemeler, şeffaflığı ve müşteri korumasını artırmayı hedefliyor.
Sağlık Sigortalarında Yenilikler:
Giyilebilir teknolojilerle entegre sağlık sigortaları, bireylerin sağlık verilerini izleyerek önleyici hizmetler sunuyor. Bu, hem sigortalıların sağlığını iyileştiriyor hem de şirketlerin risklerini azaltıyor.
Tele-tıp hizmetleri, pandemi sonrası daha yaygın hale gelerek sigorta paketlerine dahil ediliyor.
Sigorta sektörü, bu yeniliklerle hem müşteri deneyimini dönüştürüyor hem de değişen risk ortamına uyum sağlıyor. Türk Reasürans’ın büyüme ivmesi, Türkiye’de bu trendlerin yerel dinamiklerle birleştiğini ve sektörün teknolojik yatırımlarla daha rekabetçi bir hale geldiğini gösteriyor. Önümüzdeki yıllarda, veri odaklı çözümler ve sürdürülebilirlik odaklı ürünlerin daha da ön planda olması bekleniyor.