
Table of Contents
Komşu Yunanistan’ın gözde tatil merkezi Santorini’de yaşanan sismik hareketlilik, ülke turizminde büyük kayıplara yol açtı. Deprem ve volkan patlaması korkusuyla rezervasyonlarını iptal eden turistler, rotasını Türkiye’ye çevirdi. Antalya, Marmaris ve Bodrum başta olmak üzere birçok tatil beldesinde erken rezervasyonlarda büyük artış yaşanırken, sektör temsilcileri Türkiye’nin bu ilgiyi avantaja çevireceğini belirtiyor.
Ege Denizi’nde meydana gelen sismik hareketlilik, turizmin en büyük gelir kaynağı olduğu Yunan adalarına ağır darbe vurdu. Başta Santorini ve Yamurgi olmak üzere pek çok adada günlük yaşam sekteye uğrarken, erken rezervasyon iptalleri Türkiye’deki turistik destinasyonlara ilgiyi artırdı.
Santori Adası’nda neler oluyor?
Ocak ayından bu yana içerisinde Santori’nin de yer aldığı Kiklad Adaları’nda 12.800’den fazla deprem meydana gelirken, 5.3 büyüklüğündeki sarsıntılar bölgede olağanüstü hâl ilan edilmesine yol açtı.
Özellikle Şubat ayında bazı günlerde 1.000’i aşkın sarsıntı kaydedilirken, 10 Şubat’ta 5.3 büyüklüğünde bir deprem adayı vurmuştu. Bu depremler nedeniyle Santorini ve Amorgos’ta olağanüstü hâl ilan edilirken ve binlerce turist ile yerel halk adayı terk etmeye başlamıştı.
Tatil planları Türkiye’ye yöneldi
Yunan hükümeti, turizm sektörünü bu süreçten en az zararla çıkarmak için çeşitli adımlar atarken, turistlerin önemli bir kısmı tatil planlarını Türkiye’ye yönlendirdi. Özellikle Antalya, Marmaris, Bodrum ve Fethiye’de erken rezervasyonlarda ciddi bir hareketlilik gözlenirken, turizmciler bu değişimi fırsata çevirmek için harekete geçti.
Yeni turist profili hedefte
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED)Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamasında yaşanan gelişmeleri değerlendirerek, “Daha önce Türkiye’ye gelmeyen bu yeni turist profilinin, hedef kitlemizde olması bizim için şans. Bu şansı üstün hizmet kalitesi ve uygun fiyatla lehimize çevirebiliriz. Yeni bir pazar, yeni bir müşteri portföyü ile karşı karşıyayız” demişti.
Turizm sektörü, yaşanan bu ilgiyi avantaja çevirmek için tanıtım çalışmalarına hız verirken, uzmanlar Türkiye’nin bu süreçte önemli bir turizm merkezi olarak konumunu daha da güçlendireceğini belirtiyor.
Santorini hakkında
MÖ 1650 – 1450 yılları arasında volkan Minos Patlamasıadı verilen püskürmeyle kısa sürede çökerek adanın 73 kilometrekarelik bir alanının deniz altında kalmasına yol açtı. Bu tarihte bilinen en büyük volkanik etkinliklerden biridir, Doğu Akdeniz‘de çok büyük yıkıcı etkiler yaratan doğa olaylarına neden olmuştur. Bilinen en büyük yıkım Girit‘te gerçekleşti, merkezi bu adada olan Minos uygarlığı üzerinde büyük tahribat yaptı.
Çökmenin ilk etkisi, çöküntünün neden olduğu tsunamisonucu, Girit’in kuzey ve kuzeybatı kıyıları boyunca yer alan balıkçı köylerinin, denizden fazla yüksek olmayan yerleşimlerin ve denizlerde ya da limanlarda bulunan ticaret ve balıkçı teknelerinin yok olmasıydı. İkinci dalga etki, rüzgârın sürüklediği toz bulutlarından serpilen volkanik küllerdi ve Girit adasının neredeyse tamamının, on santimetre kalınlığında bir volkanik kül tabakasıyla örtülmesine neden oldu.
Santorini volkanının atmosfere saldığı tefra izlerine Türkiye’de de rastlanmaktadır. Püskürme malzemelerine Santorini yakınlarında adaların karasal yüzeylerinde rastlanırken, daha uzaklarda göl ve denizlerin tortularında bulunmaktadır. Atmosferin geniş alanlarına yayılan bu volkanik malzeme küresel soğumaya neden olmuştur. O yıllara ait ağaç halkalarından küresel soğuma izleri tespit edilmektedir.
Santorini volkanının tefra tabakalarının Türkiye’de görüldüğü yerler ve kalınlıkları şu şekildedir: Burdur Gölhisar Gölü(1–4 cm), Salihli Gölcük Gölü (12 cm), Köyceğiz Gölü (9 cm). Ayrıca Nil Deltası’nda, Akdeniz’de ve Sinop’ta yapılan sondajlarda bu küllere rastlanmıştır.