
İçindekiler
1 Milyon Konut Dönüşüyor
İstanbul, Türkiye’nin en büyük ve en dinamik şehirlerinden biridir. Hem ekonomik hem de kültürel açıdan ülkenin kalbi konumundadır. Ancak, bu büyük ve hareketli şehir, aynı zamanda ciddi bir deprem riskiyle de karşı karşıyadır. Tarih boyunca birçok büyük depreme tanıklık etmiş olan İstanbul, sürekli olarak depreme dayanıklı şehircilik ve kentsel dönüşüm projeleriyle gündeme gelmektedir.
İstanbul’un afet güvenirliğini artırmak ve şehirde yaşayanların güvenliğini sağlamak amacıyla devlet seviyesinde büyük adımlar atılmaktadır. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Güngören’de yaptığı konuşma, hem şehircilik anlayışını hem de afetlere karşı alınan önlemleri detaylı bir şekilde ortaya koymaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Konuşmasından Öne Çıkanlar
Teşekkür ve Dayanışma Mesajları
Erdoğan, konuşmasına vatandaşlara gösterdikleri sevgi, dayanışma ve samimiyetleri için teşekkür ederek başladı. Halkın kendisine olan teveccühünü ve desteklerini takdir etti. Bu samimi mesajlar, liderlik anlayışının temelinde halkla bütünleşme ve onların güvenini kazanma stratejisinin yattığını gösteriyor.
Yeni Hizmet ve Projelerin Tanıtımı
Konuşmasında, Güngören’e yapılan yeni yatırımların ve projelerin detaylarına değindi. Bunlar arasında millet bahçeleri, emniyet müdürlüğü binaları ve eğitim kurumlarının açılışları vardı. Özellikle, 35 bin 655 metrekarelik millet bahçesi, yeşil alanlar ve sosyal yaşam alanlarıyla dikkat çekti. Bu projeler, şehir yaşam kalitesini artırmak ve vatandaşlara daha güvenli, sağlıklı yaşam alanları sunmak amacıyla gerçekleştirilmektedir.
Güngören’de Hayata Geçirilen ve Planlanan Projeler
Erdoğan, Güngören’de tamamlanan projelerin yanı sıra, önümüzdeki dönemde gerçekleştirilecek olan projeleri de anlattı. Bunlar arasında, 2020’de tamamlanması planlanan ve toplamda 1132 bağımsız bölümden oluşan Tozkoparan 4. etap projeleri yer aldı. Bu projeler, 2027 yılına kadar tamamlanarak, yaklaşık 1930 konut ve 85 işyerinin teslim edilmesi hedefleniyor. Bu projeler, bölgenin yaşam kalitesini yükseltmek ve deprem riskiyle daha dirençli hale getirmek amacıyla hayata geçirilmektedir.
İstanbul’un Güçlü ve Dirençli Bir Şehir Olma Yolunda Kararlılığı
Erdoğan, konuşmasında İstanbul’un güçlenerek, diri kalması ve kardeşlik bağlarının pekişmesi gerektiğine vurgu yaptı. Ayrıca, büyük ve karmaşık şehirlerin mimarisi, altyapısı ve planlamasıyla güçlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu bağlamda, şehirlerin sadece büyümesi değil, aynı zamanda dayanıklı ve sürdürülebilir hale getirilmesinin önemine değindi.
Afetlere Karşı İstanbul’un Dirençli Hale Getirilmesi
17 Ağustos Marmara Depremi ve Sonrası
İstanbul’un deprem gerçeği, tarih boyunca acı tecrübelerle şekillenmiştir. 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi, Türkiye’nin deprem konusundaki hazırlıklarını ve bilinçlenmesini artıran dönüm noktalarından biri olmuştur. Bu deprem, şehirdeki yapıların ne kadar kırılgan olabildiğini ve afetlere karşı hazırlıklı olunmasının önemini gözler önüne serdi.

6 Şubat 2023 Asrın Felaketi ve Öğrenilen Dersler
Erdoğan, 6 Şubat 2023’te yaşanan ve büyük yıkıma neden olan depremin, Türkiye’nin afet hazırlıklarını gözden geçirmesine neden olduğunu vurguladı. Bu felaket, ülkenin tüm kurum ve kuruluşlarının afetlere karşı hazırlık seviyesini yeniden gözden geçirmesi gerektiğini gösterdi. Bu nedenle, afetlere karşı dirençli şehirler inşa etmenin, şehircilik anlayışının en temel önceliği olduğunu dile getirdi.
Kentsel Dönüşüm ve Güçlü Şehirler
Kentsel dönüşüm, Erdoğan’ın konuşmasında öne çıkan en kritik konulardan biridir. İstanbul’da yaklaşık 923 bin konut ve işyerinin dönüşümünü tamamladıklarını belirten Cumhurbaşkanı, bu çalışmaların devam edeceğini ve dönüşümün milli güvenlik meselesi olduğunu vurguladı. Kentsel dönüşüm, sadece yeni binalar inşa etmek değil, aynı zamanda depreme dayanıklı, sağlıklı ve güvenli yaşam alanları oluşturmaktır.
Kentsel Dönüşümün Güvenlik ve Ekonomiye Katkısı
Bu süreç, şehirlerin dayanıklılığını artırmakla kalmaz, aynı zamanda ekonomik büyümeye de katkı sağlar. Güçlü ve dirençli şehirler, ticaretin, sanayinin ve yaşam kalitesinin artmasını sağlar. Ayrıca, afetler sonrası oluşabilecek maddi ve manevi zararların en aza indirilmesi, ülkenin ekonomik istikrarını korumasına yardımcı olur.
Şehircilik Anlayışımız ve Modern Şehirler
İnsan Odaklı ve Çevreye Duyarlı Planlama
Erdoğan, şehirlerin nefes alan ve ruh taşıyan mekânlar olduğunu belirtti. Bu anlayış, şehirlerin sadece yapı ve altyapıdan ibaret olmadığını, kültür, tarih ve toplum dokusunu da içeren bir bütün olduğunu gösteriyor. İnsan odaklı, çevreye duyarlı ve sürdürülebilir şehircilik politikaları, ülkenin geleceği için büyük önem taşımaktadır.
Mimari ve Tarihsel Mirasın Korunması
Şehirlerin mimarisi ve tarihi birikimi, onların ruhunu oluşturur. Bu nedenle, modern şehircilik anlayışında, tarihi ve kültürel mirasın korunması ve yeni yapıların uyum içinde olması esastır. Bu yaklaşım, şehirlerin estetik ve fonksiyonel açıdan dengeli olmasını sağlar.
Altyapı ve Üstyapı Yatırımlarının Önemi
Güçlü altyapı ve üstyapı, şehirlerin sürdürülebilirliğinin temelini oluşturur. Su, kanalizasyon, ulaşım, enerji ve iletişim altyapısı gibi unsurlar, şehirlerin güvenli ve konforlu yaşam alanlarına dönüşmesini sağlar.
İstanbul’un Geleceği ve Sorumluluğumuz
Koruma ve Geliştirme Sorumluluğu
İstanbul’un sıradan bir şehir olmadığını, onun kültürel ve tarihi zenginlikleriyle ülke ve dünya mirası olduğunu belirten Erdoğan, şehrin korunması ve geliştirilmesinin hepimizin ortak sorumluluğu olduğunu vurguladı. Bu sorumluluk, hem devletin hem de vatandaşların ortak çabasıyla yerine getirilebilir.
Güçlü ve Dayanıklı Bir İstanbul İçin Yapılması Gerekenler
Geleceğin İstanbul’u, afetlere karşı dayanıklı, modern, estetik ve yaşanabilir şehirler olmalıdır. Bu nedenle, kentsel dönüşüm ve şehircilik politikalarının kararlılıkla sürdürülmesi, altyapı yatırımlarının artırılması ve tarihi mirasın korunması gerekmektedir.
Toplumsal Birlik ve Beraberlik
İstanbul’un güçlenmesi ve dirençli hale gelmesi, toplumsal birlik ve beraberlikle mümkündür. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirlerin sadece yapısal değil, aynı zamanda ruhsal ve toplumsal açıdan da güçlendirilmesi gerektiğine işaret etti.
Sonuç: İstanbul ve Türkiye İçin Bir Vizyon
Erdoğan’ın Güngören’deki konuşması, Türkiye’nin şehircilik ve afet hazırlıklarına verdiği önemi ortaya koymaktadır. İstanbul’un afetlere karşı dirençli hale getirilmesi, sadece bir şehir projesi değil, aynı zamanda milli güvenlik ve kalkınma stratejisinin temel taşlarından biridir.
Gelecekte de, sürdürülebilir, modern ve güvenli şehirler inşa etmek, genç nesillere daha iyi bir yaşam alanı bırakmak, ulusal birlik ve beraberliği pekiştirmek en büyük hedef olmalıdır. Bu doğrultuda, devlet, yerel yönetimler, sivil toplum ve vatandaşların ortak çabasıyla, İstanbul ve Türkiye daha güçlü, daha dirençli ve daha yaşanabilir şehirler haline gelecektir.