2025 YAPAY ZEKA ENDEKS RAPORU AÇIKLANDI

2025 YAPAY ZEKA ENDEKS RAPORU AÇIKLANDI

Yapay zeka (YZ) alanında yaşanan gelişmeler, teknolojinin sınırlarını sürekli olarak zorlamaya devam ediyor. 2023 ve 2024 yıllarında yapılan çalışmalar ve elde edilen sonuçlar, yapay zekanın hem performans hem de günlük yaşam üzerindeki etkisini gözler önüne seriyor. Bu süreçte, yapay zekanın yeni kıstaslar ve ölçütler kullanılarak sınanması, uygulama alanlarının genişlemesi ve küresel rekabetin hız kazanması gibi önemli eğilimler dikkat çekiyor.

YZ’nin Zorlu Ölçütlerdeki Performansı Artmaya Devam Ediyor

2023 yılında araştırmacılar, yapay zekanın sınırlarını daha iyi anlamak amacıyla yeni performans kıstasları geliştirdi. Bunlar arasında MMMU (Multitask, Multilingual and Multimodal Understanding), GPQA (General Performance Question Answering) ve SWE-bench (Software Engineering Benchmark) yer alıyordu. Bu kıstaslar, yapay zekanın sadece dil veya görsel gibi tek alanlardaki değil, çok disiplinli ve karmaşık görevlerdeki yetkinliğini ölçmek amacıyla tasarlandı. Bir yıl içinde ise, bu kıstaslardaki performans ciddi derecede yükseldi. Örneğin, MMMU’da performans %18,8, GPQA’da %48,9 ve SWE-bench’te %67,3 oranında arttı. Bu artışlar, yapay zekanın daha gelişmiş ve karmaşık görevleri yerine getirebilme kapasitesinin hızla güçlendiğine işaret ediyor.

Ayrıca, video üretiminde de önemli gelişmeler kaydedildi. Yapay zekanın yüksek kaliteli ve gerçekçi videolar üretmesi, medya ve eğlence sektöründe yeni ufuklar açıyor. Bazı ortamlarda, dil modeli ajanlarının sınırlı zaman dilimleri içinde programlama görevlerini insanlardan daha iyi yapabildiği gözlemlendi. Bu, yapay zekanın teknik ve yaratıcı alanlarda giderek daha bağımsız ve yetkin hale geldiğinin göstergesidir.

Günlük Yaşamda Yapay Zekanın Artan Rolü

Yapay zekanın günlük yaşamda artan etkisi, sağlık, ulaşım ve diğer sektörlerde kendini gösteriyor. 2023 itibarıyla, ABD’de onaylanan AI destekli tıbbi cihazların sayısı 223’e yükseldi. Bu, 2015’te sadece altı olan sayının büyük bir artışını temsil ediyor. Bu cihazlar, teşhis ve tedavi süreçlerinde önemli kolaylıklar sağlıyor.

Ulaşım alanında ise, otonom araçlar artık deneysel aşamayı geride bıraktı. ABD’de Waymo şirketi, her hafta 150.000’den fazla otonom sürüş gerçekleştiriyor. Çin’de ise Baidu’nun uygun fiyatlı robotaksi servisi Apollo Go, birçok şehirde hizmet vermeye başladı. Bu gelişmeler, insanların ulaşımda yapay zekaya daha fazla güven duymaya başlamasıyla sonuçlanıyor.

İş Dünyasında Yapay Zekaya Yüksek Yatırım ve Kullanım

2024 yılında, yapay zekaya yapılan yatırımlar hız kesmeden devam ediyor. ABD’de özel sektör yatırımları toplamda 109,1 milyar dolara ulaştı. Bu miktar, Çin’in 9,3 milyar dolarını yaklaşık 12 kat aşarken, İngiltere’nin 4,5 milyar dolarından da yaklaşık 24 kat daha fazla. Bu yüksek yatırımlar, yapay zekanın üretkenlik ve iş verimliliği üzerindeki etkisini artırmaya devam ediyor.

Özellikle, üretken yapay zeka alanında önemli gelişmeler yaşandı. Küresel ölçekte, 2024’te üretken yapay zekaya yapılan yatırım 33,9 milyar dolar oldu; bu, bir önceki yıla göre %18,7’lik bir artışı temsil ediyor. Ayrıca, kuruluşların %78’i 2024’te yapay zekayı kullanıyor; bu oran 2023’e göre %55 artış gösterdi. Bu veriler, yapay zekanın iş dünyasında yaygınlaşmaya devam ettiğini ve birçok kuruluşun çalışanların beceri boşluklarını kapatmak için yapay zekayı entegre ettiğini gösteriyor.

ABD ve Çin Arasındaki Liderlik ve Gelişmeler

ABD, yapay zeka model üretiminde lider konumunu sürdürüyor. 2024 yılında, ABD merkezli kurumlar 40 önemli AI modeli geliştirdi. Bu modeller, Çin’in 15 ve Avrupa’nın 3 modeliyle kıyaslandığında niceliksel üstünlüğü koruyor. Ancak, Çin’in performans alanında önemli bir ilerleme kaydettiği de görülüyor. MMLU ve HumanEval gibi önemli performans ölçütlerinde, 2023’te çift haneli farklar olan ülkeler, 2024’te farkı neredeyse kapattı. Bu, Çin’in model kalitesinde hızla yükseldiğinin ve küresel rekabetin arttığının göstergesidir.

Ayrıca, Çin halen AI yayınları ve patentler açısından önde gidiyor. Bölgesel gelişmeler ise giderek küreselleşen bir yapay zeka ekosisteminin oluştuğunu gösteriyor; Orta Doğu, Latin Amerika ve Güneydoğu Asya gibi bölgelerden yeni modeller ve projeler ortaya çıkıyor.

Sorumlu Yapay Zeka ve Etik Gelişmeler

Yapay zeka alanında sorumluluk ve etik konuları da önem kazanıyor. Hızla artan yapay zeka olayları ve gelişmeleriyle birlikte, standartlaştırılmış güvenlik ve etik değerlendirmeleri henüz yaygın değil. Ancak, HELM Safety, AIR-Bench ve FACTS gibi yeni ölçütler, yapay zekanın güvenliğini ve gerçekliği değerlendirmede umut vaat eden araçlar olarak ortaya çıkıyor.

Şirketler, yapay zeka risklerini tanımakta ve anlamakta zorluk yaşıyor. Bu noktada, hükümetler devreye giriyor ve şeffaflık, güvenilirlik gibi temel ilkeleri içeren çerçeveler geliştirmeye başladı. 2024 itibarıyla, OECD, AB, BM ve Afrika Birliği gibi uluslararası kuruluşlar, yapay zekanın etik ve sorumlu kullanımı için çeşitli ilkeleri ve düzenlemeleri yayınladı. Bu, küresel anlamda yapay zeka yönetiminde iş birliğinin arttığını gösteriyor.

Küresel Kamuoyu ve Yapay Zekaya Bakış

Yapay zekanın toplumsal kabulü ve algısı da önemli bir gelişme gösteriyor. 2023 ve 2024’te, birçok ülkede yapay zekanın faydaları ve riskleri üzerine kamuoyu araştırmaları yapıldı. Güneydoğu Asya ülkelerinde, örneğin Çin (%83), Endonezya (%80) ve Tayland (%77), yapay zekanın faydalı ve zararlı olmayan bir teknoloji olarak görülme oranı yüksek. Buna karşılık, Kanada (%40), ABD (%39) ve Hollanda (%36) gibi ülkelerde daha temkinli yaklaşımlar hakim.

Ancak, 2022’den itibaren bazı ülkelerde yapay zekaya olan güven artıyor; Almanya, Fransa, Kanada, İngiltere ve ABD gibi ülkelerde, yapay zekaya olan iyimserlik önemli ölçüde yükseldi. Bu, teknolojik gelişmelerin ve uygulamaların toplumda kabul görmeye başladığını gösteriyor.

Yapay Zeka Maliyeti ve Erişilebilirlik

Yapay zekanın maliyetleri de dramatik biçimde düştü. Özellikle, küçük ve orta ölçekli modellerin performansı hızla gelişiyor. Kasım 2022’de GPT-3.5 seviyesinde bir modelin çıkarım maliyeti ile Ekim 2024 arasında 280 kat azalma gerçekleşti. Aynı zamanda, donanım maliyetleri yıllık yaklaşık %30 oranında düşerken, enerji verimliliği ise her yıl %40 artıyor. Bu gelişmeler, yüksek maliyetler nedeniyle ulaşımı zor olan yapay zeka teknolojilerinin, daha uygun fiyatlara erişilebilir hale gelmesini sağlıyor.

Açık kaynaklı modeller de kapalı kaynaklı modellere kıyasla performans farkını hızla kapatıyor. Bir yılda, bazı kıyaslamalarda performans farkı %8’den %1,7’ye geriledi. Bu da, yapay zekanın daha geniş kitlelere yayılmasını kolaylaştırıyor.

Hükümetlerin ve Uluslararası Kuruluşların Rolü

Düzenleyici ve yatırımcı kuruluşlar, yapay zekanın gelişimini yönlendirmek ve güvenliği sağlamak amacıyla yoğun çalışmalar yürütüyor. 2024’te ABD’de devlet kurumları 59 yeni AI düzenlemesini hayata geçirdi; bu sayı, 2023’e göre iki kat artış gösterdi. Dünyanın farklı bölgelerinde ise, AI mevzuatı ve politikaları geliştirilmekte. 2023’ten bu yana, 75 ülkede yapay zeka ile ilgili yasalar ve düzenlemeler %21,3 oranında arttı. Bu, hükümetlerin yapay zekanın etik, güvenlik ve sorumluluk ilkelerine uygun şekilde gelişmesini sağlama çabalarının arttığını gösteriyor.

Ayrıca, ülkeler büyük yatırımlar yapıyor. Kanada 2,4 milyar dolar taahhüt ederken, Çin 47,5 milyar dolarlık yarı iletken fonu kurdu. Fransa 109 milyar avro, Hindistan 1,25 milyar dolar ve Suudi Arabistan’ın 100 milyar dolarlık Project Transcendence girişimi, yapay zekanın stratejik önemi konusunda ciddi adımlar olduğunu ortaya koyuyor.

Eğitim ve İnsan Kaynağı Gelişimi

Yapay zeka ve bilgisayar bilimleri eğitimi de dünya genelinde yaygınlaşıyor. Ülkelerin yaklaşık üçte ikisi, K-12 seviyesinde bilgisayar bilimleri eğitimi sunuyor veya planlıyor. Bu oran, 2019’a kıyasla iki kat artış gösterdi. En hızlı gelişen bölgeler arasında Afrika ve Latin Amerika bulunuyor. ABD’de ise, bilgisayar mühendisliği mezunlarının sayısı son 10 yılda %22 arttı.

Ancak, altyapı eksiklikleri ve eğitim olanaklarındaki eşitsizlikler devam ediyor. Özellikle Afrika’da, temel elektrik ve internet erişimi sınırlı kalmaya devam ediyor. ABD’de ise, öğretmenlerin %81’i yapay zekanın temel bilgisayar bilimleri eğitiminin önemli olduğunu düşünüyor; fakat, bunları öğretmeye hazır olanların oranı %50’nin altında.

Endüstride Gelişmeler ve Sınırlar

Yapay zeka alanında, endüstrinin payı büyük ölçüde artıyor. 2024’te, dikkat çeken modellerin yaklaşık %90’ı endüstriyel kuruluşlardan geliyor; bu oran 2023’te %60 idi. Akademik çalışmalar ise halen önemli bir rol oynamasına rağmen, model ölçekleri ve gelişmeler hızla endüli sektörlere kayıyor. Eğitim hesaplaması, veri kümeleri ve enerji kullanımı ise her yıl iki katına çıkıyor.

Performans açısından ise, en iyi ve en iyi onuncu model arasındaki fark giderek daralıyor. Bir yılda, bu fark %11,9’dan %5,4’e düştü ve en iyi iki model arasındaki fark sadece %0,7 seviyesine geriledi. Bu durum, yapay zeka alanında rekabetin yoğunlaştığını ve modellerin giderek daha benzer performanslar gösterdiğini gösteriyor.

Bilimsel ve Sosyal Etkiler

Yapay zekanın bilimsel gelişmelere katkısı büyük. 2024 itibarıyla, yapay zekanın fizik ve kimya gibi temel bilimlerde kullanılması, önemli ödüller kazandı. Nobel Ödülü, fizik alanında derin öğrenmenin uygulandığı çalışmalar için verilirken, kimyada protein katlanması alanındaki gelişmeler de büyük takdir topladı. Ayrıca, Turing Ödülü ise, takviyeli öğrenme alanında çığır açan çalışmaları onurlandırdı.

Ancak, karmaşık muhakeme ve mantık gerektiren görevlerde yapay zekanın sınırları devam ediyor. Uluslararası Matematik Olimpiyatı gibi görevlerde oldukça başarılı olmasına rağmen, planlama, mantık ve kanıt gerektiren görevlerde güvenilirlik sorunları yaşanıyor. Bu nedenle, yüksek riskli ve hassas uygulamalarda yapay zekanın kullanımı halen sınırlı kalıyor.

Bu rapor, yapay zekanın son birkaç yıldaki gelişimini, uygulama alanlarını, küresel rekabeti ve etik konularını kapsamlı şekilde özetlemektedir. Teknolojinin hızla ilerlemesine rağmen, güvenlik, etik ve erişim gibi alanlarda halen aşılması gereken zorluklar bulunmaktadır. Ancak, genel olarak, yapay zekanın hem bilimsel hem de toplumsal etkilerinin giderek artmaya devam ettiği görülmektedir.

  • Editörün Seçimi

    TİKTOK’TAN AİLEM GÜVENDE KAMPANYASI
    • Haziran 5, 2025

    TİKTOK’TAN AİLEM GÜVENDE KAMPANYASI, ailelerimizin dijital güvenliğini artırmayı amaçlıyor.…

    Read more

    Continue reading
    KOÇ HOLDİNG’İN ORMAN YANGINLARIYLA YAPAY ZEKÂ TABANLI MÜCADELE PROJESİ, AKDENİZ ÜLKELERİNE ÖRNEK GÖSTERİLDİ
    • Haziran 4, 2025

    Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, “Daha sürdürülebilir, kapsayıcı ve…

    Read more

    Continue reading

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir