EY’nin yayımladığı rapora göre, 2025’in ilk çeyreğinde küresel çapta toplam 291 halka arz gerçekleşti ve bu işlemlerden 29,3 milyar dolar kaynak sağlandı. İşlem hacmi sabit kalırken, toplam halka arz geliri geçen yıla kıyasla yüzde 20 artış gösterdi. ABD öne çıkarken, Asya-Pasifik toparlanma sinyalleri verdi. Jeopolitik gelişmeler, yapay zeka etkisi ve seçim sonrası politikalar halka arz piyasalarında dalgalanmayı artırıyor.

Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EYtarafından hazırlanan yeni rapor, 2025’in ilk çeyreğinde küresel halka arz (IPO) piyasalarının, jeopolitik değişimler ve yapay zeka (AI)alanındaki gelişmelerle birlikte yoğun belirsizlik yaşadığını ortaya koydu.

Rapora göre, 2025’in ilk üç ayında dünya genelinde toplam 291 halka arz gerçekleşti. Bu işlemler sayesinde toplamda 29,3 milyar ABD doları kaynak sağlandı. 2024’ün aynı dönemine kıyasla halka arz sayısında kayda değer bir değişiklik görülmezken, toplam işlem değeri yüzde 20 oranında artış gösterdi.

EY raporunda, ABD’nin halka arz faaliyetlerinde lider konumda olduğu, Asya-Pasifik piyasalarının ise toparlanma emareleri sergilediği belirtildi. Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika’yı kapsayan EMEIA bölgesinde ise halka arz piyasalarının istikrarını koruduğu ifade edildi.

Raporda, yeni ABD yönetiminin politika değişikliklerinin piyasalar üzerinde hem fırsatlar hem de riskler yarattığı vurgulandı. Enflasyon beklentilerinin yükselmesi ve gümrük tarifelerinin artması, özellikle ABD ve küresel ölçekte enflasyonist baskıları artırarak para politikaları üzerinde ciddi bir belirsizlik ortamı oluşturdu.

EY ayrıca, artan küresel savunma harcamalarının Havacılık ve Savunma sektörüne olumlu yansıdığını ve bu alanda halka arz faaliyetlerinin hızlanabileceğini kaydetti.

EY Küresel Halka Arz Lideri George Chan, raporda şu değerlendirmeye yer verdi:

“2025’e girerken, ortaya çıkan dinamikler halka arz ortamındaki dalgalanmayı ve belirsizliği artırıyor. Jeopolitik sarsıntılar kural kitaplarını yeniden yazarken, seçim sonrası politikalar fırsat sınırlarını yeniden çizerken ve teknolojik bozulma beklentileri altüst ederken, başarı, sarsılmaz temellere demir atan ve belirleyici anı yakalamak için hazırlık, çeviklik ve uyarlanabilirlikle değişen ortamlarda yön değiştirenlere ait olacaktır.”